Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/29 E. 2023/534 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/29
KARAR NO: 2023/534
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 06/01/2020
KARAR TARİHİ: 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile dilekçede ileri sürülen sebeplerle davalı şirketin 02/01/2020 tarihinde ——- yapılan olağanüstü genel kuruluna ve bu toplantı da alınan kararların tümüne itiraz edilerek söz konusu 02/01/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının TTK. Madde 445 gereğince iptaline, biri davacı olmak üzere çift imza ile temsil yetkisi verilmesine veya şirkete ortaklar dışından yönetim kayyımı atanmasına ve ayrıca hiçbir ticari faaliyeti olmayıp sadece üzerinde çok kıymetli taşınmazlar bulunan şirkete ait mal varlığının elden çıkarılmaması veya davacı aleyhine işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi, —— Ticaret Sicili’ne ve —— Tapu Müdürlüğü’ne tedbirin bildirilmesi taleplerinde bulunulmak sureti ile davalı ile birlikte belirtilen şekilde ihtiyati tedbir talebinde de bulunulmuş olması nedeni ile tedbir talebi yönünden 17/06/2020 tarihinde yapılan değerlendirme sonunda tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş olup bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulması üzerine ——- sayılı ve 17/09/2020 tarihli kararla İstinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından 13/08/2020 tarihli dilekçede ileri sürdüğü iddialara değinerek şirket adına kayıtlı taşınmazlar ve şirkete ait mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması ile şirket yönetimine geçici kayyım atanmasına karar verilmesi yönünde ihtiyati tedbir taleplerini tekrar dile getirdiğinden bu dilekçedeki tedbir talepleri de ——– tarihli ara kararla bu ara kararda belirtilen gerekçelere bağlı olarak reddedilmiş olup, İstinaf yoluna gidilmesi üzerine —— sayılı kesin nitelikli kararla İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.Davalılar vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Ön inceleme duruşmasında alınan beyanlara, yapılan irdelemeye ve dosya kapsamına nazaran her hangi bir dava şartı eksikliğinin bulunmadığı belirlendikten sonra davanın konusu olan genel kurul tarihinin 02/01/2020 tarihi olması ve davanın 06/01/2020 tarihinde açılmış olması karşısında davanın süresinde açılmış olduğu da belirlendikten sonra tahkikata geçilmiştir.Davalı tarafça tanık bildirilmemiş olup, davacı vekili tarafından bildirilen tanıklardan ——- dışındaki tanıklardan vazgeçilmiş olması nedeni ile davacı tanığı —— talimat yoluyla alınan ifadesi:”…Davacı tanığı beyanında; … benim kardeşim olur, müteveffa ——- benim kardeşimin eşi olur, —— şirketi ——- kurduğu bir şirketti, bu şirketi —— kardeşimle evlenmeden önce mi sonra mı kurdu bilemiyorum, kardeşimin bu şirkette bir yönetim de bulunmuyordu, … gerek ——- ölmeden, gerek öldükten sonra şirkette aktif bir görev almamıştır, —— vefaat ettikten sonra … ve … … ” Babamızla çok kısa sürdü evliliğiniz bu şirketten pay vermeyeceğiz, gerekirse mahkemeye vereceğiz ” dediler, zaman zaman kardeşim davalılarla tartıştıkları zaman beni çağırırdı, yine bir gün kardeşim beni aradı, şirkette