Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/637 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/308 Esas
KARAR NO: 2021/637
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/08/2017
KARAR TARİHİ: 20/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının — tarihinde müvekkil Şirkette——– istifa ederek işten ayrıldığını, davalının müvekkil Şirkette görev yaparken onlarca—- dışı eğitim ve fuar çalışmalarına gönderildiğini, davalının yazılı beyan ve taahhütlerine aykırı olarak müvekkil —- olan —– olarak işe başladığını, davalının gerek müvekkil—-gerekse de yazılı iş sözleşmesinden sonra imzaladığı——- üzere yasanın kabul ettiği azami süreyle uymayı ve—— doğrudan ve dolaylı iştirakleri ile aynı işi yapan hakiki ya da hükmi şahıslarla doğrudan ya da ——— altında işbirliği yapmamayı ve iş görmemeyi taahhüt ettiğini, aksine davranışı halinde—–son almakta olduğu yıllık brüt ücretin —- katı tutarında ceza şartı bedeli ödemeyi kabul ettiğini, davalının bu hareketinin Borçlar —-araflar arası sözleşme ve taahhütnamelere aykırı olduğunu, bu nedenle davalının sözleşme ve taahhütnamelerde yazılı olan CEZA Şartı bedelini ödemesinin gerektiğinin açık olduğunu belirterek, davalının işten ayrıldığında almakta olduğu brüt ücretin—- ceza şartı bedelini dava tarihinden itibaren hesap edilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkil Şirkete ödemeye mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —- sayılı görevsiz mahkemesinde verdiği cevap dilekçesinde özetle: —olarak başladığı—–görevinde iş tanımı gereği sorumluluğunun —- araştırma geliştirme birimlerinin yürüttüğü projelerde —- temsil ettiği üretici —– sağlayıp proje oluşturmak olduğunu, çalıştığı süre —- daha önceki kariyerinde sahip olduğu bilgi ve birikimler ile çalışmaları yürüttüğünü, böyle bir konuda deneyimi, bilgi birikimi olmayan bir kişinin işe alınmayacağının açık olduğunu, davacı —-geçen—- katkı İçin alındığını, fuar katılımlarında bilgi almak bir yana firmanın iş geliştirme süreçlerine yardım edildiğini, haksız olarak isnat edildiği üzere, —- konusunda hiçbir işverenine bağlılığını ihlal edecek bir eylem veya tutumun, yükümlülük ihlalinin olmadığını belirtmiştir. Davacı —- etmekte olduğu iş ve yeni işvereni nezdinde ifa ettiği işin birbiri ile büyük oranda rakip olmayan farklı ürünlere ilişkin olduğunu, — temsilcisi konumunda çalışması olmadığını, —- ———- yetkisinin olmadığını, ne de bu bilgilere erişiminin olmadığını, —– konusunda ise sektörü için pozisyonu dâhilinde bir önem teşkil etmediğini, —- olduğunu sır olarak teşkil eden satış fiyatları/miktarları gibi detaylara tarafınca haiz olunmadığını, diğer taraftan oluşturulan her bir teknik projenin kendi içinde benzersiz olduğunu ve bu konuda rekabet söz konusu olmadığını, kaldı —— akdinin kurulması sırasında zorlamasıyla, işsiz kalma baskısı ile kabul etmek zorunda kaldığı tek taraflı düzenlenen cezai şartın,—– çerçevesinde geçerlilik şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu belirterek, yukarıda özetlenen nedenlerle, davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde ise tarafına cevap dilekçesi ve delillerini sunmak için ek süre verilmesini, yersiz ve mesnetsiz davanın reddedilmesi ile yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—— dosyası, Bilirkişi raporları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, işçinin rekabet yasağını ihlal etmiş olması nedeniyle, sözleşmede yer alan cezai şartın tahsili istemiyle TBK.’nın 446.maddesi uyarınca açılmış bir alacak davasıdır.
