Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2022/327 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/362 Esas
KARAR NO : 2022/327

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

—-Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararı üzerine davacı vekilinin talebiyle mahkememize tevzi edilen ve yukarıda belirtilen esasa kaydedilen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından — bedelli faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğini, herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bunun üzerine davalı tarafa, ödeme yapılması gerektiğini bildiren 15/04/2019 tarihli ihtarname gönderildiğini ve davalı tarafından — 06/05/2019 tarihinde 13.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı ile yapılan görüşmeler esnasında müvekkili şirkete bakiye ödemenin yapılacağı bildirilmiş olmasına rağmen —- bakiye ödemenin hala ödenmediğini ve icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafça haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
SAFAHAT
—- Karar sayılı ilamı ile:”6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE, kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli—- TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE” şeklinde karar verilmiş olup dosya mahkememiz iş bu esasına kaydedilmiştir.
Deliller
Tarafların —- dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyasının — dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi,—- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, — formları ve ibraz edilen ticari defterler —-, tarafların —usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalıdan 06/05/2019 tarihi itibarı ile 24.551,20 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa 2019 yılı içerisinde 1 adet fatura karşılığı 50.551,20 TL mal ve hizmet satışı yaptığı, davacı tarafın davalı taraftan 2019 yılı içerisinde 159.341,20 TL ödeme aldığı, davacı şirketin davalı şirketten— alacaklı olduğunu raporladığı, davacı şirketin — içerisinde davalı şirkete—– mal ve hizmet sattığını —– ile bildirmiş olduğu, tarafların defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı ile davalı şirket — incelemeleri sonucu açılış fişindeki —- vadeli çekten kaynaklandığı, — tarihinde çekin iade edildiği, davacı şirketin hesap borç bakiyesi — iken, davalı şirketin hesap alacak bakiyesinin —-demeden kaynaklandığı rapor edilmiş olup, davalı tarafça dosyaya sunulan rapora karşı beyan dilekçesi ile birlikte, müvekkili tarafından borcun ödendiğinin ve buna ilişkin dekontların sunulduğunun belirtilmesi üzerine, 06.04.2021 tarihli celsede, davacı vekiline, dosyaya sunulan ödeme dekontlarına ve davalının herhangi bir ödeme yapıp yapmadığına ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verildiği, yine aynı celsede, davalı tarafın dosyaya sunduğu itiraz dilekçesi doğrultusunda ibraz edilen ödeme dekontlarının tarafların ticari defterlerine işlenip işlenmediği ve dosyadaki ihtarname de dikkate alınarak işlemiş faiz hususlarında ek rapor sunması için dosyanın aynı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile davalı tarafça bir kısım ödemelerin yapıldığı ancak davalı tarafın taraflarına hala — borcu olduğunun bildirildiği, 11.06.2021 tarihli ek rapora göre, davalı tarafın davacı şirkete—- ödeme yaptığı,—- tarihi itibarı ile davacı şirkete cari hesap borcunun olmadığı, cari hesap bakiyesinin — olduğu rapor edilmiş olup,—— tarihli celsede, “Dosyanın tetkikinde — olduğu, davalı tarafça yapılan ödemelerin — yılında yapıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin 25/06/2021 tarihli beyan dilekçesinde belirttiği icra dosyasında asıl alacak dışındaki diğer talep edilen alacaklar yönünden zapta geçen yıllar da dikkate alınarak hesaplama yapılmak sureti ile ek rapor sunulması için dosyanın aynı bilirkişiye tevdine,” şeklinde ara kurularak dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edildiği, —- tarihli ek rapora göre, ilk ek raporda belirtildiği üzere takip tarihi sonrasında açık cari hesaba ait davalıca yapılan ödemeler sonucu, davacı ile davalı taraf arasında açık cari hesaptan kaynaklanan herhangi bir fatura alacağının kalmadığı, fatura vade tarihi baz alındığında, 1.180,48 TL, ihtarname baz alındıgında 1.009,96 TL işlemiş faiz alacağı doğabileceği rapor edilmiş olup, davacı vekilinin icra dosyasında kapak hesabı yapılması talebinin, takibin asıl alacak ve faize yönelik olması karşısında, kapak hesabı yapılmasının dosyaya bir yenilik katmayacağı anlaşılmakla reddine karar verildiği, bilirkişi ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça — işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam — üzerinden takip yapılmış ise de, davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu sonucu, davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir asıl alacak kaleminde alacağı bulunmadığı, davalı tarafın gönderilen ihtarname ile temerrüde düşmesinden dolayı davacının davalıdan 1.009,96 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, yine her ne kadar takip talebinde “Alacağın tahsil tarihine kadar %…ticari faiz” uygulanmasına yönelik ibare bulunmakta ise de, faiz oranının açıkça belirtilmemesi sebebiyle alacağa faiz işletilemeyeceği tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile— dosyasında toplam –işlemiş faiz üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup, hükmedilen asıl alacak bulunmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ve davalı taraf vekille temsil edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığı anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve dava öncesi — bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —— dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 1.009,96 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince hükmedilen asıl alacak bulunmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 314,83 TL harcın mahsubu ile arta kalan 234,13 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 139,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 869,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- bütçesinden ödenen—– arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.