Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2020/407 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/249 Esas
KARAR NO: 2020/407
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından———– tarihleri arasında geçerli —– poliçesi ile sigorta ettirilen —plakalı araç; —- tarihinde sürücü ——- sevk ve idaresinde iken ——– plakalı araca % 100 kusurlu olarak çarpmak suretiyle toplamda —- hasara sebebiyet verdiğini, ——— plakalı aracın kazanın oluşumunda 8/8 tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yapılan tespitte sigortalı aracın sürücüsü ——— % 0,54 promil alkollü olduğunun anlaşıldığını, dava dışı —— plakalı aracın sigortacısı olan ————- kaza sebebiyle sigortalısının uğradığı zarar için ———- hasar tazminatının ödendiğini, Trafik sigorta poliçesi genel şartları B.4/c hükmüne göre,”aracın uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar”, sebebiyle sigortacının, sigorta ettirene rücu edebileceği kabul edilmediğini, davanın bu yasal hakka dayanılarak açılmış olduğunu, davalının bu madde ve sigorta poliçesi genel şartlarının B.4/c bentleri gereğince davacı şirkete karşı sorumlu bulunduğunu, HMK 389 ve 392. Maddelerine göre ——– plakalı aracın trafik kaydı üzerine şahıslara devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, —— tazminatın fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ———- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğinin bilirkişi raporuyla tespit edilemediği göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
—— Tüketici Mahkemesinin —— sayılı kararı ile — Tüketici Mahkemesinin Esas: ———– numaralı görevsizlik kararı ile, Bilirkişi raporları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
——- Tüketici Mahkemesinin ———- sayılı kararında her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de kararın istinaf edilmesi üzerine ———– Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesinin ———- sayılı kararıyla dosyaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve —– Tüketici Mahkemesinin —- — numaralı görevsizlik kararı verilerek mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, davacı tarafından ödenen hasar bedelinin sigortalı aracın aklollü sürücü tarafından kullanılması nedeniyle zararın rücuen sigortalıdan tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
——- Tüketici Mahkemesinin ——– sayılı dosyasının — tarihli bilirkişi raporunda özetle, sürücü ———- olay yeri meskün mahal dışında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, kullanmakta olduğu — plaka sayılı aracıyla ———– seyir halinde iken, ——– ayrımına geldiğinde önünde aynı istikamette seyretmekte olan ——— sevk ve idaresindeki ——– plakalı araçla arasındaki takip mesafesini korumadığı ve güvenli mesafeyle takip etmemesi sonucu arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve bu kazanın oluşumunda, 2918 Sayılı Karayolları Tarafik Kanunun Madde 56/1-c, 107 ve 157/a-4 bendinde açıklanan, madde 56 c) “… sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” madde 107,”…sürücüler, önlerinde giden araçları güvenli ve gerekli bir mesafeden takip etmek zorundadırlar.” Madde 157 “a) Asli kusur sayılan hallerden arkadan çarpma halinin düzenlendiği ve bu hususun asli kusur olarak sayıldığı,—– plaka sayılı araç sürücüsü ———-ise bu kazada herhangi bir kusuru ve trafik kural ihlalinin olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
———— alkol etkisi ile güvenli sürüş yeteneğinin kaybına ilişkin vermiş olduğu raporlarda yapılan tespite göre; “alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğine; —-üzerinde tespit yapılmış olması ile ———- arasındaki tespitlerde ise bireysel farklılıklar nedeniyle alkol düzeyi yeterli olmayıp doktor muayenesi ile karar verilebilecektir” denildiği, —- altındaki değerlerde ise güvenli sürüş yeteneğinin bozulmadığı kabul edilmektedir. Bu açıklamalar ışığında bilirkişi heyeti tarafından alkol yönünden yapılan incelemede; Dava konusu olayda, — plakalı araç sürücüsü ——- yaptığı kazada– promil alkollü olduğu ——– kaza tespit tutanağında sürücü ——- etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini düşündürebilecek olan araç sürerken sızıp kalma, ayakta duramama vb. Tespit bulunmamaktadır. Dolayısıyla sürücü ———- anında alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmemiş olduğu veya kaybetmiş olduğunun söylenemeyeceğini belirtmiştir.
Yine Mahkememiz dosyasına sunulan — tarihli bilirkişi bilirkişi raporunda da sürücü —-yüzde yüz kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Ayrıca ———- münhasıran alkolün etkisiyle kaza yapıp yapmadığının belirlenmesi için gönderilen yazı ——— tarihli cevabında ise;
——- tarihinde —– meydana gelen trafik kazası sonrası yapılan alkol incelemesine ilişkin tetkikin yapıldığı kuruluştan sorularak,
Ölçümde alkolmetre kullanıldıysa,
a) Ölçümde kullanılan alkolmetreye ait “tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihaz” çıktısını,
b) Ölçümde bu bilgileri haiz çıktı verebilen teknik cihaz kullanılmadıysa özellikle kullanılan cihazın kalibrasyon durumunu, ölçüm tarihinin cihazın geçerli kalibrasyon tarihleri içerisinde kalıp kalmadığı hususunu açıklığa kavuşturan kalibrasyon sertifikasını,
Kan alkol incelemesi (de) yapıldıysa,
a) Kanın kişiden alınma saatini,
b) Analizin doğrudan kandan mı yapıldığı, serumdan çalışılarak mı yapıldığını,
c) Serumdan çalışıldı ise kullanılan cihazın kana göre hesaplama yaparak sonuç verip vermediğini,
d) Kullanılan cihazın analiz tarihindeki ———- tespit-tayin limit değerini açıklığa kavuşturan evrakın iade edilen adli dosyasıyla birlikte gönderilmesi hâlinde mütalâa düzenlenebileceği”
şeklinde ifadelere yerildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından —- dilekçesinde; — talep ettiği bilgiler davanın esasından uzaklaşılmasına sebebiyet vereceğinden ——- rapor alınmasına yönelik ara kararıdan vazgeçilerek dosyanın nörolog bir bilirkişiye tevdi edilerek kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tespiti için rapor alınmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememiz karar duruşmasında ise davacı vekilinin bu talebinin davanın uzamasına sebebiyet vereceğinden reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde;——-Tüketici Mahkemesinin ———sayılı dosyasının ——– tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Somut olayda, davacı dava konusu kaza nedeniyle şirket sigortalısı olan —– plakalı aracın sürücüsü —- alkollü olduğu gerekçesiyle kazaya sebebiyet verdiğini ve dava dışı — plakalı aracın sigortacısı ———-sebebiyle sigortalısının uğradığı zarar için ödemiş olduğu — iade edilmesini talep etmiştir. Ancak davacının sigortalısı olan — aracın sahibi ———–zayı münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştirdiğine dair yeterli bilgi ve belge olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL maktu harcın dava açılış esnasında yatırılan 529,41 TL harçtan mahsubu ile kalan 475,01 TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/4 maddesi uyarınca 3.400,00 TL maktu/nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-) 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020