genel kurul yapılacağını yalnız gitmek istemediğini yanında bulunmamı istedi, ben de bunun üzerine gittim, avukatı bana senin katılman uygun olmaz dedi, daha sonra genel kurul yapılması için toplanılan çay ocağında onlar toplu bir şekilde otururlarken ben ayrı bir şekilde oturuyordum, dolayısıyla ben genel kurulda olan biten her şeye şahidim, davalılar gelirken matbu bir evrak hazırlamış, direk hazır evrağa ——- vekili olarak avukatın imza atmasını istediler, evrak içeriğinin bizzat görmedim yan tarafta olduğu için, ancak avukatın ben bunları kabul etmem imzalamam dediğini duydum, ——- kendini —— şirketi müdürü yaptığını duymuştum, avukat imzalamayınca bütün evrakları toplayıp gitmek istediler, avukatta bari bilançolara ve harcamalara bakalım dedi, onlar da avukata sen zaten genel kurul tutanağına imza atmadın, imzadan imtina ettiğini tutanağa yansıtıp biz genel kurulu tamamlarız dediler, —— avukatı da o halde ben de karşı dava açarım dedi, olay bunun üzerine dağıldı, toplamda 8 kişilerdi, sonrasında kız kardeşim zaman zaman beni arar davalının kendisinin sürekli evden çıkmak için taciz ettiklerini ve sürekli icraya verdiklerini, hatta ev şirketin üstüne şirket müdürü de davalı … olduğu için evin elektirik, su ve doğalgazını da kestirdiğini duydum, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir dedi, Beyanı okundu imzası alındı. …”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.Tanığın beyanı alındıktan ve deliller toplandıktan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25/10/2022 tarihli raporun gerekli-yeterli kısımları:”…

2.2 ) İNCELEME: A.Mali Bilirkişi İncelemesiSayın Mahkeme’nin —— Esas sayılı dosyasının duruşmasının başlandığı Ön İnceleme niteliğindeki —— tarihli celsesinde huzurdaki davada uyuşmazlığın; “Tarafların anlaşamadıkları hususların; 02/01/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı kararlarının yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı, iptalin gerekip gerekmediği hususlarının aydınlatılması noktasında toplandığı”nın tespiti, gerçekleştirilmiştir. Dava dosyasındaki deliller aşağıdaki şekilde incelenmiştir.
a- Olağan Üstü Genel Kurul Kararının incelenmesi,b- İhtarnamelerin İncelenmesi, c- Müzekkere Cevabının İncelenmesi,2.2.b) 02.01.2020 tarihli Olağan Üstü Genel Kurul Kararı:
——- Şti.nin olağanüstü genel kurul toplantısı 02.01.2020 tarihinde saat 14:00’de, şirket merkez adresi olan ——- Mah. —— Parsel No:—— ——- adresinde yapılmıştır.Toplantıya ait çağrı kanun ve esas sözleşmede öngörüldüğü gibi ve gündemi de ihtiva edecek şekilde, ——- 16.12.2019 tarih ve ——– sayılı nüshasında ilan edilmek suretiyle ayrıca pay sahiplerine taahhütlü mektupla, toplantı gün ve gündeminin bildirilmesi suretiyle süresi içerisinde yapılmıştır.Hazır bulunanlar listesinin tetkikinde, şirket paylarının 10.000 TL toplam itibari değerinin, toplam itibari değeri 4.375 TL olan 175 payın ——- tarafından asaleten, toplam itibari değeri 4.250 TL olan 170 payın … tarafından asaleten, toplam itibari değeri 1.375 TL olan 55 payın … vekili ——- tarafından vekaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiği ve böylece gerek kanun gerekse ana sözleşmede öngörülen asgari toplantı nisabının mevcut olduğunun anlaşılması üzerine gündem görüşmelerine geçilmiştir.