Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/384 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO : 2021/384

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ——restourantın devri için sözleşme imzaladıklarını, anlaşma sonrasında müvekkilinin ortağı — aracılığıyla davalıya 30.000,00 TL kapora verdiğini, bir kaç gün sonrasında karşılıklı anlaşmazlıkların çıkması sonucunda iş yeri devrinin gerçekleşmediğini, bunun üzerine müvekkilinin —iadesini talep ettiğini, davalı yanca bu talebin sonuçsuz bırakıldığını, kaporanın iade edilmediğini, taraflar arasında yapılan protokole istinaden İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——. Sayılı dosyasında takip başlatıldığını ,takibe davalı-borçlu tarafından itiraz edildiğini, yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline ,takibin devamına karar verilmesini, davalının itirazın hukuka aykırı ve kötü niyetli olması sebebiyle %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerine de mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiş; davalı duruşmalara katılmamış ve vekille de temsil edilmemiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——— İcra dosyası. ——- bilgi ve belgeler.———
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu açıdan dosya görev yönünden incelemeye tabi tutulmuş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 177. maddesinde; ” Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para ,cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel adet olmadıkça bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda taraflar arasında bir —– işletmesinin devri konusunda yapılan sözlü sözleşme gereğince davacı tarafından — ödenmiş ve karşılığında teminat senedi alınmış ve sözleşmeye göre iş yerinin devrinin gerçekleşmesi halinde senedin; gerçekleşmemesi halinde ise ödenen paranın iade edileceği kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve dava konusu edilen uyuşmazlığın mahiyeti gereği olaya genel hükümlerin uygulanması gerektiği, tarafların tacir olmasının ve/veya işin ticari olmasının da mahkemenin görevini etkilemeyeceği ifade edilmelidir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı,olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin—– dayanmakla genel hükümler içinde kaldığı anlaşılmakla işbu davada görevli mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nin 1, 2. maddeleri gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.– davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir. (——– — BAM ———-karar sayılı ilamı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ———- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının ——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.