Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2021/112 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO : 2021/112

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ————– faaliyet gösterdiğini, davalının bir —– olduğunu,—————- bulunduğunu, müvekkilinin bakım hizmeti verdiğini ve gerektiğinde hasarlı malzemeleri değiştirerek bakım yaptığını, bu hizmetler karşılığında ——- ödeme aldığını, İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu ve işbu dilekçede cevapladıkları —– hususların tümünü reddettikleri, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yan ile müvekkili arasında geçmişe yönelik bir ticari ilişki bulunduğunu ve bu kapsamda Müvekkili olan davalı taraftan hizmet aldığını, Müvekkili olan şirketin ————- —–göstermekte olup — olarak sektörde bilindiğini, davacı taraftan alınan hizmet kapsamında faturalara ilişkin ücret bedellerinin davacı yan ile Müvekkilinin arasında var olan ————sebebiyle elden ödendiğini, davacı tarafın Müvekkili ile aralarında doğmuş olan ve ödenmediğini iddia ettiği faturaları dava dosyası ile birlikte sunsa da faturalar tam ve net olarak anlaşılır şekilde olmadığını, sunulan faturaların davacının harca esas dava değeri toplamı olan toplam alacak bedelini sağlayamadığını. bu kapsamda davacının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı dosyası , Arabuluculuk Tutanağı,———Vergi dairesi kayıtları, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılamaya tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan —- sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların ——– rağmen sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve aynı celse tahkikata geçilerek mübrez ve toplanan tüm deliller incelenmiş ve taraf vekillerinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Öncelikli Davaya esas İstanbul Anadolu—– İcra Dairesinin ——-Esas sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınıp incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca ——————–tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın, dava şartları sağlanarak açıldığı anlaşılmıştır.
Burada öncelikle davanın yasal dayanağının hatırlatılmasında yarar vardır; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden —- veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama, anılan yasal düzenleme ve toplanan delillere göre uyuşmazlığa bakıldığında; İstanbul Anadolu —– İcra Dairesinin — Esas sayılı dosyasından davalı hakkında cari hesap ilişkisine bağlı olarak düzenlenen faturalar nedeniyle icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——– tarafından hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterler ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ,davacının davalıdan 31.755,02 TL TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ve mübrez delillerle uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Hukuken, Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır. Artık bu kişi fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Oysa davalı taraf ödeme savunmasına ilişkin yazılı bir belge getirmemiştir. Filhakika somut olayda davacı tarafın davasını, TMK’nın 6. HMK’nın 25, 190, 194 ve 222 .maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ile açıkça ispat ettiği anlaşılmakla başkaca delil toplanmasına ve değerlendirilmesine de gerek görülmemiştir. Bu kapsamda dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, 2004 sayılı İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalının İstanbul Anadolu ——–. İcra Dairesinin—– Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa ( 31.755,02 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ——- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının borcunun varlığı ve miktarı davacının ticari defterlerine göre açık ve net olarak belirli, bilinir ve tespit edilebilir durumdadır. Bu nedenlerle alacak likit bulunmakla davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 6.351,74 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, aynı yasanın 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin ——— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa ( 31.755,02 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
3-) Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın ( 31.755,02 TL) %20’si olan 6.351.00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.170,00 TL karar ve ilam harcınına 383,52 TL peşin harcın ve ilamsız icra takibinde alınıp dava açılırken mahsup edilen 158,78 TL harç toplamı olan 542,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.628,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54.40 TL başvurma harcı 383,52 TL peşin harç ve 46,50 TL posta masrafı, 7,80 TL vekalet harcı 12,10 TL vekalet pulu ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.204,52 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– 13/1 maddesi uyarınca 4.763,25 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.