——- Noterliği’nin 02.01.2020 tarih —— sayı ile tasdikli, 02.01.2020 tarih Genel Kurul Toplantı tutanağının;4.Maddesinde, Şirket merkez adresinin —— Mah. ——- mevkii parsel No:—— ——- adresinden, —— Mah.—— Sokak, No:—— ——- adresine oyçokluğuyla (%13,75 olumsuz oya – 55 paya karşılık, %86,25 olumlu oyla -345 payla ) karar verildiği.5. Maddesinde,Şirket müdürü olarak … T.C kimlik numaralı … süresiz olarak seçilmesine ve tek başına atacağı imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olmasına oyçokluğuyla (%13,75 olumsuz oya – 55 paya karşılık, %86,25 olumlu oyla – 345 payla ) karar verildiği.Madde 6. Şirket müdürüne görev yaptığı yıl için geçerli olan yıllık asgari ücret tutarının her ay huzur hakkı verilmesine oyçokluğuyla (%13,75 olumsuz oya – 55 paya karşılık, %86,25 olumlu oyla -345 payla ) karar verildiği.Madde 7. Geçmiş yıla ait kar ve zararlar hesapları incelendi ve oyçokluğuyla (%13,75 olumsuz oya – 55 paya karşılık, %86,25 olumlu oyla -345 payla ) ibra edildiği. Şeklinde olduğu.—— Şti.nin 02.01.2020 tarihinde yapılacak olağan üstü genel kurul toplantısında hazır bulunanlarının listesinde;——- ve ——- asaleten imzasının bulunduğu, ——- temsilen ——- imzadan imtina ettiği görülmüştür.2.2.b) İhtarnamelerin İncelenmesi:—— Noterliği’nin 23.09.2019 tarihli ——- yevmiye numarasında kayıtlı ihtarnamede keşideci …, muhatap ——-, ilgili şirket —— Şti. ihtarnamenin içeriğinde;—–. Şti.nin ortağıyım. Muhatap … , bu şirketi temsil yetkilerini iptal ediliyorum.Muhatap … şirket temsil ve vermiş olduğum diğer bütün yetkilerini feshediyor geri alıyorum…. artık bu şirkete yetkili olmadığını, benim adıma şirket yetkililerinin kalmadığını bildiriyorum. Şirkete kayyum atanması için kayyum tayini davası açıldığını ve ihtilafın artık Ticaret Mahkemesine ve Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmiş olduğunu. … artık hiçbir şekilde şirket temsil ve imza yetkisi kalmadığını, benim adıma olan tüm yetkilerinden azledildiğini, tüm muhataplara tebliğen bildiriyorum. îş bu ihtarnamenin —–, —— Şirketi, ——- Ticaret Odası Sicil Müdürlüğü, —— Tapu Sicil Müdürlüğü ve ——- Tapu Sicil Müdürlüğüne mümkünse elektronik tebligat veya hızlı tebligat ile tebliğini, buna göre bilgi ve gereğinin tüm muhataplara” ihtar edilmiştir. Söz konusu ihtarname … ve ——- Şti.ne 23.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.—— Noterliği’nin 20.12.2019 tarihli —— yevmiye numarasında kayıtlı ihtarnamede keşideci …, muhatap ——-, ilgili şirket ——- Şti. ihtarnamenin içeriğinde;—— ——- —— parsel sayılı taşınmazın muhatap ——- tarafından kiraya verildiğini ve kira parasını aldığını öğrendim. Bu taşınmaz benimde ortağı olduğum ——- Şti.ne aittir. Muhatabın bu işlemlerinin yasal olmadığını, buna itiraz ettiğimi ihtaren bildiriyorum.—— îli —— îlçesi, ——- Köyü, —— Mevkii, —— parsel sayılı taşınmazın da muhatap —— tarafından kiriya verildiği ve 16 aydır kira paralarının muhatap tarafından alındığını öğrendim. Bu taşınmazda benim ortağı bulunduğum şirkette aittir ve muhatabın, bu iki yerin kira parasını alıp, zimmetine geçirmesi yasal değildir.
