Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/187 E. 2021/509 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/187 Esas
KARAR NO : 2021/509
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkillerinin aleyhine alacaklı olduğundan bahisle——- sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulmuş olduğunu müvekkillerinin malvarlığı değerlerine haciz işlemleri başlatıldığını, ancak yapılmış olan bu takip maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu müvekkilleri ile davalı arasında borç ilişkisini doğuracak gerek akdi gerekse yasal bir dayanağı olan bir hukuki ilişki bulunmadığı gibi aralarında borç doğuracak fiili bir ilişkide bulunmadığını davalı tarafın takibe konu senetlerin yetkili hamil alacaklısı olmadığını Müvekkili —- dava dışı ———dairenin devri hususunda bir anlaşma yapmış olduklarını Müvekkillerinin bu devir nedeniyle ——— bu ödemeye karşılık devir yapacağını konuşmuş olduklarını Müvekkillerinin bu nedenle de ——— teminat senedi vermiş olduklarını Davalı —– dava dışı —- aralarında bir iş ortaklığı mevcut olduğunu Davalı — ortaklığa güvenerek ve Müvekkili —- alacağı olan — karşılığı olarak dava dışı —– çantasından bu senetleri aldığını ve müvekkillerinin aleyhine icra takibi başlattığını Müvekkilerinin söz konusu senetlerden dolayı Davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını müvekkillerinin usülsüz olan bu olaydan dolayı davanın kabülüne müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine davaya konu icra takibinin tedbiren durdurulmasına yargılama sonunda takibin İptaline, Haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20 Kötüniyet Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borcu olmadığını mahkemenin düzenlendiği tensip zaptında eksik harç ikmali yapıldığını, ancak davacı tarafın eksik harç ikmaline rağmen eksik kalan harcı tamamlamadığından davanın usülden reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçesi, arabuluculuk tutanağı, ——- sayılı dosyası,——- sayılı dosyası, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı aralarında gerçekleştirmiş oldukları şifahi anlaşma gereğince gayrimenkulün devri konusunda takip konusu senetleri teminat senedi olarak dava dışı——- verdiğini, davalının ise bahse konu senetleri dava dışı —– alarak kendisi hakkında icra takibi yaptığını, davalıya borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı ise davacı ile aralarında diş sağlığı merkezi ortaklığı kurulduğunu, daha sonra ortaklığın bozulduğunu, bahse konu senetlerin dava dışı —- —– davacıdan olan alacağına karşılık aldığını, senetlerin teminat senedi olmadığını iddia etmiştir.
Davacı yanın iddiası takip konusu senetlerin dava dışı ——- başka bir ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere düzenlenerek verildiği, ancak aralarındaki ticari ilişkinin gerçekleşmemiş olması sebebiyle bahse konu bonoları ele geçiren davalının, bonodaki boşlukları kendi lehine doldurarak takibe koyduğu noktasındadır. Bu iddia davalı tarafından davacıda bono düzenlenmesi hususunda kasten yanlış bir kanaat uyandırması veya esasen mevcut olan yanlış kanaatin korunması ya da sürdürülmesi niteliğinde değildir ve aldatma tanımına uymamaktadır. Davacının iddialarının aldatma kapsamında kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığına göre bunları ispat bağlamında tanık deliline de başvurulamayacağı anlaşılmaktadır. Sözleşme teorisi ve güven ilkesi de dikkate alındığında davalının, şu veya bu nedenle kendisine tevdi edilmiş bulunan boş bonoyu, aradaki anlaşmaya aykırı biçimde kendi lehine doldurduğu şeklinde ifade edilen iddia ancak yazılı delille ispatlanabilir ——–
Davacı taraf yemin deliline dayanmış olmakla —- tarihli celsede davacı tarafa iki hafta kesin süre verilmiş, davacı taraf ise ——tarihli dilekçesinde yemin deliline başvurmayacaklarını karşı tarafa yemin teklif etmeyeceklerinin belirtir beyanda bulunmuş oldukları görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiş, davacının kötü niyetli olduğu hususu ispat edilememiş olduğundan davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ———– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla arta kalan 4,90 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-) Yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 12.768,30 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
6-) Davalı tarafından 18 TL masrafın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
7-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca——– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
😎 HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacılar vekili ile davacı ——- vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ———— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2021