Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/372 E. 2022/690 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/372 Esas
KARAR NO:2022/690

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.05.2017 tarihinde müvekkili şirketin, “—-” adresinde bulunan— elektrik işlerinin tamamının projelendirilmesi, malzeme ve işçilik dahil yapılması için davalı taraftan hizmet aldığını, 23.02.2018 tarihinde elektrik hattında meydana gelen kısa devre sonucu ısınma olduğunu ve bu durumun kablo izolelerinin erimesine ve yangına sebep olduğunu, yangın sonucunda müvekkili şirkete ait pek çok makine-ekipman, bina, —, emtia— cam ve elektronik cihaz sisteminin zarar ve ziyana uğramak suretiyle kullanılamaz hale geldiğini, 26.02.2018 tarihinde yangın esnasında hazır bulunan —-tarafından düzenlenen 26.02.2018 tarihli yangın raporunda, “—-malzeme deposunun ana giriş kapısına göre sol kısım orta bölümdeki direk hizasında bulunan elektrik kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu oluşan elektriksel ısınma neticesi kablo izolelerinin eriyerek tutuşmasıyla yangının başladığı ve çevresindeki depo malzemelerine sirayet ettiği kanaatine varıldığı”nın ifade edildiğini, 08.03.2018 tarihinde konuya ilişkin olarak müvekkili şirketçe —-Hukuk Mahkemesi Hakimliğinden delil tespiti talep edildiğini, 03.09.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda, elektrik kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu oluşan elektriksel ısırma neticesi kablo izolelerinin eriyerek tutuşması ile yangının başladığı ve çevresindeki depo malzemelerine sirayet ederek geliştiği kanaatine varıldığını, yangının elektrik kaynaklı olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirketçe — 15.10.2019 tarihli ve —-yevmiye no.lu ihtarnamesinin gönderilerek müvekkili şirketin uğradığı maddi zararın tazmininin talep edildiğini, 23.10.2019 tarihinde davalı tarafın cevabi ihtarnamesi ile ödeme yapılmayacağının bildirilmesi ve arabuluculuk görüşmelerinin 17.02.2020 tarihinde anlaşamama ile sonuçlanması nedeniyle iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, yangında müvekkilinin maliki olduğu —–makinaları ve diğer bazı ekipmanların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, yangın akabinde ilgili sigorta şirketlerine başvuru yapılarak zararın giderilmesi talebinde bulunulduğunu ancak—-Nolu Yangın Poliçesi kapsamında müvekkili şirketin bir kısım zararının karşılandığını ancak muafiyet tutarı altında kalan 15.730,00 Euro (—-makınalar için) ve 40.675,00 TL (diğer hasarlar için) tutarındaki zarara ilişkin ödeme gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirket işçilerinin 2 ay boyunca yangın artıklarının temizlenmesi ve iş sahasının eski haline getirilmesi amacı ile çalıştığını, yangın alanını eski hale getirmek için toplamda 71.944,83 TL iş gücü harcaması yapılmak zorunda kalındığını—-Sigorta Poliçesi kapsamında ikame edilen yeni makinelerin müvekkili şirkete 30.03.2018 tarihinde teslim edildiğini, 23.02.2018-30.03.2018 tarihleri arasındaki 1 (bir) aylık dönemde bu makinaların kullanılamadığını, müvekkili şirketin uğradığı kar kaybının ve yaşadığı kar mahrumiyetinin hesaplanması ile şimdilik 10.000,00 USD kar kaybı/mahrumiyeti karşılığının ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar ile tüm feri haklar saklı kalmak kaydıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 109. madde hükmü uyarınca şimdilik muafiyet tutarı altında kalan 15.730,00 Euro (filli ödeme tarihindeki —-efektif satış kuru üzerinden) ve 40.675,00 Türk Lirası tutarındaki maddi zararın 30.10.2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, 2018 yılı Mart ayı için 35.453,49 TL ve 2018 yılı Nisan ayı için 36.491,34 TL olmak üzere şimdilik toplamda 71.944,83 TL iş gücü harcamasının 30.10.2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, —-makinasının kullanılamaz halde olduğu 23.02.2018 – 30.03.2018 tarihleri arasındaki 1 (bir) aylık dönemde bu makinayı kullanmakla görevli kişilere yapılan şimdilik toplamda 15.946,49 TL işçilik zararının 30.10.2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, şimdilik 10.000,00 —-(fiili ödeme tarihindeki — efektif satış kuru üzerinden) 30.10.2019 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, arabuluculuk