——- Noterliği’nin 23.09.2019 tarihli ——- yevmiye no.lu ihtar ile şirket yetkilisi olduğu iddiasında olan ——- —— şirketini temsil yetkisi tamamen ortadan kaldırılmış olması ve aynı zamanda —— kayıtlarında da yetkilisi olmadığınızın yazmasına rağmen yetkilisiymiş gibi hareket ederek şirketi zarara uğrattınız.Şirketin diğer ortağı ——- muvazalı olarak borçlandırdınız. Kendinizde şirket yetkilisi olarak gösterip icra tebligatını ev adresinizden alıp takibi kesinleştirip şirkete ait olan ——- plakalı aracı yediemin otoparkına çekilmesine sebep oldunuz. Yapmış olduğunuz bu kötü niyetli çalışmalar neticesinde şirketi ve şirket ortağı olan beni çok fazla zarara uğrattınız….Sayın muhatap zimmetinizdeki kira paralarından benim payıma düşenleri en kısa zamanda benim hesabıma aktarmaya davet ediyorum. Ayrıca yediemin otoparkında çürümeye bıraktınız şirkete ait olan aracı biran önce ortaya çıkarmanızı ve araç ile ilgili olarak da zarar ziyanı şirket hesabına aktarılmasını, aksi takdirde yasal yollara başvurarak hakkınızda dava açılacağını” ihtar edilmiştir. Söz konusu ihtarname … ve ——- Şti.ne 20.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.B. Genel Kurul Kurulun/Genel Kurulda Alınan Kararların Geçersizliği Bakımından Değerlendirmeler1. Genel Kurul Kurulun/Genel Kurulda Alınan Kararları Geçersizliği Bakımından Genel DeğerlendirmelerGenel kurul kararları, hukuki sonuç doğuran irade beyanı olduklarından hukuki işlem niteliğindedir. Bu kararların hükümsüzlüğü söz konusu olur. Genel kurul kararı ile ihlal edilen hukuk kuralının niteliğine göre hükümsüzlük halleri değişir. Bu bağlamda genel kurul kararlarının yokluğundan bahsedilebileceği gibi butlanından ve iptalinden de söz edilebilir. Nitekim ——- anonim şirket genel kurul kararlarının hükümsüzlük hallerinin iptal, yokluk ve butlan şeklinde olabileceğini belirtmiştir.
Doktrinde iptal, “bireysel (küçük) çıkarlarla ilgili geçerlilik gereklerinin eksikliğinde mağdur tarafından bozdurulabilirliği” olarak tanımlanmıştır. Genel kurul kararının iptali, genel kurul kararının mahkeme tarafından geriye dönük olarak ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir. Genel Kurul kararlarının iptali TTK’nın 445. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi için bu kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olması gerekmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki bir genel kurul kararının iptaline karar verilebilmesi için ilk şart; şeklen de olsa ortada bir genel kurul kararının bulunmasıdır. Nitekim —— oluşmayan ve henüz ortada mevcut olmayan bir genel kurul kararı aleyhine de iptal davası açılması ise yasal olarak mümkün değildir.” şeklinde karar vermek suretiyle iptal edilebilirlik için geçerli bir kararın varlığını aradığını belirtmiştir. ——- bir başka kararında “Davalı yanca sunulan posta alındısı üzerindeki yazılı adrese göre dava konusu genel kurula ilişkin davacıya gönderilen çağrının, davacının muhtarlıkta kayıtlı olduğu ikamet adresine gönderildiği ancak daire kapı numarasının yanlış yazılmış olduğu görülmüştür. Bu bağlamda, genel kurul toplantısına davetin asgari koşullarının oluştuğu ancak eksikliğin bulunduğu, bu durumun ise hukuken yokluk yaptırımı ile değil iptal edilebilirlik yaptırımı ile karşılaşacağı nazara alınmalıdır. Başka bir deyişle, davacıya yapılan çağrı geçersiz değil, usulsüzdür. Bu durum ise davaya konu genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olduğu anlamına gelmeyecek ancak iptal edilebilirlik yaptırımına tabi olacaktır.” şeklinde karar vermiş ve dava konusu olan genel kurulun TTK’nın 410 ve devamı maddelerinde yerini bulan çağrı üzerine toplanmış olduğunu belirterek, davacıya usulüne uygun çağrı yapılmadığından, kanunun 445. maddesinde öngörülen iptal nedenlerinin değerlendirilmesi ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. TTK’nın 445. Maddesine göre; 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.Atıf yapılan TTK 446.maddeye göre iptal davası açabilmenin şartları aşağıdaki gibi sırlanmıştır. Buna göre;(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,b)Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,c)Yönetim