Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2021/710 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/24 Esas
KARAR NO: 2021/710
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2020
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun zamandır sigorta acenteliği yaptığını, davalının, ——- sigortalatıldığını, ödemenin tahsili için kredi kartı bilgilerinin sisteme eklendiğini ancak geriye dönük yapılan incelemede davalının sigorta bedelini ödemediği, müvekkili, dava dışı —–yaptığından, sigorta priminin müvekkilinden tahsil edildiğini, davalı ile görüşülerek ödenen primin müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini ancak bütün görüşmelere rağmen davalının ödeme yapmadığını, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalının borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, dava şartı olan arabuluculuğa müracaat edildiğini, anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, davaya konu icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davalı —- beyanında özetle; Davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, davaya konu —– alındığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Davacı tarafın—-sorgusu dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—-müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
İki sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişilerin heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi,—- taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında sigorta prim ödemesinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, iki sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —– olduğu, poliçenin prim bedelinin yaklaşık— kalanı eşit taksitlerde olmak üzere; peşinatın —- nolu dekont ile toplu ödeme yapıldığı;
—— poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. —- ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz.” hükmü gereği prim ve peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa bile sigortacının sorumluluğunun başlamayacağının açıkça belirtildiği, bu nedenle—- tarihinde meydana gelen ve ekspertiz raporu ile tespit edilen hasar bedeli yönünden, prim ve peşinat ödenmediği için sigortacının sorumluluğunun başlamadığı ancak, sigortacı tarafından hasar bedelinin ödendiği, akabinde acente tarafından şirkete primin ödendiği, dava konusu olayda, sigortalının yükümlülüklerini ve prim ödeme zorunluluğunu yerine getirmediği, bu sebeplerle poliçe primini ödemesi gerektiği rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, sunulan raporda hesaba ve faiz husuna dair herhangi bir açıklama bulunmadığından, bu hususların aydınlatılarak ek rapor alıması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —— talep edebileceği rapor edilmiş olup, her ne kadar bilirkişi raporunda yasal faiz hesabı yapılmış ise de, taraflar arasındaki işin ticari iş olduğu ve minibüs olarak kullanılan aracın ticari araç olmasından dolayı davacı tarafın ticari faiz talep edebilmesinin mümkün olduğu, takip tarihine kadar geçen —- ticari faiz işleyeceği, bunun basit bir matematik hesabını gerektirmesi gerçekliği karşısında, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla bitirmesine ilişkin usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef sürenin sağlanması da gözetilerek bilirkişilerden bu hususta yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle davacının— faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi uyarınca icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya toplam—- borcu olduğu, davalı tarafça borcunu ödediğine dair dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, — ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile—– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının—- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile toplam—üzerinden takibin devamına, asıl alacak— —takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 3.091,09 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 618,22 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 310,58 TL harçtan peşin alınan 55,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 254,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 55,77 TL harç gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 113,65 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.369,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/10/2021