Davacı taraf, davalının ——- tarihinde de istifa ederek işten ayrıldığını, davalının davalı şirkette görev yaparken—- —- gönderildiğini, davalının yazılı beyan ve taahhütlerine aykırı olarak davacı şirketle rakip konumunda olan ——– olarak işe başladığını, davalının gerek davacı şirketle olan yazılı iş sözleşmesinin —- paragrafında ve gerekse de yazılı iş sözleşmesinden sonra imzaladığı—– maddelerindeki düzenlemelerine aykırı olarak çalışması nedeniyle cezai şart bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise ——– görevinde iş tanımı gereği sorumluluğunun —– birimlerinin yürüttüğü projelerde —— temsil ettiği üretici—– kullandırılmasını sağlayıp proje oluşturmak olduğunu,—– konusunda hiçbir işverenine bağlılığını ihlal edecek bir eylem veya tutumun, yükümlülük ihlalinin olmadığını,—– olduğu iş ve yeni işvereni nezdinde ifa ettiği işin birbiri ile büyük oranda rakip olmayan farklı ürünlere ilişkin olduğunu, — temsilcisi konumunda çalışması olmadığını, —- gereği firmalarla ne fiyatlandırma ne ve müzakere etme yetkisinin olmadığını, ne de bu bilgilere erişiminin olmadığını, —- ——– olduğunu sır olarak teşkil eden satış fiyatları/miktarları gibi detaylara tarafınca haiz olunmadığını, diğer taraftan oluşturulan her bir teknik projenin kendi içinde benzersiz olduğunu ve bu konuda rekabet söz konusu olmadığını, kaldı ki —–akdinin kurulması sırasında zorlamasıyla, işsiz kalma baskısı ile kabul etmek zorunda kaldığı tek taraflı düzenlenen cezai şartın, —–çerçevesinde geçerlilik şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı —- tarihli celsedeki beyanında; davacı ekim kimya şirketinde ——– arasında satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacının teknik destek sorumlusu olarak çalıştığını, davacı şirket sırlarından ziyade yalnızca şirketin sattığı ilaçlardaki hammadde bilgilerine ait olduğunu, ancak bunlar sır mahiyetinde olmayıp kendisi temsilciliği yaptığı firmaların teknik bilgilerini müşterilere aktarmakla sorumlu olduğunu, bu anlamda müşterilere yardımcı olmakta olduğunu, —-davacı şirket gibi —–satmakta olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı —– tarihli celsedeki beyanında; Davacı şirkette hiç çalışmadığını, ancak dava dışı—– davalı ile birlikte çalışmakta olduğunu, kendisi söz konusu şirkette teknik müdür olarak görev yaptığını, kendisinin de — olduğunu, davacının sorumluluğu yalnızca ——- vermek —alanında herhangi bir sorumluluğunun olmadığını——– satan bir şirket olduğunu, ancak—– yapmakta olduğunu beyan etmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanununun ‘Rekabet yasağı’ başlıklı 444’üncü maddesine göre;
” Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”
‘Sınırlandırılması’ başlıklı 445’inci maddesine göre;
” Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.
Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.”
‘Aykırı davranışların sonuçları’ başlıklı 446’ıncı maddesine göre;
“Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.
Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.
İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.”
‘Sona ermesi’ başlıklı 447’inci maddesine göre ise;
“Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.
Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veyişverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.”
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelere göre, davacının davalı şirkette —- olarak çalıştığı, ——– olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 7’inci maddesine göre; “işgören gerek aktif görev süresi içinde ve gerekse işveren nezdindeki görevinin sona ermesinden sonra Borçlar Kanunun rekabet memnuiyeti hakkında——– olmamak üzere yasa ile belirlenen azamin süre ile uymayı işveren ve işverenin doğrudan ve/veya dolaylı iştirakleri ile aynı işi yapan hakiki ya da hükmü şahıslarla doğrudan yada üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri akrabaları vasıtasıyla ortak, çalışan veya başka herhangi bir ad altında işbirliği yapmamayı bir iş görmemeyi; aynı şekilde İşgören işin yürütümü bağlamında —– olduğu aşağıda yazılı olaylarla sınırlı olmamak benzeri bilgileri de kapsamak şartıyla işe ve işverene ve işverenin doğrudan ve/veya dolaylı iştiraklerine ait özel bilgileri işbu —- feshinden sonra —– yıldan az olmamak üzere yasa ile belirlenene azami süre ile üçüncü şahıslara açıklamamayı ve aksine davranışı halinde işverenin ve işverenin doğrudan ve/veya dolaylı iştiraklerinin fazlaya ilişkin zarar ve ziyanını talep ve işgöreni bu davranıştan meni için gerekli tedbir ve kararları talep ve işgöreni bu davranıştan meni için gerekli tedbir ve kararları talep hakkı saklı kalmak üzere, işverene son aldığı brüt ücretin —- katı tutarında ceza şart bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.”