ücreti dahil, tüm yargılama harç ve giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazları bulunduğunu, müvekkili ile davacı arasında birçok ticari iş yapıldığını, yapılan bu işlerden bir tanesinin de davaya konu —- olarak anılan yerdeki elektrik ve kamera sistemleri işi olduğunu, bu iş için müvekkili ile telefonla bağlantıya geçildiğini, davacı şirket ile davalı müvekkili arasında herhangi bir sözleşme imzalanmaksızın işe ilişkin onaylı olmayan bir proje verilerek daha önceki yapılan işlerdeki memnuniyet sebebiyle davalı müvekkilinden davacının koordinatörlüğünde işi yapmasının istendiğini, davalı ve davacı şirket arasında yapılan görüşmede—olarak anılan yerde, sadece depo ve —-yapılacağının söylendiğini ve bu alanların elektrik ve kamera sistemleri işlerinin yapılmasının müvekkili davalıdan istendiğini, davacı şirket tarafından aktarılan talepler doğrultusunda depo ve — alanları için elektrik ve kamera sistemleri işini yapacağını ancak bir proje istediğini söylemesi üzerine davacı firma tarafından kendi talepleri doğrultusunda bir başka firmaya onaylı olmayan bir proje çizdirilerek davalı müvekkiline teslim edildiğini ve işi yapmasının istendiğini, onaylı olmayan projede de açıkça görüleceği üzere söz konusu —-alanında sadece depo ve —kısımlarının bulunduğunu, projenin tamamı olan depo ve — kısmının elektrik ve kamera sistemlerinin müvekkili tarafından kusursuz olarak yapılıp çalışır şekilde davacı şirkete teslim edildiğini, 23.02.2018 tarihinde çıkan yangın esnasında davacı şirket yetkilisinin müvekkiline telefonla ulaştığını, davalı müvekkili tarafından bağlanan kayıtta olan kameraların görüntülerine bakmasını istediğini, müvekkili tarafından izlenen kamera kayıtlarında, —alanında kendi yapıp teslim ettiği işe ek olarak sonradan eklendiği bir çok konteynerlerı gördüğünü, sonradan eklenen bu konteynerlerin elektrik bağlantılarının müvekkile ait olan firma tarafından yapılmadığını, müvekkili bilgisi dahilinde dahi olmadığını ve müvekkile verilen projede de olmadığını, davalı müvekkili tarafından —olarak anılan boş alanda sadece —– ve depo kısmı için elektrik ve kamera işleri yapıldığını, bunun da müvekkiline verilen projede açıkça görüldüğünü, müvekkili tarafından yapılan elektrik tesisatına sonrasında yapılan tadilatların ve eklemelerin fazla elektrik çekmesinden kaynaklı olarak ısındığını ve yangına sebep olduğunu, bu tadilat ve eklemelerin de kim tarafından yapıldığının müvekkilince bilinmediğini, yangın mahallinde davacı şirket yetkilisi ile davalı müvekkilinin işçilerle konuştuğunu ve yangın esnasında orada bulunan işçilerin, konteynerlerde işçilerin kaldığını ve ısınmalarının —– olarak anılan elektrikli ısıtıcı ile sağlandığını, uzun süre bu ısıtıcının yandığını akabinde dışarı çıkmak için konteynerin kapısını açmalarıyla yangının parlayarak alev aldığını anlattığını, yangının konteynerlerden başladığını ve uzun süre ısıtıcının yanmasıyla konteynerin içindeki yoğun — içeri giren oksijenle birleşmesiyle yangına sebep olduğunu, yangın sonrasında da davacının, davalı müvekkili ile görüşerek ilave elektrik ve kamera sistemi kurulmasını talep ettiğini, müvekkili yangın sonrası oluşan hasar nedeniyle yine davacının yanında olduğunu ve kamera sistemine dahil cihazları, garanti kapsamında olanları garantiden karşıladığını, tamir edilebilir olanları tamir ettiğini, kullanılamaz olan cihazlar için de yeniden teklif verdiğini, davalı müvekkili firma tarafından iş teslim edildiğini ancak davacı yanca ödeme için uzun bir süre bekletildiğini ve alacağını alamayan müvekkili tarafından icra işlemlerinin başlatıldığını ve alacağın bir kısmının icra yoluyla tahsil edildiğini, bir kısım alacağın ise hala mevcut olduğunu, müvekkili tarafından alacağının icra yoluyla alınmış olması sebebiyle söz konusu yangından dolayı sorumlu tutulmaya çalışıldığını, bu nedenlerle müvekkili bir an için yangın olayında kusurunun olduğu kabul edilse bile, davacı şirketin hatalı ve kusurlu iş yapan biri ile çalışmaya devam etmemesi gerektiğinin açık olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, arabuluculuk ve mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- uzman bilirkişi ve—bilirkişi heyet kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 