Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/490 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2021/490

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —–bulunduğunu —- taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacı şirketin, davalı—– düzenlediğini, faturaları davalı şirkete tebliğ ettiğini, davacının işbu faturaları—-, her faturanın üzerinde—– olmasına rağmen davalı şirketin dava tarihine kadar ödeme yapmadığını, —- alacağının kaldığını, (02.08.2019) —- icra takibinin başlatıldığını, davalının taraflar arasında ticari ilişkinin olmadığına ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunu, ticari ilişkiyi doğrulayan e-postaların olduğunu ve davalının —— olduğunu, ana para alacaklarından 336.323,82.-TL %20 sin oranında icra inkar tazminatını ödenmesini talep ettiklerini, davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; davalı şirket kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —formları, Faturalar, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
28/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Kanunun 58.maddesi ile değişen 6102 Sayılı TTK madde 4/2 gereğince yargılama sırasında Basit yargılama usulüne tabi hale gelen işbu davada mahkememizce öncesinde yazılı yargılama usulüne göre dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak basit yargılama usulün göre ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın davacı vekilinin beyanın göre sulh gerçekleşmeyeceğinden tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas—– sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —–tutanağına göre de —- dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belrlenimiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller toplanmış, incelenip tartışılmış ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre—— sayılı dosyasından davalı hakkında satış sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen — faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine müteakiben davalı davaya cevap vermediğinden—– kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış ,—– celbedilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——— tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek, davacı şirketin davalı şirkete ——- davalı—- alacağının bulunduğu ve bu miktarın takip tarihi karşılığının ——– olarak bildirdiği yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir. Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiş ve taraflara beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin sunulan beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile genel olarak uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan kısmi itirazların —–anlaşılmakla ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir. Dosyaya —— göre takibe konu faturaları davalının —- bildirdiği anlaşılmaktadır. —–davalının faturaları ticari defterlerini işlediği ve —–bildirdiği anlaşılmakla takibe konu borcu ödeme hususunu ispat etmesi gerekliliği ortadadır.— defterlere kaydedilmiş ve — bildirilmiş faturanın akdi ilişkinin varlığını da kanıtladığı kabul edilmektedir. –aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine —- kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Somut olayda davalı taraf davaya cevap vermemiş ve ödemeye ilişkin bir delil ve belge getirmemiştir. Bu kapsamda davacı şirketin davasını TMK’nın 6, HMK’nın 190 maddelerine göre dosya kapsamı ,—- bilirkişi raporuna göre ticari ilişki kapsamında özellikle düzenlenen faturalar ve yapılan ödemelere göre takibe konu bakiye asıl alacağa ilişkin tamamen ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur.— dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli — yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek—– somut olayda satım sözleşmesi kapsamında faturalar düzenlenmiş olmasına göre TTK’nın 1530. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, işlemiş faize ilişkin temerrütün icra takibiyle gerçekleştiği de gözetilerek davacının davasının kısmen kabul; kısmen reddi ile davalı-borçlunun ————Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa (336.323,82 TL) takip tarihinden itibaren taraflar ticari şirket ve tacir olduğundan avans işlemlerinde uygulanan yıllık %19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin (46.213,02 TL-işlemiş faiz) talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; — kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının—- itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda , asıl alacağın varlığı ve miktarı davalı- borçlu tarafından; faturalar, cari hesap ilişkisi ve yapılan ödemeler karşısında açık ve net olarak belirli,—- asıl alacak yönünden davalının itirazının haksızlığına da karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 67.264,76 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, —- içeriğine göre davalının mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11-13 maddeleri gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle; 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince —-Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (336.323,82 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan yıllık %19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin (46.213,02 TL-işlemiş faiz) talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın % 20’si olan 67.264,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 22.974,28 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.555,56 TL ve ilamsız icra takip dosyasıhda yatırılan 1.912,68 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 16.506,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile — bütçesinden ödenen— — ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 4.555,56 TL peşin harç , 7,80 TL vekalet harcı, 131,50 TL posta ücreti ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.449,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 31.992,62 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı; davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.