kurulu,d)Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri,iptal davası açabilir.2. Somut Uyuşmazlık Bakımından Genel Kurul Kurulun/Genel Kurulda Alınan Kararları Geçersizliğinin DeğerlendirilmesiHuzurdaki dava, davalı şirketin 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan tüm kararların iptali talebiyle ikame edilmiştir.Yapılan incelemede şirketin şirket paylarının 10.000 TL toplam itibari değeri bulunduğu;Davalı şirketin olağanüst genel kurul toplantısında toplam itibari değeri 4.375 TL olan 175 payın —— tarafından asaleten, toplam itibari değeri 4.250 TL olan 170 payın … tarafından asaleten, toplam itibari değeri 1.375 TL olan 55 payın … vekili —– tarafından vekaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiği ve toplantı nisabının sağlandığı tespit edilmiştir.Detayları yukarıda açıklandığı üzere iptal davası kural olarak genel kurul toplantısına katılan ve muhalefetini tutanağa geçiren pay sahipleri tarafından açılabilmektedir. (TTK md.446/1-a)Bununla birlikte Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri de iptal davası açabilmektedir. (TTK md.446/1-b)Davacı … davalı şirketin 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kuruluna temsilci aracılığıyla katılmıştır. TTK md.446/1-a gereğince, davacıların olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa geçirdiği kararlar bakımından iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Aşağıda her bir gündem maddesi yönünden ayrı inceleme yapılmıştır.Davalı şirketin 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısı ——- 16.12.2019 tarih ve ——sayılı nüshasında ilan edilmiş, ayrıca ——- aracılığıyla davacı ortağa taahhütlü olarak gönderilmiştir. Bu sebeple 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısı usulüne uygundur.Yukarıda ifade edilen çağrı metinlerinde gündem ilan edilmiş ve genel kurulda gündemde yer alan hususlar müzakere edilmiştir. Bu nedenle gündemin de gereği gibi ilan edildiği tespit edilmiştir.Davacı taraf genel kurulda alınan kararlara olumsuz oy kullandığını ancak divan başkanının muhalefeti tutanağa geçirmediğini iddia etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere iptal davası açabilmenin koşulu, olumsuz oy kullanıp muhalefeti tutanağa geçirmektir. Bununla birlikte olumsuz oy kullanan bir pay sahibinin -talep etmesine rağmen- muhalefetinin tutanağa geçirilmemesi halinde ne olacağı ise doktrinde tartışmalıdır………………….Somut uyuşmazlık bakımından davacının temsilcisi vasıtasıyla toplantıya katıldığı ancak iddia olunduğu üzere muhalefet şerhini tutanağa geçiremediği ileri sürülmektedir. Maddi vakıa bir yana, ispat hukukuna ilişkin meseleler münhasıran sayın mahkemenin takdirindedir. Bununla birlikte, muhalefeti tutanağa geçiremeyen bir pay sahibinin, bu durumu ses ve görüntü nakline yarayan cihazlarla (örn: cep telefonu vasıtasıyla) ispat etmesi beklenen bir durumdur. Toplantıya pay sahibi yerine hukuk bilgisi üst düzeyde olan bir avukatın katılması halinde ise bu beklentinin düzeyi de artacaktır. Diğer yandan ise toplantıya katılıp olumsuz oy vermesine rağmen muhalefetin tutanağa geçirilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Yine yukarıda ifade edildiği üzere, toplantıya katılanın bir hukukçu olması halinde bu hususu bilmediği düşünülemez. Bu durum bizleri, iddia edildiği üzere, olumsuz oy kullanılmasına rağmen muhalefetin tutanağa zorla geçirilmediği sonucuna ulaştıracaktır. Ancak mütemadiyen ifade ettiğimiz üzere usul hukukunun müesseselerinden olan ispat müessesi hususunda takdir münhasıran sayın mahkemeye aittir.Sayın mahkemenin davacı tarafın olumsuz oy kullanmasına rağmen muhalefeti tutanağa geçirmesine müsaade edilmediği yönünde bir kanaate ulaşması halinde, toplantıda alınan kararlar yönünden aşağıdaki şekilde bir değerlendirmede bulunulmuştur. Bununla birlikte yine yukarıda ifade edildiği üzere, genel kurul toplantısının iptali mümkün değilken, genel kurulda alınan kararların iptalinin talep edilebilmesi mümkündür. Davacının iddiaları yönünden inceleme yapıldığında, hangi kararlar yönünden iptal talebinde bulunduğu bilinmemektedir. Bu durumda talebin açıklattırılması ya da diğer usuli meselelerde takdir sayın mahkemede olmakla birlikte, yine sayın mahkemenin kararı doğrultusunda tüm kararlar yönünden iptal talebi ayrı ayrı incelenmiştir.