Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2021/230 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/410 Esas
KARAR NO: 2021/230
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirkete ——- sattığını, bu satım işleminin bedeli olarak —- düzenlemiş olduklarını bu tatmanın davalı şirketin fatura üzerindeki yazılı ulan adresine —— aracılığı ile tebliğ edildiğini, davalı şirketin fatura konusu borcu ödememiş olduklarını ve davacıyı aylarca oyaladıklarını, Davacının davalı tarafın borcu ödeme niyetinde olmadığına kanaat getirdiğini taraflarına ödenmeyen fatura için icra takibi başlattıklarım. ———– Sayılı dosyası ile açtıkları takibe davalı şirketin borca itiraz ettiklerini ve takibi durduklarını, bu itirazın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve salt alacağını elde etmesini geciktirme amaçlı olup kötü niyetli olduğunu, arabuluculuk aşamasına başvurduklarını ve karşı taraf ile görüşmeleri neticesinde arabuluculuk aşamasında da olumlu sonuç alamadıklarını, bununla ilgili evrakı ekte dosyaya sunduklarını, davalı şirket tarafından takibe kötü niyetli olarak yapılmış olan itirazın iptalinin gerekmekte olduğunu, Davalı şirketin fatura konusu alacağa bir itirazı var ise faturanın kendilerine tebliğinden itibaren— süre içerisinde fatura itiraz etmesi gerektiğini, fatura davalının eski adresi olan —–aracılığı ile teslim edildiğini, teslime ilşkin belgenin —-firmasından celbinin gerekmekle olduğunu. Faturanın tebliğinden itibaren —— günlük itiraz süresinden sonra faturaya veya temsil elliği borca ilişkin itirazlarını ispat yükünün borçlu tarafa geçmekte olduğunu bu hususta ———-“Her faturayı alan kimse, aldığı tarihten başlayarak sekiz günlük sürede içindekiler —–hakkında bir itirazda bulunmamış ise onu kabul etmiş sayılır.” şeklinde görüş bildirilmiş olduğunu, Fatura ——, davalının tabeli üzerine — şubesi aracılığı ile davalının talebi üzerine —– gönderildiğini, sevk yeri olarak— belirlenmiş olduğunu. —- numaralı — sevk irsaliyesinin üzerine not alındığını, davacının — anlaşmasının olmasına rağmen davalı tarafın kendilerinin—- anlaşması olduğunu belirttiklerini panoların ———- gönderilmesini talep ettiklerini. Davaya konu somut olayda davalı şirket tarafından takibe konu faturaya ilişkin hiçbir itirazi kayıt düşülmemiş olduğumu fatura konusu borç için davacının ödeme vaadiyle aylarca oyaladıklarını, davalının kötü niyetli olarak hareket etmekte olduğunu, fatura konusu panoların —— standartlarına uygun olarak üretilmiş olduğunu ve davalının —- kullanabilmesi için davalıya teslim ettiklerini, panoların davacı tarafından ürettirip, teslim alıp — ——işlerinde kullanan davalının —ödeme aldığında ödeme yapacağı vaadinde bulunduğunu, icra dosyasına itiraz ettikleri süreçte “itirazı süre kazanmak için yaptık—– ödeme aldıklarında davacı tarafa ödeme yapacağız” şeklinde beyanlarda bulunduklarını. Davalı tarafın ————sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçlunun alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; Takip tarihi itibariyle takip alacaklısına herhangi bir ad altında muaccel borcu bulunmamakta olduğunu, başlatılan icra takibinin hukuken ve madden haksız ve mesnetsiz olduğunu. Takibe konu edilen borca ——– ferilerine, faize ve faiz oranına, takip mesnedine itirazlarımız çerçevesinde, yapılacak yargılama sonucunda şirketin borçlu olmadığının tespit edileceği olduğunu, haksız hukuki ve maddi dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini. Yapılacak yargılama sonrasında, haksız ve hukuki bulunmayan davanın reddine karar verilmesinin, kötü niyetli icra takibi başlatan davacının icra takibine konu alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.
Davalı vekili tarafından ——- tarihinde—— sistemi üzerinden vekillikten çekilme dilekçesi gönderildiği görülmüştür. İşbu vekillikten çekilme dilekçesi davalı tarafa tebliğe gönderilmiş ve usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
DELİLLER : ———– Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu—–getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır;2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde ———–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.——– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının —– alacağını dava etmek hakkı saklıdır.———– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belrlenimiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller toplanmış, incelenip tartışılmış ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ———–sayılı dosyasından davalı hakkında satış sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine müteakiben taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi————- tarafından davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ——— alacaklı olduğunun rapor ve ifade edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve taraflara beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Binaenaleyh davacı şirketin davasını TMK’nın 6, HMK’nın 190 ve 222 . maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ve karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle kendi lehine delil olarak kabul edilen ticari defter ve kayıtları yanında özellikle birbirini doğrulayan—–apılan kısmi ödemeye göre takibe konu asıl alacağa ilişkin kısmen ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Mevcut deliller karşısında davalı taraf takibe konu faturayı —–bildirdiği, halde, borcun tamamını ödediği yönünde savunması bulunmadığı gibi borcun tamamını ödemeye ilişkin belge de getirmemiştir. Bu kapsamda dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davalı-borçlunun — sayılı takip dosyasına — kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, ispatlanamayan fazlaya —–ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——- kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda , asıl alacağın varlığı ve miktarı yapılan kısmi ödeme de düşünüldüğünde davalı-borçlu tarafından açık ve net olarak belirli, bilinir ve tespit edilebilir durumdadır. —– alacak/borç likit ve muayyen olduğundan davalının itirazının haksızlığına da karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince kabul edilen asıl alacağın %20’si olan —– icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —-bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve red oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalının — sayılı takip dosyasına —kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya—–ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın %20’si olan —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 946,77 TL karar ve ilam harcından ; peşin alınan 224,47 TL harcın mahsubuyla bakiye 722,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%75) üzerinden hesaplanan 990,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen red edilen miktar (%25) üzerinden hesaplanan 330,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma ve 224,47 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 286,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-) Davacı tarafından yapılan 65,50 TL posta ücreti ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 665,50 TL yargılama giderinden davanın kabul (%75) ve red (%25) oranına göre 449,13 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın (216,37 TL) davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca kabul edilen —- üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi/maku vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda —– Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirket temsilcisinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2021