Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2021/460 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/38
KARAR NO : 2021/460

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile dilekçede belirtilen şekilde davacının —– olduğu —- kararından önce davacıya hiç bir tebligat yapılmadığı ileri sürülerek —- ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesiyle birlikte davacının mağduriiyetinin önlenmesi amacıyla ——üzerinde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine tedbir konulması aksi halde taşınmazın tapu kaydına dava şerhi düşülmesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde de bulunulmuş olması nedeni ile tedbir talebi yönünden —- tarihinde oluşturulan ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleşmediğinden tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde dilekçede açıklanan şekilde tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp —-ana sözleşmesine uygun olarak söz konusu ihraç kararının verildiği, —– —- konu borcun tanınan sürelere rağmen ödenmediği, —- tarihinde çıkarıldığı halde eldeki davanın —–tarihinde açıldığı, ana sözleşmede belirtilen 3 ay içinde davanın açılmadığı, davanın haksız ve yersiz olduğu savunularak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir——-
Ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra tahkikata geçilerek delillerin toplanmasına yönelik ara kararlar oluşturulduktan sonra müteakip duruşma olarak 07/10/2020 tarihi belirlenmiş olup, davalı vekili tarafından ibraz edilen 31/08/2020 tarihli dilekçe ekinde sunulan 09/08/2020 tarihli ——göre davacının borçlarının ödenmesi halinde —- ilişkin karar alındığı ve davacının—dilekçelere yansıyan tebliğ sorununa bağlı olarak hem davacı adına ve hem de davacı vekili adına ihtarname gönderildiği anlaşılmış ise de aynı duruşmada davalı ——- altında ve itirazi kayıtla ödeme olduğu için anlaşma olmadığı ve—- alınmasına ilişkin her hangi bir sürecin başlamadığı, o nedenle davanın yargılamasına devam edilmesini istediklerini ifade etmişler ve davacı vekili de bu hususlar yönünden süre talebinde bulunduğundan söz konusu duruşmadaki bu beyanlar ve dosya kapsamı gözetilerek gerekli ara kararlar oluşturulup, kademeli olarak bütün yönlerden davanın aydınlanabilmesi için bilirkişi incelemesine karar verilerek rapor temin edilmiş ise de 23/06/2021 tarihli duruşmada alınan beyanlara göre irdeleme yapılması önceliği söz konusu olduğundan 23/06/2021 tarihli duruşmada alınan beyanların ve yapılan irdelemelerin buraya aynen alınması uygun görüldüğünden söz konusu 23/06/2021 tarihli duruşma tutanağı içeriği:
”…
Davacı—– katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Davalı vekilinin UYAP üzerinden mazeret bildirdiği, yeni duruşma günü ve saatini UYAP’tan öğreneceği anlaşıldı.
Ara kararlarının yerine geldiği anlaşıldı.
İhraç kararının ihtarına ilişkin — ihtarnamenin tebliğine ilişkin evrak örneğinin dosya kapsamında olmadığı ve raporda da bu hususun irdelenmediği anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: rapora karşı itiraz dilekçemizi tekrar ediyoruz, zapta geçen eksiklik yönünden ilgili notere elden takipli müzekkere yazılmasını istiyoruz, dosyanın yeniden bilirkişiye verilip ek rapor alınmasını istiyoruz, dedi.
Davalı temsilcisi söz aldı: Avukatımızın sunduğu rapora karşı itiraz dilekçemizi tekrar ediyoruz, ayrıca belirtmek istiyoruz ki ferdileşme tamamlanmak üzere ve hatta davacıya ait bağımsız bölümün davacı adına — aşamasına gelinmiştir, kooperatif açısından davacının üyeliği devam etmektedir, bu konuda üyeliği alınmasına ilişkin 09/08/2020 tarihli kararda belirtilen borcu davacı taraf ödediği gibi sonraki ödemeler de yapılmıştır. Bu davanın neden dolayı yürütülmek istendiğini anlamıyoruz, konusuz kalan dava hakkında usuli karar verilerek davanın reddedilmesini istiyoruz, ayrıca belirtmek istiyorum ki 09/08/2020 tarihli genel kurul kararında feragat edilmesi ön görülen dava eldeki bu davadır, yoksa taraflar arasında başka bir dava yoktur, bu husus ise kooperatif açısından önemli değildir, zaten bu nedenle borçta ödendiği için taraflar arasındaki mutabakata bağlı olarak taşınmazın davacı adına tescili aşamasına da gelinmiştir, davacı kooperatifimizin üyesidir, o nedenle dava konusuz kalmıştır dedi. Beyanı okundu, imzası alındı.
Davalı kooperatif temsilcisi
Dosya incelendi:
G.G.D:
1-Davalı temsilcisinin duruşmaya katılmış olması, mazeretin içeriği, tahkikatın aşaması, davalı tarafın bütün savunmalarını yapmış ve rapora karşı dilekçesini de sunmuş olması ve dosya kapsamı gözetilerek davalı vekilinin yerinde görülmeyen mazeret talebinin reddine,
2-İşlem sonucu UYAP’tan öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
Oy birliği ile karar verildi. tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Dosya incelendi: Rapora itirazlar yönünden de yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığı, davanın aydınlandığı ve tahkikatı gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmakla, tahkikatın bittiği bildirilerek son beyanlar soruldu:
Davacı vekili : Özellikle rapordaki yanlış hesap yönünden ek rapor alınması talebimizi tekrar ediyoruz, aksi halde talebimiz gibi karar verilsin, dedi.
Davalı —- beyanında : Dava konusuz kalmıştır, buna göre karar verilmesini istiyoruz, dedi.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan davalı ——- beyanına ve daval——– kurulunda alınan 09/08/2020 tarihli karara göre davacının —- ettiği, üyeliğe ilişkin söz konusu 09/08/2020 tarihli kararda belirtilen borcun ödenmesi şartının da yerine geldiği — bağlı olarak borcun da ödenmiş olması nedeni ile taraflar arasında varılan mutabakat doğrultusunda— bağlı bağımsız bölümün davacı adına— aşamasına dahi gelindiği; söz konusu karar, şartın yerine gelmiş olması, —– konusu beyanı birlikte değerlendirildiğinde davaya konu olan ihraç kararının —- alınmış olduğu ve eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bu doğrultuda aşağıdaki şekilde usuli karar verilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki hak düşürücü süreye ilişkin hususlar dava şartından sonra ele alınabilecek bir konu olması nedeni ile hak düşürücü süre itirazından önce karara bağlanması gereken dava şartına ilişkin söz konusu konusuz kalmaya öncelik verilerek bu doğrultuda karar oluşturulmuş ise de yargılama giderlerinden sorumluluk yönünden yapılan irdelemede temin edilen rapor,– olmayan davacının dosya kapsamına yansıyan soruşturması, davalı tarafın samimi savunmaları ve özellikle 31/08/2020 tarihli dilekçesinde dile getirilen tebligat zorluğuna ilişkin çaresizlik, buna bağlı olarak ilanen yapılan tebligat, 20/09/2018 tarihli ilan, dava tarihi, borcun dava sırasında ve söz konusu 09/08/2020 tarihli karara bağlı olarak ödenmiş olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalının davaya sebebiyet vermediği ve yargılama giderlerinden davacı tarafın sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçede açıklanan sebeplerle davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —— yüzlerine karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.