Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 E. 2021/575 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/419 Esas
KARAR NO: 2021/575
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/03/2020
KARAR TARİHİ: 06/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında tensiben dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:/
DAVA;
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı—- davacı şirket arasında abonelik sözleşmesi ve iş telefonu alana işyerim paketleri— indirim kampanya taahhütnamesi —- tarihinde akdedildiğini, davalının bu sözleşmeyi imzaladığını, tüm şartlarını kabul ettiğini, — boyunca abone kalmayı taahhüt ettiğini, talep edilen internet paketinin—olduğunu, davalı —olduğu hizmet erişimine ilişkin —– bedelli fatura olmak üzere toplamda — adet faturanın ödemesinin yapıldığını, faturalarda davalının fatura borçlarının muaccel olduğunu, davalının abonelik sözleşmesi——- bedelli icra takibinin başlatıldığını, davalıdan talep edilen tüm alacakların taahhütname kapsamında kabul ettiği şartlar altında talep edildiğini, —– sayılı dosyası aracılığıyla icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı aldığı hizmetler ve imzalamış olduğu taahhütnamenin aksine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir dilekçe ile takibe itiraz ettiğini, süresi içinde yapılan itiraz sonucunda takibin durduğunu, davacı tarafın bu itirazı haricen öğrendiğini, borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline , borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle birilikte ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dosyada cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER: —- sayılı dosyası, —- kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da gitmek istememeleri nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
—– ——– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —–yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —–Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu —– sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında hizmet alımına dayalı hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından abonelikten kaynaklı fatura alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu fatura alacağına ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış, davalı taraf ise davaya cevap vermemiş, delillerini sunmamıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda, taraflar arasında ——— akdedildiği, bu sözleşmeye davalı tarafından — ay taahhüt verildiği, internet paketi olarak —- davalı tarafından kullanıldığı, davacı tarafından davalıya taahhüt süresi içerisinde —– faturaların kesildiği, davalının faturaya konu borçlarını ödememesi üzerine davacı tarafından abonelik sözleşmesinin — tarihli fatura ile gecikme bedelinin davalıya bildirilerek toplamda —– icra takibi yaptığı, yapılan bu takibe ise davalının itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dosya içeriğine göre davalının yukarıda bahsedilen sözleşmeye istinaden kendisine tahakkuk ettirilen faturalara konu borçla ilgili ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunmaması nedeniyle davacının alacağı sabit olmuş ve tahakkuk eden miktarın genel matematik bilgisi ve Hakimlik bilgi ve tecrübesine göre doğru hesaplandığı anlaşıldığından bilirkişiye başvurulmamıştır. Tüm bu nedenlerle davacının davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulü ile davalının —– Esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK’nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile İcra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise—– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının haksızlığına karar verilmesi ve davalının borcunun varlığı ve gerçek miktarını tahkik ve tespit edebilir durumda olması nedeniyle alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla İcra ve İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan —–icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının — sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile icra takibinin asıl alacak —
— takip tarihinden itibaren —- değişen oranlarda avans faiz uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın %20’si olan —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 54,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 171,10 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 730,73 TL maktuı vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, tarafların yokluklarında HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/09/2021