Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2022/692 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/254 Esas
KARAR NO:2022/692

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/10/2018
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 29/01/2020
KARAR TARİHİ:11/10/2022
—Asliye Ticaret Mahkemesinin —Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen ve yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü— kullandığı — plaka sayılı aracıyla 07.10.2016 günü saat 03:00 sıralarında — üzerinden —- istikametine seyrettiğini, —kavşağını 100 metre geçtikten sonra direksiyon hâkimiyeti kaybederek aracının sağ ön köşe kısımlarıyla önce taşıt yolunun sağında bulunan yağmur suyu rögar kapağına çarptığını, çarpmanın etkisi ile takla atıp taşıt yolunun dışına devrilmesi sonucu kendisinin ve aracında yolcu olarak bulunan—- yaralandıkları trafik kazasının meydana geldiğini, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta 07.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremez halde kaldığını belirterek HMK 107 maddesi uyarınca şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakıma ihtayacı nedeniyle 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, görev ve zaman aşımı itirazları bulunduğunu, sigortadan doğan sorumluluğun araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, davacının mütefarik kusuru bulunduğunu, maluliyet oranının tespitinin —– başkanlığınca tespit edilmesi gerektiğini, —hesaplaması yapılması gerektiğini, iş görmezlik dönemine ait bakıcı giderinden sorumlu olmadığını, avans faizinin istenemeyeceğini, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 03/08/2022 tarihli, bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen 5.100,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminat bedelini 4.000,00 TL’sini sürekli iş göremezlik tazminat bedeli olarak, 1.000,00 TLsini ise geçici iş göremezlik tazminat bedeli olarak, 100,00 TL’sini ise bakıcı gideri tazminat bedeli olarak kuruşlandırdıklarını, talep edilen 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 21.625,34 TL arttırarak 25.625,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte karşı yan davalıdan tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 3.299,56 TL arttırarak 4.299,56 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine, 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
—Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine dair;”1-Davanın HMK 116 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisiz olması, yetkili mahkemenin — Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle davanın usulden reddine, 2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süre içinde başvuruda bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili — Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,” dair karar verildiği ve dosyanın kesinleşerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.Deliller — yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır—-Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- raporu dosyaya sunulmuştur.— konusunda uzman bilirkişi ile— alanında uzman bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 07.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan —-plakalı araçta yolcu olan davacı yönünden HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak geçici, kalıcı iş göremezliğe ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat davasıdır.Dosyada, davalı vekilinin zaman aşımı ilk itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir.—-karar sayılı ilamında;haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp iddiasında; —- bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğunu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi;
-11.10.2008 tarihinden önce —Tüzüğü,
-11.10.2008–01.09.2013 arası Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.09.2013–01.06.2015 arası Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
-01.06.2015–20.02.2019 arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
-20.02.2019 tarihinden sonrası için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.Dosya, maluliyetin tespiti amacıyla— gönderilmiş, 14.04.2021 tarihli, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen raporda, davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin dört aya kadar uzayabileceği rapor edilmiş, dosyada mevcut maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, rapora itirazların değerlendirilmesi, kaza tarihine göre —iptal kararı doğrultusunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre rapor düzenlenmesi amacıyla dosya yeniden —gönderilmiş, 16.02.2022 tarihli, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda, kişinin tüm vücut engellilik oranının %1 olduğu, iyileşme süresinin dört aya kadar uzayabileceği rapor edilmiş, 2. raporun yukarıda anılan güncel içtihata göre, uygun yönetmelik esas alınarak yöntemince düzenlendiği anlaşıldığından 16.02.2022 tarihli —-raporuna itibar etmek gerekmiştir.Dosya, ilk —raporu aldırıldıktan sonra, — raporu aldırılmadan önce —- kusuru konusunda uzman bilirkişi ve —alanında uzman— bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 22.10.2021 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası,— raporu ve ibraz edilen deliller ışığında, araç sürücüsü —- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/c,d, 52/a,b ve yönetmeliğin 95/c, 101/a,b, 157/b maddelerini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %80 oranında asli kusurlu olduğu, yolcu olan davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 78 ve yönetmeliğin 150/b maddelerini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %20 oranında tali kusurlu olduğu, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre—- ücret esas alınarak yapılan hesaplamaya göre dört aylık geçici iş göremezlik tazminatının 4.299,56 TL olduğu, — raporuna göre davacının maluliyeti bulunmaması sebebiyle sürekli iş göremezlik alacağı hesabı yapılamadığı rapor edilmiştir.Dosya,—raporu aldırıldıktan sonra, itibar edilen bu rapor yönünden irdeleme yapılarak ek rapor sunulması amacıyla aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 27.07.2022 tarihli rapora göre, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre —- tablosu ve — ücret esas alınarak yapılan hesaplamaya göre dört aylık geçici iş göremezlik tazminatının 4.299,56 TL, %1 maluliyete bağlı olarak sürekli iş göremezlik tazminatının 25.625,34 TL olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatının 25.625,34 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatının 4.299,56 TL’ye çıkarıldığı, 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı taleplerinin bulunduğu belirtmiştir. Hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı, ayrıca yerleşik içtihatlar uyarınca iş göremezlik süresince davacının bakıma muhtaç olduğunun kabulü gerektiği, talep edilen 100,00 TL bakıcı ücretinin iş göremezlik süresi nazara alındığında makul ve talep edilebilir bir miktar olduğu tespit edilmiştir.—- karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç — olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalının, yapılan başvuruya bağlı 15 gün sonra temerrüde düşeceği başvuru belgesinde belirtilmiş olup, başvurunun kendisine tebliğ tarihi olan 12.10.2017 tarihinden 15 günü sonrasına tekabül eden 30.10.2017 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam 30.024,90 TL’nin (25.625,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.299,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere) temerrüt tarihi olan 30.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.051,00 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harç ile 85,14 TL ıslah harcının toplamı olan 121,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.929,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 35,90 TL harç ile 85,14 TL ıslah harcının toplamı olan 121,04 TL harç gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 337,00 TL posta masrafı, 48,00 TL hastane muayene masrafı ve 1.640,00 TL— rapor ücretleri olmak üzere toplam 4.146,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile — uyarınca — bütçesinden ödenen—arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan— uyarınca—vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.