23.02.2018 tarihinde— sahasında meydana gelen yangın sebebiyle yangının meydana gelmesine ilişkin kusurun hangi tarafta olduğu, herhangi bir zararın doğup doğmadığı, buna bağlı olarak davacı yönünden HMK 109.maddesi uyarınca muafiyet tutarı altında kalan 15.730 EURO, 71.944,83 TL iş gücü harcamasının, 15.946,49 TL işçilik zararının ve HMK 107.maddesi uyarınca kar kaybı oluşup oluşmadığı, varsa miktarının ne olduğuna dair alacak davasıdır.Dava, açılış tarihine göre yazılı yargılama usulüne tabi bir dava olup, 7251 sayılı Kanun değişikliğinden sonra basit yargılama usulüne dönüşmüş olmakla, kanun değişikliğine uygun olarak, değişiklik tarihinden sonra basit usule göre yargılama yapılmıştır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları bir bütün olarak değerlendirilmiştir.Dosyada, davalı tarafın yetki itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, HMK 16.maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya içinde mevcut 17.10.2017 tarihli ekspertiz raporunda; 23.02.2018 tarihinde saat 19:30 civarında —-deposunda, elektrik kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu oluşan elektriksel ısınma neticesi kablo izolelerinin eriyerek tutuşmasıyla yangının başladığı ve çevresindeki depo malzemelerine sirayet ederek geliştiği, sigortalı çalışanları ve itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangının söndürülmüş olduğu, çıkan yangın sonucu, depo, muhtelif amaçlı kullanılan konteynerlar, depo ve konteynerlarında bulunan —-emtia, makineler ile birlikte ilgili poliçe ile teminat altına alınmış 7 adet —-tamamen hasarlanmış olduğu belirtilmiştir.
Dosya içinde mevcut itfaiye yangın raporunda; Olay yerine varıldıgında—- depolama alanının alevli suretle yanmakta olduğunun görüldüğü, müdahale sonucu saat 00:56’da yangının söndürülmüş olduğu, 12 dönüm açık alan üzerinde bulunan yaklaşık —içerisindeki malzeme ve ekipman deposunun, açık alanda depolanmış muhtelif miktarda hammaddenin, yemekhane ve yatakhane olarak kullanılan 2 adet konteynerın, duşların ve soyunma odalarının bulunduğu 1 adet konteyner ve 2 adet boş konteynerın tamamen yanmaktan, 2 adet boş konteyner, muhtelif sayı ve çeşitteki saksılarda bulunan ağaçlar ve saksılar, yaklaşık 500 m2’lik —- kısmen yanmaktan zarar görmüş olduğu, —malzeme deposunun ana giriş kapısına göre sol kısım orta bölümdeki direk hizasında bulunan elektrik kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu oluşan elektriksel ısınma neticesi kablo izolelerinin eriyerek tutuşmasıyla yangının başladığı ve çevreye sirayet ederek geliştiği belirtilmiştir.
Dosya, — bilirkişi ve —-bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, 04.06.2021 havale tarihli rapora göre, dava konusu zarar ile ilgili dava dışı —- tarafından şirket nezdinde hasar dosyası açıldığı ve belgelerinin dosyaya gönderildiği, davacı şirket tarafından dava dışı sigorta şirketi adına 04.10.2018 günlü 459.005,80 TL makine kırılması kaynaklı — düzenlendiği, sigorta şirketi tarafından 79.520,00 Euro ödemenin 26.04.2018 günü davacıya tazminat tutarı olarak ödendiği, dava dışı sigorta şirketinin ibra edildiği, 08.06.2017 başlangıç günlü 1 yıl süreli —- tarafından poliçenin düzenlendiği, deprem, yangın için hasarın %20’sinin de sigortalı üzerinde kalacağının belirtildiği, —- sigorta poliçesine göre tanzim edilen raporda ve dosyada hasar sonrası tazminat tutarlarının ve uygulanan muafiyetlerin de poliçe ile uyumlu olduğu sonucuna ulaşıldığı, bilirkişiler tarafından olay fotoğraflarının, kamera kayıtlarının, itfaiye ve uzman görüşünün değerlendirildiği, yangın olayının yalıtım hatası ve/veya kabloların zarar görmesinden kaynaklı olarak dış bir etken nedeni ile bağlantı kablolarına gelebilecek, kabloya gelen darbe, kesilme, izolasyonuna zarar verme, yıpranma hususları gibi durum karşısında oluşabileceği, yangının meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığı, meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, davalı için kusur tespit edilmediğinden kar kaybının/ kar mahrumiyetinin hesap edilemediği rapor edilmiş olup, davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, itirazlar irdelenerek düzenlenen ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin, kök rapordaki ile aynı olduğu görülmüştür.
