Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2021/950 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/204 Esas
KARAR NO: 2021/950
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalının
işlettiği —–işleri yaptığını, bunun karşılığında davalı yana —– bedelli faturanın keşide edildiğini, ancak davalının işbu fatura bedelini ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine—– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller Tarafların — dosya arasına alınmıştır.
—-müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—- dosya arasına alınmıştır.
— yazılan talimata cevap verilmiş, mali müşavir bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —- sayılı dosyası, dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında hizmet ilişkisinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı tarafın şirket —- bulunmasından dolayı defterlerinin incelenmesi amacıyla ——–talimat yazılmış, talimat mahkemesince dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan —– tarihli rapora göre, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinde yevmiye kayıt maddeleri verilmeksizin defterlere yazdırıldığı, davacı— karşılaştırma tablosu ile davalı şirketin ilgili yıla ait defter ve belgelerinin karşılaştırılmasında, davacının davalı şirket adına düzenlediği — satış faturası olarak —-beyan edildiği ve ticari defter kayıtlarına işlendiği, davalının dava konusu faturayı ticari defterlerine işlemediği ve —ile beyan edilmediği, davacının, davalı şirkete yapmış olduğu tadilat nedeniyle düzenlediği faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğinin ispatı halinde, — asıl alacak olmak üzere toplam —- davalı şirketin davacı şirkete borcu bulunduğu rapor edilmiştir. Davalı tarafın defter incelemesi tamamlandıktan sonra şirket —- olan davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla gerekli ihtaratlar yapılarak dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, davacı tarafça defterler hazır bulundurulmuş ve mali müşavir bilirkişi raporunu sunmuştur. —- tarihli bilirkişi raporuna göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturada teslim eden ve teslim alan imzasının bulunmadığı, ancak davalının faturanın tebellüğüne ve hizmetin içeriğine itirazının olmadığı, dolayısı ile kaydi olarak faturanın tebellüğ edilmiş ve dava konusu hizmetin verilmiş olabileceği, davacı yanın ticari defterlerinde, davalı yandan — tarihi itibarı ile kaydi olarak —- alacaklı olduğu, davacı yanın, davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü rapor edilmiş olup, sunulan bilirkişi raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, davacı tarafça işlemiş faiz yönünden herhangi bir talebinin bulunmadığı, her ne kadar yapılan tespitlerde alacağın—– olduğu anlaşılmış ise de, İcra dosyasının ayrıntılı tetkikinde, davaya konu faturanın, ödeme emri ile birlikte davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın faturanın tebliğine ve hizmetin içeriğine herhangi bir itirazının olmadığı, bu hali ile davacı tarafça hizmete ilişkin edimin yerine getirildiği hukuki ve vicdani kanaatine varılarak, 3095 sayılı yasaya göre tarafların tacir olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari temerrüt faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile —– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup —- asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —-takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak —- üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince — asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen —- icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.797,60 TL harçtan peşin alınan 671,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.126,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 671,44 TL harç gideri, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti ve 136,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.257,44 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.027,17 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesi —– nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021