Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2020/133 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2020/133

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasında dosya tensiben incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalılar ile akdedilen sözleşmelere, davalıların aykırı hareket etmeleri neticesinde, telafisi imkansız ve hatalı imalat nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, maddi zararlarının dava tarihi itibariyle belirli ve likit olmaması, zararın miktarının yargılama aşamasında tespit edilecek olması ve delillerin sunulması ve ispatlamak suretiyle, bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak, belirsiz alacak davası olarak şimdilik, —– maddi tazminatın en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, davalıların eylemleri nedeniyle müvekkilinin büyük bir özveri ve çabayla elde ettiği kazancının yatırıma dönüştürme amacını kötü bir şekilde bertaraf ettiklerinden davalıların eylemlerinin, müvekkilinin itibar, şeref, haysiyet ve onuruna yönelik, tahkir ve—– ağır, katlanılması ve tahammülü gayri kabil olması nedeniyle, müvekkilinin kişilik haklarının ağır zedelenmesi sonucu, müvekkilinin ve davalıların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, 100.000,00-TL manevi tazminatın en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP :
Davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın ayıba dayalı asılsız iddiaları kanunda belirtilen hak düşümü ve zamanaşımı süreleri içerisinde olmadığından iş bu davanın zamanışımı ve hak düşümü süreler yönünden reddine karar verilmesini, aradan geçen zaman göz önüne alındığında medeni kanunun 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı şekilde ileri sürülen iddialar bakımından da haksız ve hukuka aykırı tüm davacı taleplerinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu —– sayılı dosyası, İstanbul —— Sulh Hukuk Mahkemesinin ——–sayılı dosyası, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — tarih, —— Karar sayılı görevsiz kararına bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına —– tarihinde tevzi edildiği anlaşıldı. Dosyanın mahkememizce dava şartlarına ilişkin olmak üzere yapılan ilk incelemesinde dava dava tarihi itibariyle arabuluculuğa tabi olmasına rağmen dava açılış tarihinde arabuluculuğa başvurulmadığı görülmüştür.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Bilindiği üzere 6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK’nin 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Zira olayda menfi tespite konu olan asıl uyuşmazlığın temeli bir miktar para alacağına ilişkin anlaşmazlığa dayanmaktadır. Bir başka anlatımla somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın davalıya ödenmesinin engellenmesine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK”nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi de arabuluculuğa tabi ticari davaların bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, bu davaların türü itibariyle arabuluculuğa gidilmesi zorunludur. Bunu göre dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A ve HMK’nin 114/2. Madde1eri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
6100 sayılı HMK.nın 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK.nın 138. madde ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın ödenmesine ilişkindir. Dava dilekçesine arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği eklenmediği gibi dava dilekçesinde bu yönde hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Davacı taraf 14.01.2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrasında 24.01.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurmuş ve dosyaya bir örneğini ibraz etmiştir Ancak arabuluculuk dava şartı tamamlanabilir dava şartı olmadığından bu durum değerlendirilmemiştir. Zira yasaya göre Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle somut olayda dava açılmadan önce hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk yoluna gidilmediği anlaşılmakla TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi ve HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca ‘arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddelerine göre dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuyla bakiye 3,361-10 TL Harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– 3/2 ve 7/2 maddeleri gereğince 3.400.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından re’sen işlem yapılmasına,
Dair, davanın taraflarının ve vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.