Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2020/63 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/289 Esas
KARAR NO : 2020/63
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ: 31/01/2020
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasında dosya tensiben incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkilin uhdesinde bulunan ve üzerindeki keşide tarihi ve bedel bölümleri doldurulmamış durumda olan ve ——-adına kesilen çeklerin kaybolduğunu, kayıp olan çekler —— Şubesinden (şube kodu —–) verilme, ——– nolu hesaba bağlı —– nolu, —– nolu hesaba bağlı —— nolu, —– nolu hesaba bağlı ——- nolu, —— nolu hesaba bağlı ——- nolu, —– nolu hesaba bağlı ——nolu ———– Hesabından keşideli, bedel ve keşide yeri ve tarihi boş çeklerin iptaline karar verilmesini ve yargılama süresince çeklerle ilgili ödeme yapılmasının engellenebilmesi için ihtiyati tedbir olarak çeklere ilişkin ödeme yasağı konulmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, 6102 Sayılı TTK’ nın 818/1(s) maddesi delaletiyle, aynı Kanunun 757. vd. maddelerine dayalı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Senedin Türünün Değiştirilmesi Başlıklı Madde 650” (1) Nama veya emri yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği tüm kişilerin muvafakatıyla hamile yazılı sende dönüştürebilir. Bu muvafakatın doğrudan senet üzerine yazılması gerekir. (2) Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senede dönüştürülebilmesi hususunda da aynı kural geçerlidir. Bu son halde hak veya borç sahibi kişilerden birinin muvafakat bulunmazsa bu dönüştürme, ancak dönüştürmeyi yapan alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan kişi arasında hüküm ifade eder.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Şartları Başlıklı Madde 651” (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyan ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Hükümleri Başlıklı Madde 652” (1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir vaeya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. (2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü ile aynı kanunun Önleyici Önlemler başlıklı Madde 757” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere çek iptal davası açma hakkı TTK 651.maddesi uyarınca, çeke bağlı alacağı bulunan hamile aittir. İptal kararını alan hamil, TTK 652.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkını senetsiz ileri sürebilir ya da borçludan yeni bir kıymetli evrak düzenlenmesini isteyebilir. İptal davasının amacı budur. Çek keşidecisinin TTK 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlıklı madde 114/1-d) “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” 114/1-e maddesi “Dava takip yetkisine sahip olunması” ve 114/1-h maddesi “Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” hükümleri ile aynı kanunun Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesi” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olayda; TTK.’nın 818/1-s maddesi yollaması ile aynı yasanın 680. maddesi uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması halinde dahi tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çek için TTK.’nın 757, 763, ve 764 vd. maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkının sadece lehtar ve hamile aittir. Somut olayda davacının yetkili hamil olduğunu ilişkin hiçbir somu delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava konusu edilen çekler nedeniyle ödemeden men yasağı kararı verilmesini istemesi de mümkün değildir. Ayrıca ve özellikle davaya konu çeklerin kısmen boş çek yaprakları olduğu bildirilmiş olup, davaya konu çeklerin TTK’nun 780. maddesi uyarınca çek vasfını taşımadıkları dolayısıyla kıymetli evrak sayılamayacakları da anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartı eksikliğinin giderilmesinin de mümkün olmadığı ve davacı keşidecinin çek iptal davası açma hakkı ve hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle;
Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 115/2.maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından re’sen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve vekilinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde yazılı dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/02/2020