Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2022/162 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2022/162
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ: 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin şirketin —- ortağı olduğu, davalı şirketin —-olduğu, üvekkilinin —- devredip ortaklıktan ayrıldığı, davalı şirketin müvekkiline işbu davanın konusunu teşkil eden icra takibini—-ikame ettiği, müvekkilinin hayatını uzun süredir —- sürdürdüğü, bu nedenle icra takibinden haberdar olmadığı ancak—- geldiğinde — icra yoluyla satışına gidildiğini öğrendiğinde takipten haberdar olduğu, tebligatı teslim alan —–davalı şirket yetkilisinin kardeşi olduğu, müvekkiline icra dairesince yapılan tebligatın usulsüz olduğu, iptali gerektiği, tebligatın müvekkili ile davalı şirket yetkilisinin müşterek kardeşine yapıldığı, davaya konu icra dosyasında mevcut ödeme emri ve ekleri incelendiğinde müvekkiline davalı şirket talimatıyla gönderilen paranın —- olduğu görüldüğü, ödeme emri ekinde görüleceği üzere davalı şirketin dava dışı —– havale etmesi talimatını verdiği, bunun üzerine dava dışı şirketin —- tarihinde havaleyi yaptığı, havaleyi yaptığına dair—– paylaştığı, bu ödemenin davalı şirket talimatıyla davalı şirket adına ve davalı şirketin bilgisi dahilinde yapıldığı, müvekkiline yalnızca —–aracılığı ile öncesinde, sonrasında ya da havale notunda aksine bir açıklama olmaksızın takibe
konu para gönderildiği, bu durumun açıkça bir borcun ödenmesi anlamına geldiği, bunun karine olarak kabulü gerektiği, aksinin davalı tarafça ispatı gerektiği yasa ve —- gereği olduğu, müvekkilinin şirketin kuruluşundan itibaren —–davalı şirketteki ortaklığını sürdürdüğü hem de davalı şirketle iş yapmayı sürdürdüğü, bu süre boyunca müvekkili şirketten kâr payı da almadığı, müvekkilinin kendisine —–havale yapıldıktan sonra şirketle fiili irtibatını kestiği, —- tamamen ayrıldığı, ayrıca basiretli bir tacirin yanlışlıkla —- şirketin bir süre sonra ortaklıktan ayrılan paydaşına gönderilmesi için talimat vermesi akla, mantığa, ticari hayatın gerçeklerine uygun olmadığı ileri sürülerek öncelikle icra takibinin teminatsız olarak durdurulması, mümkün değil ise uygun bir teminat karşılığı durdurulması, mümkün değil ise tamiri imkansız zararlara yol açacağından gayrimenkul satışının dava sonuna kadar durdurulması, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin —- bulunan dava dışı bir şirketten hurda altın ithalatı yapmak amacıyla—– maden karşılığında döviz alımı ve satımı yapma faaliyetleri yürüten, — özel yetkisi olan aracı bir kurum olduğu, davalı müvekkili şirketin, — bulunan şirketten daha önce alacağı bulunduğundan, bu şirket borcuna karşılık olarak ——gönderdiği ve — bu —— değerini belirlediği, davalı şirketin bu paranın — kadar tutarını davacıya göndermek üzere aracı kurum olan —- yazılı talimat verdiği, davalının davacıdan altın satın alacağı için bu paranın gönderilmesi talimatını verdiği, talep doğrultusunda, bu para davacının —-hesabına gönderdiği, açıklama olarak da;—-belirttiği, buna karşılık davacının bu para karşılığı gönderilmesi gereken altını davalıya hiç göndermediği, davacının kendisine bedeli ödenmiş olduğu halde, davalıya göndermesi gereken altını göndermediğinden ve davalının kendisine gönderdiği parayı da iade etmediğinden hakkında icra takibine ——olunduğu ve—- icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacının tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürse de, tebligat usulüne uygun şekilde yapıldığı, davacıhıh dava dilekçesinde, — aracı kurumundan kendi hesabına havale edilen paranın neye istinaden ödendiğini açıklayamadığı savunulmuştur.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, Mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu, gelen müzekkere cevapları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı şirketten kar payı alacağına istinaden dava konusu —- kendisine yapıldığını, davalı şirketin haksız ibr şekilde hakkında takip yaparak kesinleştirdiğini, bu nedenlerle davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edilmesini istediği, davalı vekili ise cevap dilekçesinde söz konusu —– dava dışı şirketten yapılan altın ticaretine ilişkin olduğu, davacı tarafın kendilerine işbu —- parayı iade etmemesi nedeniyle söz konusu takibin yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporuna, gelen müzekkere cevaplarına ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafından davalı şirkete borcu olmadığından bahisle işbu dava açılmış ise de, hükme esas alınan —-tarihli raporunda tespit edildiği üzere; Davacı — davalı firma—- olduğu, bu nedenle davacıya ait defter tasdik bilgileri ile cari hesap ekstresi gibi dökümanların bulunmadığı/olmadığı, davalı firma —- yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süre içerisinde yapılmış olduğu, fakat—- yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, dava dışı firma—- dava dosyasına sunmuş olduğu belgede, kendilerinin bir ticaret firması ve —– kurumu olduğu, başta—– edilmesi faaliyetlerini—- yürütmekte olduğunu, dava konusu yapılan işlemin; —- gönderilen altının ithalatına aracılık ve yine peşin ithal edilen bu —- ithalat öncesi—- faturada —- banka bilgisi olarak verilen——–aracılıktan ibaret olduğunu belirttiği, ithal edilen —— gönderildiği, dekonttaki açıklama kısmında —- ibaresinin bulunduğu, davalı firma —-şirketin kurulduğu tarihten itibaren — davacı—- tarihinde ayrıldığı ve hisse payının tamamını —- tescil edildiği, davalı firma —–adına açılmış bir hesap bulunmadığı, dolayısıyla davacı—- cari hesabında borç veya alacak tutarı ile ilgili bir bakiyeye rastlanılmadığı, davalı firma —- tescil edilmiş herhangi bir —- bulunmadığı, ayrıca—- zorunlu olmadığı, davalı —- tetkik edilmesi neticesinde, davalı firmanın —– bakiye olduğu, —-muhasebe hesabında yıllar itibariyle azalmanın aksine her yıl artış olduğu, dolayısıyla davacı firmanın Kâr dağıtımı yapmadığı, davacının dava konusu——– işleminden kaynaklı ücretin kendisine kar payı alacağına istinaden gönderildiği hususunu ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 7.608,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.527,65‬ TL harcın kararın kesinleşmesi üzerine talep halinde davacıya iadesine,
3-) Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 39.326,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2022