Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2021/306 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/42 Esas
KARAR NO : 2021/306

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —— kapısından çıkış yapmak isteyen —— plakalı —- bırakılmış — çarpmasıyla kapıda hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz sonucu İş —- hasar tazminatı ödendiğini, olayın meydana geliş nedeninin çarpma anından 3 dakika önce davalı firma çalışanı olan —- kapıyı — olması olduğunu, hasara sebebiyet veren davalının Borçlar Hukukun “haksız fiil” hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu, bu nedenlerle TTK 1472 maddesi gereği halefiyet ilkesi gereği hasar bedelinin faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili — tarihli cevap ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Müvekkilinin — yatırımları bulunduğunu, dava konusu olayın gelişiminden müvekkili şirketin bir kusuru veya ihmalinin bulunmadığını, davacı şirket tarafından — ve mesnetsiz şekilde müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacının meydana gelen kaza sonrası uğradığını iddia ettiği zarar ile müvekkil şirket arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli kazanç elde etmeye çalıştığının 15.02.2021 tarihli bilirkişi raporu ile de sübuta ermiş olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —- sorgusu dosya arasına alınmıştır.
Davacı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Kusur konusunda uzman makine mühendisi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişisinin heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca ——– sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle açılmış tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller, bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya, kusur konusunda uzman makine mühendisi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; —– günü — gerçekleşmesi sebebiyle davacı tarafça sigorta teminatının sağlandığı, — plakalı — merkezinin —bölümüne getirdiği malzemenin tesliminden sonra çıkış yaparken—- — yapamayacağına dikkat etmesi, araç yüksekliği ile— değerlendirip güvenli çıkış yapılamayacağını görmesi halinde görevlilere haber vermesi hususları zorunlu olduğu halde, belirtilen hususlara dikkat etmediği, kapının tam açılmamış olmasına dikkat etmeden çıkış yaparken kapının alt tarafına çarparak hasara sebebiyet verdiği, KTK’nın 47/d, 52/b maddelerini ihlal ettiği, motorlu bir aracı sevk ve idare ederken tüm dikkatini araç, yol ve trafik durumuna vermemesi nedeniyle meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu,—- olayın — —- önce ——– ürünlerinin geçişi sırasında kapıyı açarak —–, olaydan sonra tutulan tutanakta belirtilmiş ise de, kapının tam açık durumdaki yüksekliğinin ne olduğu, kaza anında kapının yerden yüksekliğinin ne olduğu belirtilmediği gibi kapıya çarpan kamyonun çarpma anındaki yüksekliğinin ne olduğu, iş merkezine ait kapının mal kabul kapısından sorumlu bir görevlinin olup olmadığı, bu görevlinin bu konuda eğitilmiş olup olmadığı, nerede durduğu, ——– kimlerin burayı kullanma yetkisinin olduğu, — bir kişi olması halinde bu kişi dışında müdahaleye uygun olup olmadığı hususlarının bilinmesi gerektiği, bu hususlara ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge ibraz edilmediği, ancak kapıdan geçiş yapan araç sürücüsünün kapıya bakmasının yeterli olup olmadığı, ayrıca bir görevlinin talimatı gerekip gerekmediği hususlarında açıklık bulunmaması sebebiyle başka birine kusur izafe edilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı; —–tutarın gerçek zarar olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, davacı sigorta şirketinin rücu hakkının üçüncü kişinin kusur oranına göre değerlendirilmesinin bir diğer şart olduğu, somut olayda ——– ve asli kusurlu olduğu, davalı şirket——- kusursuz olduğu, bu hali ile davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu tazminat miktarı yönünden TTK 1472.maddesi uyarınca davalının sorumluluğuna gidemeyeceği rapor edilmiş olup, bir an için sigorta şirketi tarafından ödenen 20.850,48 TL miktarın tespitinin yapılabildiği kabul edilse dahi davalı————- kusursuz olduğu, meydana gelen olayda illiyet bağının bulunmadığı anlaşıldığından, ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, mahkememizce de hükme esas alınan, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 356,07 TL harçtan mahsubuyla arta kalan 296,77 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.