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 1 Gündem Numaralı Karar Yönünden DeğerlendirmelerimizGündemin l.maddesinde toplantı başkanının seçimi oylanmıştır. Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile başkan seçilmiştir. Bu hususta herhangi bir aykırılık tespit edilemediği gibi davalı tarafın “etki kuralı” gereğince kararı değiştirmeye yeter miktarda bir oyu da bulunmamaktadır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 1 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.2.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 2 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 2.maddesinde yıllık faaliyet raporu müzakere edilmiştir. Herhangi bir oylama yapılmadığı gibi bu husus iptali kabil kararlardan değildir. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 2 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.3.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 3 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 3.maddesinde bilanço ve kar/zarar hesapları okunup müzakere edilmiştir.Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile rapor ve bilanço tasdik edilmiştir. Heyetimizde yer alan muhasip üyeye yerinde inceleme yetkisi verilmediği ve şirket defterleri de dosyaya sunulmadığı için, genel kurulda alınan karar uyarınca bilanço ve kar/zarar hesapları yönünden bir inceleme yapılamamıştır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3 numaralı gündem maddesinin iptal şartlarının oluşup oluşmadığı tespit edilememiştir.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.4. 02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 1 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 4.maddesinde şirket merkezinin taşınması oylanmıştır. Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile şirket merkezi taşınmıştır. Bu hususta herhangi bir aykırılık tespit edilemediği gibi davalı tarafın “etki kuralı” gereğince kararı değiştirmeye yeter miktarda bir oyu da bulunmamaktadır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 4 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.5.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 5 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 5.maddesinde şirket müdürünün seçimi oylanmıştır. Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile … şirket müdürü olarak seçilmiştir. Bu hususta herhangi bir aykırılık tespit edilemediği gibi davalı tarafın “etki kuralı” gereğince kararı değiştirmeye yeter miktarda bir oyu da bulunmamaktadır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 5 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.6.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 6 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 6.maddesinde şirket müdürünün huzur hakkı oylanmıştır. Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile asgari ücret tutarında huzur hakkı belirlenmiştir. Bu hususta herhangi bir aykırılık tespit edilemediği gibi davalı tarafın “etki kuralı” gereğince kararı değiştirmeye yeter miktarda bir oyu da bulunmamaktadır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 6 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.7.02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 7 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 7.maddesinde geçen yıllara ilişkin ibra oylaması yapılmıştır. Davacıların %13,75 olumsuz oyuna karşı %86,25 olumlu oy ile geçmiş yıllar ibra edilmiştir. Heyetimizde yer alan muhasip üyeye yerinde inceleme yetkisi verilmediği ve şirket defterleri ve genel kurulda ibra edilen bilanço ve gelir tabloları da dosyaya sunulmadığı için, bununla bağlantılı olan ibra oylaması yönünden bir değerlendirme yapılamamıştır. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 7 numaralı gündem maddesinin iptal şartlarının oluşup oluşmadığı tespit edilememiştir.Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.
