Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2023/51 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/258 Esas
KARAR NO: 2023/51
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/01/2020
KARAR TARİHİ: 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu şirket ile müvekkili davacıya ait——- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere —-imzalandığını, imzalanan tedarik sözleşmesi gereği müvekkili davacı, davalı şirkete tekstil ürünleri tedarik etmeyi, davalı şirketin de ürünlerin bedellerini satış üzerinden teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili davacı ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişkiden kaynaklı 13.487,73 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi amacıyla 02.04.2019 tarihinde—— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yanın söz konusu icra takibine yetki itirazında bulunduğunu, bununla birlikte müvekkilinin, şirketlerinin cari hesaplarına göre 09.04.2019 tarihi itibari ile alacaklı müvekkiline 312,84 TL borçlu olduklarını, bu tutarın 78,97 TL’lik kısmının vadesinin geldiğini, 15,34 TL’lik kısmının vadesinin henüz gelmediğini, bakiye 218,13 TL’lik kısmın ise henüz satışı yapılmamış olan ürünlere ait olduğunu iddia ederek yasal icra takibine itiraz ettiklerini, bununla beraber vadesi gelmiş olan 78,97 TL’lik alacağı ferileri ve icra masrafları ile birlikte 250,00 TL olarak 15.04.2019 tarihinde icra dairesine ödendiğini, davalı şirket tarafından takip sonrasında 14.06.2019 tarihinde 30,68 TL 29.11.2019 tarihinde 31,86 TL 03.12.2019 tarihinde 171,33 TL ödemenin icra dairesine yapıldığını, yapılmış olan kısmi ödemelerin T.B.K, 100. Madde kapsamında öncelikle alacağın faiz ve fer’ilerine sayılacağını, infaz aşamasında yekün hesaptan düşüleceğini, davalı yanın yetkiye ilişkin olarak yapmış olduğu itiraz neticesi yasal icra takip dosyasının yetkili daireye gönderilerek——–sırasına kaydedildiğini, 26.11.2019 tarihinde yetkili icra dairesinden davalı yana ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı yanın ödeme emrine 03.12.2019 tarihinde itiraz ettiğini ve İcra Müdürlüğü’nün 12.12.2019 tarihli kararı ile takibin durduğunu, davalı yanın yapmış olduğu itirazın kendilerine tebliğ edilmediğini, ——- üzerinden haricen yaptığımız inceleme neticesinde muttali olunduğunu, davalı yanın itirazlarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve müvekkili davacının alacağına ulaşmasını engellemeye yönelik olduğunu, müvekkiline ilişkin ticari defterler, cari hesap özeti, davalı şirkette yapılan mal teslimine ilişkin faturalar incelendiğinde, müvekkilinin davalı şirketten, icra takibinde belirtilen miktarda alacaklı olduğu görüleceğini, dava konusu borcun İikit bir borç olduğunu, davalı yanın yasal icra talebine haksız ve hukuka aykırı olarak kötü niyetle itiraz ederek müvekkilin alacağına ulaşmasını engellemeye ve geciktirmeye çalıştığını, bu nedenle davalı yanın asıl alacağın 420’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, müvekkilinin oluşan uyuşmazlık nedeniyle 25.12.2019 tarihinde dava şartı olan —-başvurduğunu, ——- evrakından da anlaşılacağı üzere davacı müvekkili ile davalı yanın anlaşmaya varamadıklarını ve tarafların anlaşmaya varamadıklarının tutanağa bağlandığını, bu nedenlerden ötürü yasal icra takibine itirazın kaldırılması ve takibin devamı için mahkemeye başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ötürü; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, davalı borçlunun ——– esas numaralı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip tarihi itibariyle işleyecek avans faiziyle birlikte devamına; davalının icra takibine itirazda kötü niyetli ve alacağın da likit nitelikte olması nedeniyle, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra İnkar tazminatı ile cezalandırılmasına ve işbu bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine ve davalıdan tahsil edilmesine; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı müvekkili şirket——— davacı — yılında tedarik sözleşmesi akdetmiş olduklarını, işbu sözleşmeye göre; davacının tekstil ürünleri tedarik etmeyi, müvekkili şirketin de ürünlerin bedellerini satış üzerinden teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, davacının davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 13.487,73 TL cari hesap alacağı bulunduğu iddiası ile müvekkili şirket aleyhine yetkisiz ——- Sayılı dosyasından 17.180,84 TL bedelli, (13.487,73 TL asıl alacak ve 3.693,11 TL işlemiş faiz) ilamsız icra takibi başlattığını, işbu icra