Ek rapora karşı sunulan beyan ve itirazların irdelenerek, yeniden inceleme yapılması amacıyla, dosya farklı bir —- mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş; 15.03.2022 tarihli ikinci rapora göre, elektrik projelerinin ne şekilde ve kim tarafından oluşturulduğu, yük dağılımının nasıl yapıldığı, koruma elemanlarının nasıl seçildiği, mevzuat yönünde yapılması gerekli olan kontrol ve denetimlerin yapılıp yapılmadığı hususlarının birçoğunun belirsiz olduğu, dosyaya sunulan proje kapağına göre, davalı tarafından yapılmadığı, başkaca bir firma tarafından gerçekleştirildiği, projenin incelenmesinde, yangın raporu, olay yerin incelemesi, delil tespiti ve daha sonraki bilirkişi heyet incelemelerinde de zikredildiği üzere konteynırlara ait herhangi bir bilgi bulunmadığı, proje aşamasında bu eklentilerin görülmediği, bu alanlarda ısıtma ihtiyacı ile elektrik tesisatı bulunması elzem olduğu, olay yeri incelemelerinde tesisat bulunduğu yönünde tespit olduğu, bu yönüyle sonradan elektrik tesisatına ilaveler yapıldığının da somut olduğu, yine tesiste elektrik tesisatında yapılan revizyonlar ile ilişkili dağıtım şirketine başvuru yapılıp yapılmadığı, kurulu ve/veya bağlantı gücü revize edilip edilmediği, herhangi bir denetimden geçirilip geçirilmediğinin belli olmadığı, ilk bilirkişi heyet raporunda yangının toprak hatasından meydana geldiğine temas eder nitelikte tespitler olsa da dava konusu olayda olayın meydana geliş şekli, yangın raporu ve olayın meydana geliş şekli ile görüntü kayıtlarından olayın izolasyondaki eksikliğe bağlı olabilecek toprak hatasından ziyade, akım kaynaklı ısınmanın sebep olduğu bir sorun olduğunun değerlendirildiği, davacının, kendine ait tesisle ilgili davalı tarafından yapıldığı iddia edilen ancak herhangi bir kaydı bulunmayan hizmetlerin mevzuatın öngördüğü şekilde projelendirilerek uygulanmasından mutlaka sorumlu olduğu, yangın konusunda davalıdan hizmet alındığına dair herhangi bir durum bulunmadığı, faaliyet konusu işyerinin işletme ruhsatı olup olmadığı, varsa itfaiye tarafından denetimden geçirilip geçirilmediği, bu durumun yangın güvenliği tedbirlerinin yeterlilik raporunun incelenmesinden anlaşılacağı, ancak dosya kapsamında işletme ruhsatı alma aşamasında düzenlenen itfaiye yeterlilik raporuna rastlanmadığı değerlendirildiğinde bu yöndeki kusurun da davacıda olduğu, olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu md 58’e göre bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin malikinin, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan mesul olacağı, yangının kötü yapım, eksiklik veya gizli ayıp vb. kaynaklandığına dair herhangi bir bulgu ve delile de ulaşılamadığından davalıya kusur atfedilemeyeceği rapor edilmiş olup, bilirkişi ilk ve ikinci raporlarının birbiri ile aynı mahiyette ve birbirini teyit eder nitelikte bulunması, raporların gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, iş bu davada meydana gelen yangında davalıya kusur atfedilmemesine bağlı olarak davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.877,05 TL harcın mahsubuyla arta kalan 4.796,35 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile—– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan— uyarınca —vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.