8. 02.01.2020 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 8 Gündem Numaralı Karar Yönünden Değerlendirmelerimiz Gündemin 8.maddesinde dilek ve temenniler görüşülmüş/konuşulmuştur. Herhangi bir oylama yapılmadığı gibi bu husus iptali kabil kararlardan değildir. Bu nedenle 02.01.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmamıştır. Bununla birlikte her türlü hukuki değerlendirme ve takdir hakkı, delillere doğrudan temas eden sayın mahkemeye aittir.

III) SONUÇ VE KANAAT: Yukarıda açıklanan sebeplerle;1-Davalı şirketin olağanüst genel kurul toplantısında toplam itibari değeri 4.375 TL olan 175 payın —— tarafından asaleten, toplam itibari değeri 4.250 TL olan 170 payın … tarafından asaleten, toplam itibari değeri 1.375 TL olan 55 payın … vekili ——- tarafından vekaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiği ve toplantı nisabının sağlandığı,2-Davalı şirketin 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısı ——- 16.12.2019 tarih ve ——- sayılı nüshasında ilan ettiği, ayrıca —— aracılığıyla davacı ortağa taahhütlü olarak gönderdiği, bu sebeple 02.01.2020 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısının usulüne uygun yapıldığı,3-Yukarıda ifade edilen çağrı metinlerinde gündemin ilan edildiği ve genel kurulda gündemde yer alan hususların müzakere edildiği,4-Davacı tarafın genel kurulda alınan kararlara olumsuz oy kullandığı ancak divan başkanının muhalefeti tutanağa geçirmediğini iddiası yönünden, yukarıda da belirtildiği üzere iptal davası açabilmenin koşulunun, olumsuz oy kullanıp muhalefeti tutanağa geçirmek olduğu, bununla birlikte olumsuz oy kullanan bir pay sahibinin – talep etmesine rağmen- muhalefetinin tutanağa geçirilmemesi halinde ne olacağının ise doktrinde tartışmalı olduğu,5-Somut uyuşmazlık bakımından davacının temsilcisi vasıtasıyla toplantıya katıldığı ancak iddia olunduğu üzere muhalefet şerhini tutanağa geçiremediği ileri sürüldüğü, maddi vakıa bir yana, ispat hukukuna ilişkin meselelerin münhasıran sayın mahkemenin takdirinde olduğu, bununla birlikte, muhalefeti tutanağa geçiremeyen bir pay sahibinin, bu durumu ses ve görüntü nakline yarayan cihazlarla ispat etmesinin beklenen bir durum olduğu, toplantıya pay sahibi yerine hukuk bilgisi üst düzeyde olan bir avukatın katılması halinde ise bu beklentinin düzeyinin de artacağı, diğer yandan ise toplantıya katılıp olumsuz oy vermesine rağmen muhalefetin tutanağa geçirilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı, yine yukarıda ifade edildiği üzere, toplantıya katılanın bir hukukçu olması halinde bu hususu bilmediğinin düşünülemeyeceği, bu durumun bizleri, iddia edildiği üzere, olumsuz oy kullanılmasına rağmen muhalefetin tutanağa zorla geçirilmediği sonucuna ulaştıracağı, ancak mütemadiyen ifade ettiğimiz üzere usul hukukunun müesseselerinden olan ispat müessesi hususunda takdirin münhasıran sayın mahkemeye ait olduğu,6-Sayın mahkemenin davacı tarafın olumsuz oy kullanmasına rağmen muhalefeti tutanağa geçirmesine müsaade edilmediği yönünde bir kanaate ulaşması halinde, toplantıda alınan kararlar yönünden aşağıdaki şekilde bir değerlendirmede bulunulabileceği, bununla birlikte yine yukarıda ifade edildiği üzere, genel kurul toplantısının iptali mümkün değilken, genel kurulda alınan kararların iptalinin talep edilebilmesi mümkün olduğu, davacının iddiaları yönünden inceleme yapıldığında, hangi kararlar yönünden iptal talebinde bulunduğunun bilinmediği, bu durumda talebin açıklattırılması ya da diğer usuli meselelerde takdir münhasıran sayın mahkemede olmakla birlikte, yine sayın mahkemenin kararı doğrultusunda tüm kararlar yönünden iptal talebinin ayrı ayrı incelendiği,7-Detayları yukarıda açıklandığı üzere, 02.01.2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 1, 2, 4, 5, 6 ve 8 gündem numaralı kararların iptali kabil olmadığı,8-Heyetimizde yer alan muhasip üyeye bilanço ve defterlerin yerinde incelenmesi için bir yetki verilmediği, tarafların defter ve belgeleri de dosyaya sunmadığı, bu nedenle herhangi bir inceleme yapılamadığı, tüm bu sebeplerle -detayları yukarıda açıklandığı üzere- 02.01.2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3. ve 7. gündem numaralı kararların iptali kabil olup olmadığının tespit edilemediği,Sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.