Yine dava dosyasında bulunan ve davacı tarafından imzalanmış —-sürem içinde ve gerekse hangi nedenle olursa olsun görevimin sona ermesinden sonra Borçlar Kanununun rekabet memnuiyeti hakkında ——– maddelerindeki düzenlemelere —- kabul ettiği azami süre ile uymayı ve—–yapan hakiki ya da hükmü şahıslarla doğrudan ya da 3. Dereceye kadar kan ve sıhri akrabalarının vasıtasıyla ortak, çalışan veya başka herhangi bir ad altında i,şbirliği yapmamayı ve iş görmemeyi, koşulları oluştuğundan —— yazılı hakkını kullanabileceğini kabul ettiğimi” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür.
——— tarihli bilirkişi raporunda özetle;—–Dava dosyasında yer alan iş sözleşmesinin —– herhangi bir yer sınırlamasının bulunmadığı,———– yasağına uyacağı konusunda bir açıklık getirilmediği, yine ilgili rekabet etmeme yasağı maddesinde yapılamayacak olan işler geniş tutulduğu, davalı tarafça dava dosyasına rekabet etmeme yasağının iki yıl olması için gerekebilecek özel durum ve koşulların ne olduğu/oldukları konusunda da bir belge sunulmadığı, bu nedenlerle ilgili rekabet etmeme yasağı maddesinin geçerlilik koşullarını taşımadığı anlaşılmıştır.
— işçinin işe başladığı——— şeklinde olduğu, davacı şirketin —————— benzer alanlarda faaliyet gösterdiği ancak birebir aynı alanda faaliyet etmedikleri, yine ilgili — kayıtlarında davacı şirketi iş kolu ———- belirtildiği, dolayısıyla heri iki şirketin birebir aynı alanda faaliyet etmedikleri anlaşılmış olup bu nedenlerle davalı işçinin rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğinin davacı şirketin kanıtlayamadığı kanaati oluşmuştur.
Ayrıca davalı işçinin aldığı son aylık brüt ücreti ile son yıla ilişkin yıllık brüt ücreti tespit edilememiş olup, davacı şirketin davalı işçinin iş sözleşmesinin rekabet etmeme yasağı bölümünde belirtilen ceza şart bedeli ödemesine baz teşkil eden davalı işçinin ücretinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere aylık —– olduğu konusundaki ispat yükümlülüğünün de yerine getiremediği kanaati oluşmuştur.”
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; taraflar arasındaki iş sözleşmesi sona erdikten sonra davalının sözleşmede öngörülen rekabet yasağına aykırı davranıp davranmadığı, rekabet yasağı düzenlemesinin geçerli olup olmadığı, davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, davalının hizmet sözleşmesinin sona ermesi sonrası dava dışı——olarak çalışmaya başladığı konusunda taraf arasında uyuşmazlık yoktur. Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen deliller sırası ile toparlanmış, —- getirtilmiş ve Mahkememizce hükme esas alınan — tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davalı işçinin işe başladığı dava dışı———– sayısında şirketin amaç ve konusunun ————- davacı şirketi iş kolu——— olarak belirtildiği, dosya içerisinde dinlenen tanıklar da davacı şirket ile dava dışı şikretin aynı alanda faaliyet etmediklerini belirttikleri, dolayısıyla heri iki şirketin birebir aynı alanda faaliyet etmedikleri kanaatine varılmıştır. Ayrıca raporda belirtildiği şekilde davalı işçinin aldığı son aylık brüt ücreti ile son yıla ilişkin yıllık brüt ücreti tespit edilememiş olup, davacı şirketin davalı işçinin iş sözleşmesinin rekabet etmeme yasağı bölümünde belirtilen ceza şart bedeli ödemesine—– eden davalı işçinin ücretinin dava dilekçesinde belirtildiği üzere aylık —— olduğu konusundaki ispat yükümlülüğünün de davacı tarafından yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından yukarıda Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve —– celsede davalının çalıştığı şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi ve yeni bir bilirkişiye dosyanın verilmesi talebinde bulunmuş ise de, bahse konu celsede dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği ancak verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından avansın yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davalı işçinin rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğinin davacı şirketin kanıtlayamadığı kanaati kanaatine varılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınan— peşin harçtan, alınması gereken —- mahsubu ile bakiye — harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerine bırakılmasına,
4-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen taraflara iadesine,
5-)Davalı tarafça yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 16.767,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle——– Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2021