Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/397 E. 2020/387 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/397 Esas
KARAR NO: 2020/387
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/03/2020
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket uzun süre——–işiyle uğraştığını, davalının maliki olduğu — plaka sayılı aracın davacı şirkete ait ——- plaka sayılı araca —- tarihinde % 100 kusurlu olarak çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı tarafın bu zarardan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği sorumlu olduğunu, davalı aleyhine———– sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak, borçlu tarafından icra takibine zaman kazanmak maksadıyla haksız ve gerçeğe aykırı bir şekilde itiraz ettiğini, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince yasal olarak zorunlu olan arabuluculuğa başvurulmuşsa da, yapılan görüşmeler sonucunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalıya ait aracın üçüncü kişilere devrinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu durumda davacının zararının tazmininin fiilen imkânsız olacağını, hasarın davalı aracından kaynaklandığı dikkate alınarak hasara neden olan ——— plakalı aracın kaydına teminatlı veya teminatsız üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- markasının sahibi olduğunu iddia eden davacı, filosuna ait —plakalı araca davalının sahip olduğu —- plakalı araç tarafından çarpıldığı ve maddi hasar verildiği iddiası ile açılan bu itirazın iptali davasının hem usul hem esas bakımından hatalı olduğunu, Ticaret mahkemesinin bu dava açısından yetkisinin bulunmadığını, davayı konu olayın —- ilçesinde gerçekleşmiş olup davalı şirketin yerleşim yerinin de —olmasından dolayı bu davanın—- Asliye Hukuk————–ve yapan kişisinin —— olduğunun tutanaktan anlaşıldığını, bu nedenle kazanın karayolunda geçmediği için Karayolları Trafik Kanunu uygulanamayacağını, kazanın ———- tarafından yapıldığı gözüktüğü için davalının trafik sigortası olan——tutanakta belirtilen———–ardesinde mukim ——— davanın ihbarını talep ettiklerini, davanın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: ———- sayılı İcra dosyası, Arabuluculuk son tutanağı, dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, davacıya ait araca davalının çarpması nedeniyle meydana gelen zararın tazminine yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK’nın 115’inci maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmemektedir.
Dava konusu olayda davacıya ait arac——— otoparkında, otelin valesi—–tarafından davalıya ait aracı park etmesi sırasında çarpması nedeniyle oluşan hasarın tahsili amacıyla———- sayılı dosyasından başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmayıp olay haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 20/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ————ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020