Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2021/828 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/256 Esas
KARAR NO: 2021/828
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/01/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, sehven sunulan dava dilekçesinden sonra, taraflara ve dava konusuna dair maddi hatayı düzelterek sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin haşere ve zararlılarla mücadele hizmeti veren kurumsal bir şirket olduğunu, davalı firmanın, —- yılından beri müvekkili şirketten sözleşme konusu zararlı kontrolü ve mücadelesi hizmetleri aldığını, daha önceleri —- yılında bu firmanın müvekkili —– müvekkili şirketten —–mücadele hizmetlerini almaya başladığını, taraflar arasında imzalanması için davalı firmaya gönderilen — başlangıç tarihli —— davalı tarafından imzalanmasına rağmen müvekkiline iletilmediğini, ancak geçmişten gelen ticari ilişki nedeni ile davalıya hizmetin verilmeye devam edildiğini, müvekkili şirketin işbu —uyarınca, davalı —- adresinde, davalının —- bölümünde,—–, aylık hizmet bedelinin her bir birim ve işlem için ayrı ayrı belirlendiğini, ayrıca, davalı tarafından talep edilmesi halinde, ekstra uygulamalar için —– olarak ödenmesinin sözleşme ile kararlaştırıldığını, bu sözleşme kapsamında davalı tarafından yemek hizmeti verilen muhtelif firmalara ait yemekhane ve tesislerde, davalının merkez adresinde yapılan —— mücadelesi için verilen hizmetler karşılığı muhtelif hizmet ve kullanılan malzeme faturası kesildiğini,—devredilen borç dahil olmak üzere —— olduğunu, davalı ile takip öncesi ve sonrasında muhtelif şifahi görüşmeler yapılmışsa da, sonuç alınamadığını, davalının ekonomik olarak zorda olduğunu, ödeme yapamayacağını bildirmesi üzerine ——–ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve takibe itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların ——dosya arasına alınmıştır.
—-dosya arasına alınmıştır.
Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi,——-taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin——-dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —- tarihli rapora göre, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde incelenmesi belirtilmişse de, davacı şirketin merkezinin —- bulunduğu, dolayısıyla davacı şirketin merkezinin bağlı bulunduğumuz —- sınırları dışında olduğundan, davacı şirket defterlerinin incelenemediği rapor edilmiş olup, davacı vekili tarafından —tarihinde sunulan dilekçe ile taraflarına ait e-defterlerin — ibraz edilebileceği belirtilmiş, keza bu husus —- tarihli ön inceleme duruşması için gönderilen mazeret belgesinde de izah edilmiş ve bu doğrultuda defter incelemesi hususunda talimat yazılmayarak, mahkememizce inceleme yapılmasına dair —— tarihli ön inceleme duruşmasında gerekli ara kararlar oluşturulmasına rağmen, bilirkişi heyeti tarafından bu hususa sehven dikkat edilmediği, sunulan kök raporla anlaşılmıştır. Davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesi ile e-defterleri sunabileceklerini belirtmesi üzerine, dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınması cihetine gidilmiş, davacı yanın e-defterlerini ibraz ettiği, davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, —– tarihli ek rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, hizmet sözleşmesi ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı şirketin, — yılında birleşme yolu ile devraldığı—- devralma tarihine kadar müşterisi olan, davalı —- yıllarında hizmet vermeye devam edildiği, davacının ticari defterlerine göre, davacının davalıdan —- takip tarihi itibariyle —-alacağı olduğu, dava konusu tüm faturaların e-fatura olarak düzenlendiği ve bu faturaların davalı tarafından kabul, ret veya iade işleminin yapıldığı ile ilgili dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığından, takibe konu olan faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği ve süresinde davalı tarafından itiraz edilmediği kanaati edinildiği rapor edilmiş olup, bilirkişi ek raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça — cari hesap alacağı ve —– üzerinden takip yapılmış ise de davalının takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne dair herhangi bir noter ihtarnamesinin dosyada mevcut olmadığı, bu nedenle takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve tespit edilen alacak miktarının —– olduğu, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile ——— üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup ———– alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk son görüşmesine davalının katılmayacağını bildirdiği ve katılmadığı anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuş ve dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken—– peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu harca bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak — üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince —–icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Gerekçede açıklanan sebeple karar tarihi itibariyle alınması gereken 783,76 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 141,32 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 58,50 TL’nin toplamını oluşturan 199,82 TL’nin mahsubu ile EKSİK 583,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince ve gerekçede açıklanan sebeple davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 199,82 TL harç gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 172,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.672,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021