dosyasına davalı şirket tarafından 15.04.2019 tarihinde yetki itirazında ve kısmi itirazda bulunulduğunu, 09.04.2019 tarihi itibariyle müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarına göre 312,84 TL borçlu göründüğünü, bu tutarın 78,97 TL lik kısmının vadesinin geldiğini, 15,34 TL’lik kısmının vadesinin gelmediği, bakiye 218,13 TL’lik kısmın ise henüz satışı yapılmayan ürünlere ait olduğunu, vadesi gelmemiş alacakların vade tarihlerinde dosyasına ödeneceği, tahakkuk etmemiş bir alacak olduğundan temerrüt söz konusu olmadığını bu sebeple de bu tutarlara faiz ve ferilerin ödenmeyeceğinin belirtildiğini, davalı şirket tarafından vapılan isbu kısmi itiraz çerçevesinde, yetkilisi ———tarihinde vadesi gelmiş 78,97 TL bedel ferilerini de kapsayacak şekilde 250 TL olarak ödendiğini , ödeme emrinden sonra, vadesi gelen 30,68 TL alacağın da 14.06.2019 tarihinde İcra dosyasına ödendiğini, işbu ödemelere ilişkin banka dekontlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, Yetkisiz ———– dosyasına davalı müvekkili şirket tarafından yapılan yetki itirazı neticesinde icra takip dosyasının—— esas sırasına kaydedildiğini, 17.101,87 TL (13.408,76 TL asıl alacak ve 3.693,11 TL işlemiş faiz) üzerinden takibe devam edildiğini, müvekkili şirkete işbu dosyadan ödeme emrinin 26.11.2019 tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiğini, müvekkili şirket tarafından ——- sayılı icra dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde icra takibine, borca ve faize itiraz edilerek durdurulduğunu ,işbu icra dosyasına vadesi geldiğinde, 29/11/2019 tarihinde 31,86 TL ve 03.12.2019 tarihinde 171,33 TL ödeme yapıldığını, davacının 13.487,73 TL cari hesap alacağı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin, —— ait dökümü incelendiğinde halihazırda cari hesap bakiyesinin ——– görülmekte olduğunu, davacının cari hesap alacağı iddiasının——- kapanışında firmayla ticaretin başladığı tarihten envanter fark raporunun yayınlandığı tarihe kadarki envanter farkı tutarı olan toplamda —-adet faturaya itiraz ederek kayıtlarına almamasından kaynaklandığını,—– yılında bir kere ürün alımı yapıldığını, 04.10.2016 tarihinde toplamda 99.811,80 TL bedelli ürün alımı yapıldığını, 02/02/2018 tarihinde, 31/12/2017 tarihi itibariyle davacı tarafın davalı müvekkili şirketten 313,56 TL alacaklı olduğuna dair alacak bildirimi ileti!diğini, davacı tarafın işbu metne “31.12.2017 tarihi itibariyle 13.487,87 TL ALACAKLI olduğumuzu teyit ederiz.” şeklinde şerh düştüğünü, ——– yılının kapanışında, firmayla ticaretin başladığı tarihten envanter fark raporunun yayınlandığı tarihe kadarki envanter farkı tutarının ilgili departman tarafından davacı yana 13.150,60 TL olarak iletildiğini, envanter farkı tutarına ilişkin üç adet fatura kesildiğini, işbu faturaların taraflar arasındaki tedarikçi sözleşmesine göre kesildiğini ve davacı tarafa e-arşiv sistemine geçilmesine mutabakat metnine istinaden firmanın mail adresine gönderildiğini, davacı tarafın iletilen tüm faturalara haksız olarak itiraz ettiği ve kayıtlarına almadığını, Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ——–Tedarikçi, Perakendeci’nin envanter farklarını karşılamayı kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiğini, davacı tarafa iletilen envanter farkına ilişkin faturaların, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayandığını, davacının işbu faturalara itiraz ederek kayıtlarına almamasının sözleşmeye açıkça aykırılık olduğunun izahtan vareste olduğunu, davalı müvekkilinin şirket aleyhine başlatılan yukarıda bahsi geçen iİcra takiplerine yapılan itirazlarda, vade günü gelen alacakların ödeneceğinin belirtildiği ve vadesi gelen alacakların ödemelerinin icra dosyalarına yapıldığını, tarafların, tedarik sözleşmesinde alacakların vadelerini satıştan ödeme olarak kararlaştırdıklarını, tedarikçi sözleşmesinde kararlaştırılan satıştan ödeme şekline istinaden “Sözleşme hükmü gereğince davacıya yapılacak ödemeler 60 gün ödeme vadesini takip eden her ayın—— günleri yapılır.” bu bakımdan da davacının vadesi gelmeyen alacaklar hakkında icra takibi başlatmasının kötü niyetli olduğunun ve akde aykırı davrandığının göstergesi olduğunu, açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; haksız davanın esastan reddine, müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davacının takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa aidiyetine, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
