Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/218 E. 2021/886 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/218 Esas
KARAR NO : 2021/886

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– yolu mevkiinde seyir halinde olan dava dışı —– sevk ve idaresindeki —-plakalı araç; aynı kavşakta seyir halinde olan dava dışı — sevk ve idaresindeki davacının sigortalısı — plakalı araca çarptığı ve sigortalı araçta maddi hasar oluştuğu; — araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davacı —- sigortalısına hasar tutarının ödendiğini davalı/borçlu aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı/borçlu tarafından haksız şekilde itiraz edildiğini Davalı/borçlunun haksız itirazının iptalini ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur ve zararın bilirkişi tarafından belirlenmesini davacının tek taraflı hazırlattığı—- tarafından dava konusu —– aracın hasar tutarının ödendiğini, davacının talep edebileceği tazminatın kalmadığını davacının beyan ettiği kadar hasar tutarı fazla ise ——– plakalı aracın — gerektiğini bütün bu açıklanan nedenlerle dava ve talebin reddini, avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve cevap dilekçeleri, ——taraf vekillerinin beyan dilekçeleri, Bilirkişi Raporları, —- dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu dava dışı sigortalı araçta meydana gelen hasarın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi üzerine kazaya sebebiyet veren davalıdan rücuen alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu —- getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Davacı ve davalı tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık hakkında bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya kusur konusunda trafik bilirkişisi, hasar konusunda makina mühendisi bilirkişisi ve sorumluluk konusunda sigorta bilirkişisi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin—–tarihinde davacı yan sürücüsü, dava dışı —— sevk ve idaresinde bulunan; Davacı ——- vadeli —– bulunan ve hasar bedeli takibi davaya konu olan———- seyir ederken trafik ışıkları ile kontrol altına alınmış olan ————— ilerisinde, kendisi ile aynı istikamette seyir etmekteyken sola dönüş/ şerit değiştirme manevrası yapan ——- idaresinde bulunan —– otomobilin sol yan kısımlarına, sol şerit üzerinde çarparak hasarlanması neticesinde— sayılı otomobilde bulunan dava dışı yolcunun da yaralandığı Yaralamalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazasının meydana geldiği, davalının kayıt maliki olduğu araç sürücüsü —— oluşumunda ASLİ KUSURLU OLARAK % 75 ORANINDA KUSURLU olduğu, davacının kasko sigortalısı ——- oluşumunda TALİ KUSURLU OLARAK % 25 (YÜZDE YİRMİ BEŞ) ORANINDA KUSURLU olduğu, tazminata konu—– kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —— adına tescilli otomobil olduğu, bahse konu kaza nedeniyle pert durumunda ve pert hasar tutarının 74.400 TL olduğu, davalı taraf Sürücü——– %75 kusur oranına denk hasar tutarının 55.800 TL olduğu, davalının —— mahsubundan sonra davacının talep edebileceği hasar tutarının 19.800 TL kaldığı, davacı tarafından asıl alacağın ödenme tarihi 14.05.2018 itibariyle avans faizi ile tahsil için 22.11.2019 tarihinde icra takibi yapıldığı, davacının 19.800,00 TL asıl alacak ile 5.273,95 TL işlenmiş avans faizinin toplamı 25.073,95 TL tazminat talep edilebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar, yapılan yargılama, kaza tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; 17.04.2017 tarihinde davacı sigorta şirketine Kasko Sigortası ile sigortalı ve dava dışı —- sevk ve idaresindeki —– araca davalı——– malik ve işleteni olduğu ve dava dışı ——- sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında; davalının maliki ve işleteni olduğu araç sürücüsü — kazanın oluşumunda asli kusurlu olarak %75 oranında kusurlu olduğu, davacının kasko sigortalısı sürücü —– ise kazanın oluşumunda tali kusurlu olarak %25 oranında kusurlu olduğu, sigorta eksperi ve sigorta şirketi tarafından otomobilin kaza öncesindeki rayiç değeri 160.000 TL olarak belirlenerek 14.05.2018 tarihinde sigortalısına ödendiği, otomobilin kaza tarihindeki rayiç değeri 175.000 TL olduğu,—– sayılı araç satış sözleşmesi ile hasarlı haldeki —–hasar tutarının (160.000 TL – 85.600 TL) 74.400 TL olduğu, otomobilin pert hasar tutarı onarımından daha ekonomik olduğu, davalı taraf Sürücü —– %75 kusur oranına denk hasar tutarının (%75 x 74.400) 55.800 TL olduğu, dekont olmamasına karşın, dosya kapsamından — plakalı aracın — ödendiği, dolayısıyla davacının talep edebileceği hasar tutarının —-olduğu vicdani kanaatine varılmış ve davacının 19.800 TL hasar bedeli tutarı talep etmesinin kadri maruf olduğu kanaatine varılmış, tüm bu nedenlerle davacının, TBK madde 49, KTK madde 85, TMK madde 6 ve HMK madde 190 gereğince davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kısmen kabulüne, İİK’nın 67/1 maddesi gereğince——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile toplam 25.073,95 TL (19.800 TL asıl alacak, 5.273,95 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, asıl alacak 19.800 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesine göre davalı yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine ve davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının da kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının ———– sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 25.073,95 TL (19.800 TL asıl alacak, 5.273,95 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, asıl alacak 19.800 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.712,80 TL karar ve ilam harcına 527,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.185,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 527,48 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 74,50 TL posta masrafı ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.456,38 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.410,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından yapılan 9,00 TL posta masrafının yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 3,83 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ——– davanın kabul ve red oranına göre 757,83 TL’sinin davalıdan, 562,17 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- nispi/maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–ispi/maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.