Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/224 E. 2022/619 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/224 Esas
KARAR NO:2022/619

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/01/2020
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— faaliyet gösteren müvekkiline ait işyerinde— tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, oluşan zararların davalı şirketle yapılmış olan — sözleşmesi ve düzenlenen— teminat altına alınmış olduğunu, buna rağmen yapılan hasar/zarar başvurusunun reddedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin — sözleşmesinde öngörülen tüm önlemleri ve edimini yerine getirdiğini, buna karşılık zararının ödenmemesinin — sözleşmesine ve mevzuata aykırı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak — tazminatın yasal sürenin dolmasından itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında düzenlenen —yer alan, oluşan zararın teminat içi olması koşullarının dava konusu olayda gerçekleşmediğini, hırsızlık teminatından yararlanabilmek için bekçi bulundurulması ve malzemelerin kapalı bir alanda veya etrafı tel örgü ile çevrili açık alanda bulundurulması koşulunun gerçekleşmesi gerektiğini ve yine, şantiye tesisleri, depolar ve buralarda bulunan malzemeler, bu tesis ve depolarda — saat güvenlik ekibinin bulundurulması, gerekli ikaz levhaları ile çevrili olması ve malzemelerin kapalı ve kilitli mahallerde veya etrafı tel örgü ile çevrili açık alanda depolanması ön şartıyla teminat altına alınmış olduğunu, bu ön şartın da davacı şirket tarafından yerine getirilmediğini, olayın oluş şekline göre hırsızlıktan söz edilmesinin pek mümkün olmadığını, şüpheli bir durumun söz konusu olduğunu, sonuç olarak oluşan zararın teminat dışı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı—şirketine yazılan yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.— kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, — tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sebebiyle davacı ile davalı arasında düzenlenen — kaynaklanan rizikonun oluşup oluşmadığı, bunun sonucu olarak davacı tarafın davalıdan talep ettiği—ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.Dosyada, davalı tarafın zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, —– tevdi edilmiş; —tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge—, hasar dosyası, ve ibraz edilen deliller ışığında, davacı ile davalı—arasında — tarihleri arasında geçerli “—” düzenlendiği, davacı tarafından davalı —şirketine yaptırılan poliçe özel teminat şartlarına göre, “Hırsızlık teminatı, bekçi bulundurulması ve malzemelerin kapalı bir kapalı alanda veya etrafı tel örgü ile çevrili açık alanda bulundurulması şartı ile verilmiştir. İş bu poliçe ile verilen teminatlar, inşaat alanı etrafında, araç veya yaya trafiğine karşı gerekli koruyucu ve güvenlik tedbirlerinin alınmış olması şartı ile geçerlidir. Şantiye tesisleri, depolar ve buralarda bulunan malzemeler, bu tesis ve depolarda — saat güvenlik ekibinin bulundurulması, gerekli ikaz levhaları ile çevrili olması ve malzemelerin kapalı ve kilitli mahallerde veya etrafı tel örgü ile çevrili açık alanda depolanması önşartıyla teminat altına alınmıştır. — şeklinde hırsızlık hasarlarında muafiyet uygulandığı”nın belirtildiği, poliçe tanzim tarihi— itibariyle poliçenin— ayınlda belirlendiği ve zayi olan malzemelerde —yılında tedarik edildiğinden— yılı birim fiyatları esas alınarak yapılan sigorta değeri hesaplamasında; sigorta değerinin —oranında eksik sigorta bulunduğu, poliçede — hasar bedeli hesaplandığı, dosyada mübrez belge ve bilgilere göre, uyuşmazlık konusu hırsızlık rizikosu neticesinde talep edilen tazminatta, — adet— akşam — sabah — arasında çalıştığının tespit edildiği,— saat bekçi/güvenlik ekibi bulundurma şartının yerine getirilmediği, projenin inşaat alanının etrafında, araç veya yaya trafiğine karşı gerekli koruyucu ve güvenlik tedbirlerinin alınmış olduğuna ve etrafının tel örgü ile kapatılarak güvenli ve koruyucu bir alan oluşturulduğuna dair somut bir belge görülemediği, dolayısıyla teminat için gerekli koşulları sağlanamadığından ötürü teminat dışı bırakılan özel şart ile meydana gelen hasar arasında illiyet bağı bulunduğundan hasarın poliçe teminat dışında değerlendirilebileceği rapor edilmiş, rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı — ek rapor alındığı,— ek rapordaki görüş ve kanaatinin, kök rapordaki ile aynı olduğu anlaşılmıştır.Dosyanın ve raporların kapsamı, sunulan itirazlar bir bütün olarak değerlendirilmiş, dosyanın aydınlatılması amacıyla yeni bir rapor alınmasının uygun ve gerekli olduğu kabulüyle yargılamaya devam olunmuş, dosya, önceki — farklı,— alanında—- tevdi edilmiş; — tarihli rapora göre, gerek— raporunda ve gerekse huzurdaki dava dosyasına sunulan— raporlarında, —şartlarındaki güvenlik ekibi bulundurulması şartının yerine getirilmediği, sadece (—) — yeterli olmayacağı ve bu nedenle oluşan zararın teminat dışı kaldığı belirtilmiş ise de, poliçede hırsızlık ve güvenlik notu başlıklı özel bir bölüm düzenlenmiş olup burada hırsızlıktan doğan zararın teminat kapsamında kalabilmesi için bekçi bulundurulması ve malzemelerin kapalı ya da etrafı tel örgü ile çevrili açık bir alanda bulundurulması koşuluna yer verildiği —sayfasında ise “şantiye tesisleri, depolar ve buralarda bulunan malzemeler, bu tesis ve depolarda — saat güvenlik ekibinin bulundurulması, gerekli ikaz lehvaları ile