Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/195 E. 2021/222 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/195 Esas
KARAR NO: 2021/222
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile Davalı şirket arasında ——- akdedildiğini, bu sözleşmenin —– tarihi itibariyle sona erdiğini, ilgili sözleşme gereğince ödeme yükümlülüğü davalı taraf üzerinde olan kıdem tazminatları, bu tazminatlara ait brüt gelir ve damga vergileri ile yine sözleşmenin —– oranında şirket kurum kazancı olarak tahakkuk ettirilecektir.” Açık hükmü karşısında sözleşmenin bitim tarihi olan———–dava dilekçesinde bildirilen faturaların düzenlenerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, söz konusu faturalarda Müvekkili davacı tarafından davalı şirket bünyesinde çalıştırılan ——ilişkin kıdem tazminatı, damga ve gelir vergisi—– — şirket karı maliyetleri bulunduğunu, davalı şirket ise, bu kesilen faturaların taraflar arasındaki sözleşmelere ve aynı zamanda sözleşme süresince yapılan uygulamalara aykırı olduğunu iddia ettiğini, ——- göndermiş olduğu ihtar vasıtasıyla reddettiğini, davalı şirketin, Davacı tarafından çalıştırılan personellerin kıdem tazminatlarını da davacıyı hiçe sayarak kendisi haricen ödediğini, dolayısıyla davacı tarafa yapılması gereken şirket karının da ödenmediğini, sonrasında davacı tarafından davalı şirkete faturalara ilişkin şirket karı, —–tutarlarını ödenmesi gerektiği hususunda ————- yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarname sonucu da herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacı müvekkili tarafından, davalı aleyhinde aralarında akdedilen sözleşmede belirtilmiş olan şirket karı, gelir ve damga vergisi, ihtarname gideri tutarlarının toplamı olan — tarihinde,—- numaralı icra takibi dosyası açıldığını, davalı tarafa da ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı tarafın, söz konusu icra takibine ilişkin —-vermiş olduğu dilekçe vasıtasıyla borcun tamamına itiraz ettiğini, dolayısıyla takibin durduğunu belirterek——- dosyasına yapılan itirazın iptaline ,takibin devamına ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davalı vekili tarafından vekaletname sunulmuş ve cevap dilekçesi verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin ——- gösterdiği —duyulan ——— imzaladığını, söz konusu sözleşmenin —- isimli maddesinde —————–belirleyeceği —— oranında şirket—– tahakkuk ettirilecektir. ” hükmünün bulunduğunu, yine aynı sözleşmenin——- isimli maddesinde ———–çalıştığı süreler göz önünde bulundurularak yasa gereğince hak ettiği çerçeveler dahilinde ödemekle sorumludurlar.” hükmü nün mevcut olduğunu, davacının iddialarının aksine taraflar arasında imzalanan sözlemede kıdem tazminatı üzerinden davacıya hizmet kazancı yada her ne nam ve isim adı altında olursa olsun bir bedel ödemesi yapılacağına dair herhangi bir madde bulunmadığını,—– tazminatını ödemekle yükümlü olduğu hükmünün mevcut bulunmadığını, müvekkili —— imzalanmış olunan sözleşme ile ilgili yükümlülüklerini düzenli olarak yerine getirdiğini, davacı ile müvekkili olan firma arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkili—- personel hakedişlerini düzenli olarak davacı tarafından istihdam edilen personellerin—- numaralarına yatırdığını, belirterek davanın reddine, % 20 kötü niyet tazminatına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : —– Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek deliler toplamış, değerlendirilmiş ve tahkikat işlemleri yerine getirilmek suretiyle son celsede taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——- sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —— göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve vaki anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır.2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi;—— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının —– alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; —– dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve tarafların bağlı bulunduğu —— uyuşmazlığa ilişkin—getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ———- tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi ve halefleri lehine delil vasfı taşıdıkları, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, aylık bildirim limitinin üstünde olan tüm faturaların karşılıklı olarak vergi dairelerine beyan edildiği ve kayıtların birbirleriyle uyumlu olduğu açıklanmış ve sonuç itibariyle davacının, davalıdan kayıtlı alacağının olmadığı ,uyuşmazlığın esasen kıdem tazminatı ödemeleri üzerinden taraflar arasındaki sözleşmeye göre —–hizmet bedeli talep edip edemeyeceği üzerinde olduğu yönünde görüşüyle birlikte rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilerek beyan ve itirazları da değerlendirilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve buna göre sözleşme ilişkisinin açık ve net olduğu anlaşılmakla itilafın çözümü için taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye bakılması gerekmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ilgili sözleşmenin ‘Sözleşmenin bedeli başlıklı ———- oranında şirket kurum hizmet kazancı olarak tahakkuk ettirecektir’ düzenlemesi görülmektedir. Bu düzenlemeye göre davacının hizmet karşılığı ücret alacağı personellerin çalışma sırasındaki maliyetlerine göre belirlenmiş olup personelin işten ayrıldıktan sonra sözleşmenin 9.maddesi gereğince davalı tarafından ödenen kıdem tazminatlarının da maliyeti olarak değerlendirilmesi ve bunun üzerinden ayrıca ücret tahakkuk ettirilmesi mümkün değildir. Öte yandan kıdem tazminatları üzerinden ayrıca ücret belirlenmesi işin niteliğine aykırı olduğu gibi sözleşmenin lafzından ve ruhundan böyle bir sonuç çıkarmak da olanaklı görülmemiştir. —– kıdem tazminatları üzerinden tek taraflı olarak düzenlenen ve itiraza uğrayan faturalardan dolayı davalının borcu bulunmamaktadır. Binaenaleyh; TMK’nın 6 ve HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında usulüne uygun olarak ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/II. maddesinde itirazın iptâli istemiyle açılan bir davada itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun, takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi halinde ise alacaklının red veya hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere alacaklının kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için de takibinde hem haksız, hem kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda, dava reddedilmekle alacaklının takipte haksız olduğu ortadadır. Ayrıca, ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve alınan bilirkişi raporu, taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi içeriğine göre sözleşmenin —– tarihinde sona erdiğinde aynı gün sözleşmeye göre bu yönde hiçbir hakkı olmadığı ve daha önce sözleşme sürecinde kıdem tazminatı ödemelerinde böyle bir istek gündeme de gelmediği halde kıdem tazminatlarına ilişkin —- düzenlenerek davalıya ihtarname gönderildiği, faturaların davalıca itiraz edilerek iade edildiği, davacı şirketin buna karşın tahsil için icra takibi başlattığı, itiraz üzerine arabuluculuk sürecinden de geçilerek dava açılarak yargılama yapıldığı ve bu durumun ve sürecin açıkça ve yalnızca davalıyı zarara uğratma ve haksız kazanç saglamaya yönelik hakkın kötüye kullanılması niteliğinde kötü niyetli işlemler olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin kabulüyle, asıl alacağın ———— tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin kabulüyle, asıl alacağın —— tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 154,07 TL harçtan mahsubuyla bakiye 94,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda —— Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2021