Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2020/219 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/358
KARAR NO : 2020/219

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle müvekkilinin ——-yerinde geçen ——– tespiti için açılan ve İstanbul Anadolu———. İş Mahkemesi’nin———- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davada söz konusu şirketin terkin edildiğinin anlaşılması üzerine şirketin ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu——— Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı —————– vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde ihyası istenen söz konusu şirket de davalı konumunda gösterilmiş ise de şirketin terkin ile tüzel kişiliğinin sona ermiş olması ve esasen davanın da şirketin ihyası için açılmış olması, davanın niteliğine nazaran ———- davalı olarak yer almasının gerekli ve yeterli olması karşısında şirket davalı olmaktan çıkarılmış olup karar başlığında da yer verilmeyerek burada bu şekilde işaret edilmiştir.
Dava TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edilmiş olan————-ünvanlı şirketin İstanbul Anadolu —————-. İş Mahkemesi’nin ————— Esas sayılı davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son —— veya yeni bir veya birkaç kişiyi ——-olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
—————- cevabına göre söz konusu şirketin 09/10/2014 tarihinde resen terkin edildiği, şirketin adresinin “————————” olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı ve son tasfiye memurunun ———–olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan hizmet tespitine ilişkin dava olduğu ve davalının ihyası talep edilen söz konusu şirket olduğu, yargılamasının devam ettiği ve 16/01/2020 tarihli duruşmada alınan ara karar ile söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ———-sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ————-kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —- Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ——- tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen temsilcisi tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu temsilci tasfiye memuru atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı —— Memurluğu, yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile;
a)——– sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilmiş olan ‘——– ünvanlı şirketin İstanbul Anadolu —-. İş Mahkemesi’nin ——-Esas sayılı dava yönünden ve Mahkemece verilecek kararın infazın işlemleri ile sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —– yeniden tesciline,
b)—– işlemlerinin yapılması için—– tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru —— tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar ——– görevinin devam etmesine,
c)Kararın —– tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ——- müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
4-Gerekçede açıklanan nedenlerle davacı tarafından yapılan giderin üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçede açıklanan nedenlerle davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.