Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/430 E. 2020/178 K. 20.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/430 Esas
KARAR NO: 2020/178
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 20/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketine sigortalı, müvekkiline ait ——– plakalı aracın ——-tarihinde motorsıkleti ile seyir halinde bulunan ——- kusurlu olarak çarparak sürekli maluliyetine sebep olduğunu,—–.Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- E sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde —- maddi, —— manevi tazminat olmak üzere ————– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizli ile birlikte müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, verilen karar üzerine müvekkilinin indirim yapılarak toplam ——– TL’lik ödeme ile zarar görenin zararları giderdiğini, davalı … şirketinin maddi tazminat kısmından sorumlu olduğunu, davalı … şirketi tarafından taleplerine, zamanaşımı nedeniyle red yanıtı verildiğini, ancak zamanaşımının ———- tarihinde dolacağını, bu nedenle taleplerinin reddedilmesinin hukuksal dayanağının olmadığını, Trafik sigorta poliçesi genel şartları gereğince sigortanın sorumluluğunda kalan ——– ödeme yapıldığı tarih olan ———– tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Deliller
———– dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki—————gereği, trafik kazası sonucunda yapılan yargılama sonucunda, kendi sigortacısından ödeme yaptığı miktarın rücuen tahsilini talep etmekte; talebinin dayanağını da davalı ile aralarındaki ———— genel şartları oluşturmaktadır. Araç hususi oto olup ve davacı tacir olmayıp, davacı ile davalı arasında da herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlıkta davalı sigortacı hizmet sunucusu; davacı sigortalı ise tüketici konumunda olup, taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ——– Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiştir.——————–
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz duruşma günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin————— Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan ————— Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İ————- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/03/2020