…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.Rapor temininden sonra 09/11/2022 tarihli duruşmada yapılan irdeleme, alınan beyan ve oluşturulan ara karara bağlı olarak davacı vekiline dava konusunun tasrih ve belirginleştirilmesi yönünden süre verilmiş olup, davacı vekili tarafından ibraz edilen 21/11/2022 tarihli rapora itiraz dilekçesi ibraz edilmiş ve ayrıca 21/12/2022 tarihli dilekçe ile de söz konusu 21/11/2022 tarihli dilekçeye de atıf yapılarak davanın konusunun dava konusu genel kurulda alınan bütün kararlar olduğu belirtilmiştir.Davalılar adına rapora karşı beyanda bulunulmamıştır.Davanın konusunun söz konusu genel kurulda alınan bütün ara kararlar olduğunun aydınlanması, ileri sürülen itirazlar ve temin edilen rapor içeriği gözetilerek 21/12/2022 tarihli duruşmada oluşturulan ara kararlara bağlı olarak bilirkişi heyetinden davalı şirketin defterlerini de incelemek suretiyle ek rapor alınması yoluna gidilmiş olup, bilirkişi heyetin tarafından düzenlenen 16/03/2023 tarihli ek raporda davalı şirketin defterleri de incelendikten sonra sonuçta kök rapor genel kurulda alınan bütün kararları kapsayacak şekilde teyit edilmiştir.Davacı vekili tarafından ek rapora karşı itiraz edilmiş ise de davalılar adına herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.Temin edilen rapor ve ek rapor ile ileri sürülen itirazlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığı, ek rapor alınmasına veya bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, davanın aydınlandığı sonucuna varılarak yargılama aşağıdaki şekilde bitirilmiştir.Sonuç olarak temin edilen dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen rapor-ek rapor, söz konusu raporun-ek raporun yukarıda özetlenen içerikleri, 02/01/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağı içeriği, tanık beyanı, alınan kararların mahiyeti ve iyi niyet kuralları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde muhalefet şerhine ilişkin dava şartının yerine gelmiş olduğu ve buna göre aynı gerekçelere bağlı olarak iptal sebebi olarak ileri sürülen sebeplerin yerinde olmadığı, ileri sürülen sebeplere bağlı olarak genel kurul kararının iptali için TTK Madde 445,446 ve ilgili diğer maddelerde yer alan şartların olayda gerçekleşmediği; Kanun, esas sözleşme ve dürüstlük kuralına aykırılığın somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varıldığından sübut bulmayan davanın reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 215,45 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davanın niteliği, esas yönünden muhatap davalının şirket olması, diğer davalıların tedbir taleplerine bağlı olarak davalı tarafta yer almış olması, red sebeplerinin ortak olması ve dosya kapsamı gözetilerek sonuçta davalılar vekilleri için tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekili yönünden huzuren ve davalı şirket vekili yönünden e-Duruşma sistemi üzerinden yapılan duruşmada davacı vekili ile davalı —— Şti. vekilinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2023