Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2021/453 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/508 Esas
KARAR NO : 2021/363

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu çekin rızası dışında elinden çıktığını davalılar ile hiç bir ticari ilişkide bulunmadığını davaya konu çekte eksik imza olmasına rağmen çekin yine de müvekkiline iade edilmediğini davalıların cirantalar ile birlikte hareket ederek müvekkilinin olmayan borcunu tahsil etmek istediklerini, bu nedenle davalılara borcu olmadığının tespiti ile çekin davacıya iadesine; mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının imzaya yapılmış bir itirazının olmadığını çekte bulunan imzanın kendisinin olduğunu davacının kabul ettiğini çeki davacının —–sürdüklerini bu nedenle davanın reddine davacı tarafın haksız ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçesi, — bilirkişi raporu İstanbul Anadolu Adliyesi —. İcra Dosyası— esas sayılı dosyası, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır.
Dava konusu çekin keşidecisinin——–olduğu, çek üzerindeki ciro ——–. olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ….———— yetkilisi olup, imza inkarında bulunmamış, sadece bahse konu çeki yetkilisi olduğu— — numaralı dükkanları almak için —— vekalet verdiğini, ancak—— tarafından söz konusu çekin rızası hilafına tedavüle sokuluğunu, ancak kendisinden sonra gelen——-tanımadığını, kendisinden sonra gelen ——haberdar olmadığını beyan etmiştir.
—— niteliğinde olan çek, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsizlik olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu kapsamda bononun bedelsiz kaldığını iddia eden davacının, öncelikle bu iddiasını yazılı delille ispatlaması ve bundan sonra da senedi elinde bulunduran hamilin iyiniyetli hamil olmayıp, çeki iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmektedir. (İstanbul Bam — HD. —Esas, —- sayılı kararı)
Dava dilekçesindeki anlatım ve tüm dosya içeriğine göre,— davacının iddiasının çekin iradesi dışında tedavüle sokulduğu, bir başka deyişle kendisinden sonra gelen cirantalar ile temel ilişki bulunmadığı yönünde olduğu, lehtardan sonraki cirantanın …, son ciranta —–hamilin ise takip alacaklısı ——– olduğu, şahsi def’i niteliğinde bulunan bu iddianın ciranta —- sürülemeyeceği, sadece ————– senedi iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun kanıtlanması halinde bu ciranta ve hamile bir hüküm ifade edeceği, dosyadaki belgelere göre, çekin cirantalısı davalı … ile aralarında herhangi bir ilişkinin olmadığı başka bir deyişle davalı …– yönelik bedelsizlik iddiasının da yazılı delille ispatlanamadığı gibi ciranta —-. kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Yine davacının davayı açmasında kötü niyeti ispat edilemediğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı … —-. vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.648,45 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar—– kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—13/1 maddesi uyarınca 13.450 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar—- verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı …—–.–. vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.