——- Esas, Taraf şirketlere ait —- formları, SMMM bilirkişisi —– eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın davalının davacı tarafa kesmiş olduğu 3 adet toplam 13.150,62 TL’lik envanter farkı faturası olduğu, taraflar arasında akdedilen 01.09.2016 tarihli tedarikçi sözleşmesi gereği davalının davacı taraftan —— dahil 107.796,74 TL lik mal alımı yaptığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ———maddesinde “Tedarikçi perakendecinin envanter farklarını %100 lük kısmını karşılamayı kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, kesilen envanter farkı faturaları toplam satışa oranlandığında %13 lük bir orana denk geldiği, buna göre
1.GÖRÜŞE göre; Taraflar arasında ——- yılında imzalanan tedarikçi sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, düzenlenen envanter farkı faturasının davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle davacının davalı taraftan alacaklı olmadığı,
2. GÖRÜŞE GÖRE; Düzenlenen envanter farkı faturaları kapsamında alınan malın 107.796,74 TL olduğu, davalının davacıya düzenlemiş olduğu envanter farkı faturaları ile toplam satış tutarı oranının %13 olduğu, tekstil sektöründeki karlılık oranı ile bu tutar karşılaştırıldığında tutarın çok yüksek olduğu, davalı taraf defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığından üzerlerinde inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
SMMM bilirkişisi ——– eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen 30/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf defter ve kayıtlarının incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki esas uyuşmazlık konusunun davalının davacı tarafa kesmiş olduğu “üçüncü dönem envanter farkı, alış iskontosu ve ciro primi” açıklamalı faturadan ve davalının icra dairelerine ödemiş olduğu tutarlardan kaynaklandığı, bahsi geçen faturaların davalı tarafça davacı tarafa gönderildiği, davalı tarafın sayım ve tesellüm noksanlarının mağazalar tarafından yapılıp tutanak altına alındığını ve tutanakların mağazalar tarafından toplu olarak sisteme girildiğini, ıslak imzalı sayım tutanaklarının mağazalarda bulunduğunu, sisteme girilen sayım tesellüm noksanlarının ürün ve firma koduna göre sisteme girilmediğini, sayım tutanaklarında firma ve ürün koduna göre ayrım yapılmadan, davalının davacıya kesmiş olduğu üçüncü dönem envanter farkı dip notlu faturalarda yer alan adetlerin doğruluğu konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı tarafın isteyebileceği işlemiş faiz miktarının 3.693,11 TL olduğu berlitilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, ——– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında 01.09.2016 tarihli tedarikçi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 11.5 maddesinde “Tedarikçi perakendecinin envanter farklarını %100 lük kısmını karşılamayı kabul ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı, davalı taraf defter ve kayıtlarının incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki esas uyuşmazlık konusunun davalının davacı tarafa kesmiş olduğu “üçüncü dönem envanter farkı, alış iskontosu ve ciro primi” açıklamalı faturadan kaynaklandığı, iş bu faturanın davalı tarafın sayım ve tesellüm noksanlarının mağazalar tarafından yapılıp tutanak altına alınması neticesinde düzenlendiği, ancak mezkur davalı tarafın tutanakların mağazalar tarafından toplu olarak sisteme girildiği, ıslak imzalı sayım tutanaklarının mağazalarda bulunduğu, sisteme girilen sayım tesellüm noksanlarının ürün ve firma koduna göre sisteme girilmediği, sayım tutanaklarında firma ve ürün koduna göre ayrım yapılmadı bu haliyle, davalının davacıya kesmiş olduğu üçüncü dönem envanter farkı dip notlu faturalarda yer alan adetlerin doğruluğunun ispat edilemediği ve işbu faturanın davacı taraf defter ve kayıtlarında da yer almadığı, davacı taraf defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacı tarafın davalıdan 13.487,73 TL alacaklı olduğu, alacak miktarının taraf defter ve kayıtları ile —–formları ile örtüştüğü anlaşılmakla davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun—- Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 13.487,73 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 13.487,73 TL’nin % 20 si olan 2.697,54‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 921,34 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 230,34 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 691,00 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 230,34 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.284,5‬0 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2023