Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/390 E. 2023/126 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/390 Esas
KARAR NO : 2023/126

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri tarafından ——- üzerinden icra takibi açıldığını ve davalı şahıslar tarafından takibe
konu borcun tamamına itiraz edildiğini, söz konusu itirazın haksız olduğunu ve yerinde olmadığını, davalı şahıslar tarafından açılan icra takibine itirazın söz konusu olması sebebi ile ilk olarak arabulucuya başvurulduğunu ancak söz konusu görüşmeler neticesinde davalı şahıslar ile herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, dosyaya sunulan itiraz dilekçesinde yalnızca, takibe konu borcun olmadığını, bu sebeple borcun tamamına itiraz ettiklerini iddia ettiklerini, davalıların itiraz
dilekçesinde belirtmiş olduğu borcun olmadığına ilişkin iddianın takibi sürümcemede bırakmak amacıyla yapıldığını ve tamamıyla kötü niyetin söz konusu olduğunu, müvekkillerin, hisse devri sonucunda tapuda üzerlerine kayıt edilen ——
nolu, bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazın—– bedel ile satılması için birden fazla emlakçıyla anlaşıldığını, ancak söz konusu
taşınmazın bedelinin —-olmadığını, bu fiyata satılmasının çok zor olduğuna ilişkin bilgi alındığını, müvekkillerinin makul bir süre boyunca taşınmazı 300.000,00 TL bedel ile satmak için çaba sarf ettiklerini ancak davaya konu taşınmazın söz konusu bedel ile satılmasının mümkün olmadığını, daha sonra müvekillerinin söz konusu taşınmazı piyasa
koşullarına uygun birfiyat ile ———— isimli şahısa sattığını, taraflar arasında ——–tarihli protokolde söz konusu taşınmazın — altında satılması durumunda aradaki farkın davalı şahıslar tarafından ödenmesi taahhüt edildiğini, işbu sebeple aradaki fark olan 168.000,00TLnin davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini, bu durumun dosyaya sunmuş oldukları protokol incelendiğinde de tespit edileceğini, bu sebeple davalı şahısların itirazının haksız ve yerinde olmadığını, davalı şahısların müvekkilleri ile aralarında imzalanan——protokolde, müvekkili —– hissedarı olduğu ——— ortaklık hissesi ve davalı ….—- hissedarı olduğu — ortaklık hissesi devrine karşılık, ———– Adına kayıtlı —- bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazı davalılar ….—- devrettiklerini, söz konusu taşınmazın bedelinin —- belirlenmiş olduğunu, taşınmazın bahse konu bedelin altında satılması durumunda aradaki farkın ödeneceğini taahhüt ettiklerini ileri sürerek davalarının kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın % 20 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yanlar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanmış —- tarihli protokole göre —– —- ortaklık hissesi ve davacı …——-hissesinin değerinin —olduğu konusunda mutabakata varıldığını, hisselerinin karşılığı olarak ———- taşınmazın devrini satılması koşulu ile gerçekleştirdiklerini, taşınmazın 300.000,00-TL’den düşük meblağa satılması halinde müvekkillerinin farkını ödemeyi taahhüt ettiklerini, söz konusu taşınmazın tapu devri gerçekleştirildiğini ancak davacı tarafın ilgili taşınmazı —- satmış olmasının mümkün olmadığını, —– eşyalı olan bir taşınmazın bu kadar uygun fiyata satılabilmesinin mümkün olmadığını, tapu devirleri gerçekleşmişse de müvekkillerinin sermaye paylarını peyder pey ödediklerini, ödemelerin—- sermaye payı ödemesi altında elden —– elden ödeme aldığını yazılı olarak beyan ettiğini, —– tarihinde ….— sermaye payı ödemesi altında elden —-verildiğini, — elden ödeme aldığını yazılı olarak beyan etiğini, —- ilanı gereğince davacı …— devir sırasında 50.000,00-TL ödenmiş olup pay devri ilan edildiğini,—-gereğince davacının eşi ——devir sırasında ödenmiş olup pay devri ilan edildiğini, — tarihinde ….— sermaye payı ödemesi altında elden —–verilmiş olup, … elden ödeme aldığını yazılı olarak beyan ettiğini, tarafların davacıların hisse paylarının toplam 300.000,00-TL olduğu hususunda anlaştıklarını, yukarıda gösterdikleri ödemeler neticesinde 300.000,00-TL kendilerine—-ödendiğini, dolayısıyla müvekkillerinin davacılara herhangi bir borcu olmadığını, aksine davacı tarafın sermaye paylarını eksiksiz tahsil etmiş oldukları halde dava konusu taşınmazı satarak mükerrer tahsilat yaptıklarını, bir de üzerine dava konusu icra takibini ikame ederek 3. Kez tahsilat yapılmaya çalıştıklarını, müvekkillerinin ilgili sermaye paylarının ödenmesine ilişkin hiçbir borcunun bulunmadığını,davacıların dava konusu icra takibini ikamesinde kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu savunarak davanın reddi ile dava değerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatına
mahkum edilmesini, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talebine ilişkindir. HMK. nun 150/1. maddesi gereğince, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
24/10/2022 tarihli duruşmada davanın taraflarca mazeretsiz olarak takip edilmemesi nedeniyle, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumlar karşısında HMK. nun 150/5. maddesinde, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılıp ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılacağı belirtildiğinden, davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süresinde yenilenmeyen HMK. nun 150/5 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gereken harç 179,90-TL olmakla baştan peşin alınan harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 1.849,12 TL’nin davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile—- arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesinde istinaf yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.