Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/201 E. 2020/48 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/201 Esas
KARAR NO : 2020/48

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasında dosya tensiben incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde: Dava dışı —— tarafından davalı şirketle imzalandığı iş sözleşmesinden kaynaklı bir takım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesi için Anadolu —-. İş mahkemesinde alacak davası açıldığını, İş mahkemesince verilen ilk karar neticesinde dava dışı —- vekili tarafından haciz uygulanarak—-icra yolu ile tahsil edildiğini, dava dışı —– davalı şirket elemanı olduğunu, davalı şirketin ihale yoluyla müvekkili idareden iş aldığını ve anılan kişi de bu işlerde yüklenici şirketler tarafından istihdam edildiğini, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, iş davasının görüldüğü mahkemece müvekkil idarenin asıl iş veren olarak kabul edildiğini, iş bu dava ile rücuen tahsili istenen —- bedelinin hukuken salt sorumlusunun davalı şirket olduğunu, müvekkili idarenin ihale makamı, davalı şirketin ise asıl işveren konumunda olduğunu, söz konusu şirketin idareden hiçbir alacağı olmadığını, müvekkili idareden haczen tahsil edilen 20.728,86.-TL’nin cebri icra yoluyla tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten rücuen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TELEP : Cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER : Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada re’sen gözetilmesi gerekir. Bu kapsamda davanın öncelikle görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmemektedir.
Dava konusu olayda davacı kurum tarafından İstanbul Anadolu —-İş Mahkemesinin — esas sayılı ilamına dayalı olarak işçiye ödenen tazminatın TBK 167. ve 168. maddeleri gereğince alt işveren konumundaki davalı şirkete sözleşme ilişkisi nedeniyle rücuya konu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın TTK. 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 20/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacının, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.