çevrili olması ve malzemelerin kapalı ve kilitli mahallerde veya etrafı tel örgü ile çevrili açık alanda depolanması ön şartıyla teminat altına alınmıştır” ifadelerinin yer aldığı, dolayısıyla sigortalı işyerinde hırsızlık teminatından yararlanabilmek için tek bir gece bekçisinin yeterli mi olacağı yoksa —saat süreli bir güvenlik ekibinin bulundurulması mı gerektiği konusunda poliçenin kendi içinde çelişki ve karışıklık yaratabilecek ifadelere yer verildiği, ne var ki, burada “hırsızlık taminatı” için ayrı bir düzenleme olması sebebiyle bu bölüme öncelik verilmesi gerektiği, öte yandan, şantiye tesisi ve depolar için —- saat güvenlik ekibi bulundurulması yönündeki düzenlemeye göre, “gerekli ikaz levhaları ile çevrili olması” ibaresinin de yer aldığı, ikaz levhalarından söz edilmesi, poliçenin bu bölümündeki düzenlemenin yalnızca hırsızlık teminatına ilişkin olmadığı, poliçeyle teminat altına alınan tüm rizikoları ya da birçoğunu önleme amaçlı olduğu kanaatini doğurduğu, zira, poliçede sadece hırsızlık değil, inşaatta meydana gelebilecek diğer zararlar ve bu arada 3. şahısların uğrayabilecekleri maddi ve bedeni zararların da güvence altına alındığı — ikaz levhalarının bu tür rizikoları önleme amacına yönelik olduğunun değerlendirildiği, sigortalı işyerinde hırsızlık teminatı bakımından bir— mi yoksa güvenlik ekibinin mi bulundurulması gerektiği yönündeki karışıklığa son vermenin davalı … şirketinin yükümlülüğünde olduğu, TTK m.1423 düzenlemesinin (Aydınlatma Yükümlülüğü) bunu gerektirdiği, dosyada mevcut delillere, — raporlarına, taraf beyan ve dilekçelerine, dosyaya sunulan inşaata ilişkin fotoğraflara bakıldığında ve tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu olayın bir hırsızlık olayı olduğu, hırsızlığın inşaatın bodrum katında kapıları zincirli ve kilitli—ayrı depoda ve zincirlerin kesilmesi suretiyle gerçekleştirildiği, davacı işyerinde olay sırasında bir — mevcut ve görev yapmakta olduğu, davacı işyerinde kamera sisteminin mevcut olduğu ancak anlık izleme yaptığı, görüntüleri kayıt altına almadığı, davacı işyerinin -tam güvenlik ve koruma sağlamadığı düşünülse bile- teneke levhalarla çevrelenmiş olduğunun belirlendiği, bir başka deyişle, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinde sigortalıya atfedilen yükümlülüklerin tam ve istenilen şekilde gerçekleştirildiği söylenememekle birlikte, büyük ölçüde yerine getirildiği görüşüne ulaşıldığı, TTK’nın 18/2 maddesinde; “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” düzenlemesinin yer aldığı, madde hükmü olayda uygulandığında; davacı şirketin sigorta sözleşmesi ve poliçesinde kendisine yüklenen edimleri büyük ölçüde yerine getirmiş olmakla birlikte kısmen de gereken özen ve dikkati göstermediği, yeterli önlemleri almadığı, TBK’nın 52. maddesi; zarar gören, zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş ise mahkeme tarafından hükmedilecek tazminatın indirilebileceği hükmünü taşıdığı, dolayısıyla davacı şirketin kendisinden beklenen özen ve dikkati yeterince göstermemiş olması nedeniyle oluşan zararda kusurunun bulunduğu ve tazminata hükmedilecek ise kusuru oranında indirim yapılması gerektiği,—mevcut ancak yetersiz olması sebebiyle —, kameraların mevcut ancak yetersiz olması ve kayıt tutmayışı sebebiyle— inşaat çevresinin teneke levhalarla kaplanmış olması ancak yeterince güvenlikli olmaması sebebiyle—, depo kapılarının, kilit ve zincirlerinin yeterli güvenliğe sahip olmayışı sebebiyle —, olmak üzere; davacının toplam kusurunun—-oranında olabileceği, zararın sigorta sözleşmesi ve —- kapsamında olduğunun belirlenmesi halinde —olacağı yönündeki tespit ve görüşlere, hesaplama yöntemine iştirak edildiği, öngörülen — kusur oranında hesaplama yapıldığı takdirde davacının ana para alacağının—olarak hesaplandığı rapor edilmiş, rapora karşı itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı—ek rapor alındığı, itirazlar irdelenerek sunulan ek raporda,—ek rapordaki görüş ve kanaatinin, kök rapordaki ile aynı olduğu, son alınan —kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmemiştir.Meydana gelen hırsızlık olayı sebebiyle davacı tarafın — hasara uğradığının kabulü gerekmiş olup, davalı–düzenlenen — maddelerine göre sorumlu kabul edilmiştir.Davacı tarafça yasal sürenin dolmasından itibaren ticari faiz işletilmesi talep edilmiş, dava öncesinde davalı — şirketinin temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir ihtarname, bilgi ve belge bulunmadığından, davalı — şirketinin, sigorta cevap tarihi olan —tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması, hırsızlık olayının iş yerinde, ticari faaliyet sırasında meydana gelmiş olması nazara alınarak, ticari faiz uygulanabileceği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulüne,—- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, toplam — tazminatın — temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken — harçtan peşin alınan—harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan –harç gideri, — bilirkişi ücreti ve — posta masrafı olmak üzere toplam—yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak — davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca— bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak –davalıdan tahsili ile;— davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca —vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —hafta içerisinde — Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.