Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2023/103 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/172
KARAR NO: 2023/103
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARŞI DAVA : Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ: 30/06/2020
KARAR TARİHİ: 08/02/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın ve karşı davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile; taraflar arasında açık hesap ilişkisi olduğu, açık hesaptan kaynaklanan alacağın davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediği, bunun üzerine——-sayılı icra dosyaları üzerinden iki ayrı takibe geçildiği, takiplerden birinin —-cinsinden alacağa ilişkin olması nedeni ile bu şekilde iki ayrı takip yapıldığı, her iki takip yönünden de süresinde yapılan itirazla takiplerin durduğu, her iki takip yönünden de ayrı ayrı arabuluculuğa başvurulduğu halde anlaşma sağlanamadığı, taraflar arasındaki ödemelerin tamamının banka üzerinden yapıldığı, ticari defterlerin incelenmesi ile dava konusu açık hesap alacağının bulunduğunun belli olacağı, açık hesap alacağının TBK. Madde 146 düzenlemesindeki zaman aşımı sürelerine tabi olması nedeni ile zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı ileri sürülerek her iki takip yönünden de asıl alacak kalemleri yönünden itirazların iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren yıllık %5 faiz oranını geçmemek üzere 3095 Sayılı Kanunun 4.a maddesince belirlenen faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde ileri sürülen açık hesap ilişkisini kanıtlar bir belge sunulmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olmayıp, ticari iş birliği olduğu, taraflar arasında TBK. Madde 620/1 uyarınca adi ortaklık ilişkisi olduğu; davacı ile davalı şirket ve bu şirketleri münferiden yetkili müdürleri ve ortakları —– arasındaki para transferlerinin sebebinin adi ortaklık ilişkisi kapsamında ortak amaca ulaşma gayesine bağlı olduğu, dilekçede belirtilen şekilde kira sözleşmesinin ve ödemelerin adi ortaklık ilişkisi kapsamında gerçekleştiği ileri sürülerek davanın reddine ve %20’den az olamamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi istenmiş olup, aynı cevap dilekçesi ile birlikte 1 aylık ek süre, 7226 sayılı Kanunun geçici madde 1 düzenlemesi ve —–sayılı kararı kapsamında ve sonuçta süresinde ve aynı tarihte harcı da yatırılarak karşı dava açılmak suretiyle ileri sürülen adi ortaklık ilişkisinin tasfiye edilerek bu kapsamda yapılan tüm giderlerin, katılım paylarının, masrafların, kazanç ve zararın paylaştırılması ve akabinde davalının adi ortaklığın haksız feshedilmesi sebebiyle uğradığı zararların tazmini için belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 1.000 TL haksız fesih tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili tarafından ibraz edilen 2. cevap dilekçesinde——-dosya üzerinden işlem gören davanın eldeki bu dava ile açık münasebeti olduğu ileri sürülerek birleştirme kararı verilmesi istenmiştir.
Taraf vekilleri ön inceleme duruşmasında dilekçelerini tekrar ederek kendileri açısından davaların kabulüne ve karşı tarafın davasının reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanaklarına göre:
————- sayılı takibi yönünden:
—– ve arabuluculuk numarası —– yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığı ve anlaşma sağlanamadığına dair 26/12/2019 tarihli son tutanak düzenlendiği,
—— sayılı takibi yönünden:
——— tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığı ve anlaşma sağlanamadığına dair 26/12/2019 tarihli son tutanak düzenlendiği,
ve her iki takip yönünden de arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen —— sayılı icra dosyasına göre taraflarla ilgili olduğu, takibe konu asıl alacak miktarının —- olduğu, cari hesaba dayalı olduğu, süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu, derkenar yazısına göre de takip açılışı sırasında 131,93 TL peşin harç yatırılmış olduğu belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen —– icra dosyasına göre taraflarla ilgili olduğu, takibe konu asıl alacak miktarının ——– olduğu, cari hesaba dayalı olduğu, süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu, derkenar yazısına göre de takip açılışı sırasında 5.317,34 TL peşin harç yatırılmış olduğu belirlenmiştir.
Dava cari hesaba dayalı söz konusu icra takiplerine konu asıl alacak miktarlarına karşı itirazların iptaline ilişkin olup, takip talebinde ileri sürülen işlemiş faiz kalemleri davaya konu değildir. Dava dilekçesinde her iki takibin asıl alacak miktarları toplamı dava değeri ve harca esas değer olarak gösterildiği gibi, sonuç kısmında açıkça asıl alacak yönünden itirazın iptalinin talep edildiği belirtilmiştir.
Karşı dava ise taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğu iddiasına dayalı ve tasfiye sonucu maruz kalındığı ileri sürülen haksız feshe dayalı zarara ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Birleştirme talebine konu ——- Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen cevap ve ekindeki dosyanın——– içeriğine göre davanın taraflarının o davanın davalısının şahıs ve eldeki davada ise davalının şirket olduğu belirlenmiştir.
Ön inceleme duruşmasında birleştirme talebine konu davaya bakan Mahkeme, davanın tarafları, o davanın davalısının şahıs ve eldeki davada ise davalının şirket olması ve davaların mahiyetlerine nazaran sonuçta bütün ihtimaller yönünden yerinde görülmeyen birleştirme talebinin reddine karar verilerek tarafların bildirdiği deliller toplanarak tarafların tacir olup ticari defterlere dayanılmış olması ve davanın niteliği gözetilerek ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiştir.
Hukuki yarar görülmediğinden tanık dinlenmesine ve keşif yapılmasına yer olmadığına da karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tarafların defterleri de incelendikten sonra defterlerin usulüne uygun tutulduğu belirtilip dosya kapsamındaki deliller tartışılmak suretiyle hazırlanan raporun sonuç ve kanaat kısmı:
”…
5- SONUÇ VE KANAAT :
Davacı ——- uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak ; Tüm dava dosyası kapsamında bilgi ve belgeler ile davacı ve davalının —— dönemleri yasal ticari defterleri üzerinde yerinde yaptığımız incelemeler ve değerlendirmelerimiz neticesinde sonuç ve kanaatimiz aşağıya çıkarılmıştır.
A.Esas dava açısından
➢ Davacı tarafından davalı aleyhine ——–olmak üzere 2 ayrı icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine icra takibi durmuştur.
➢ Davacının incelenen — dönemleri yasal ticari defterlerinde, davalıdan —– alacağı bulunduğu, şirket sahibinin davalıdan olan —- şahsi alacağını temlik ettiği, böylece davacının davalıdan —- alacağı olduğu, ancak icra takibinin—— üzerinden başlatıldığı tespit edilmiştir.
Davalının incelenen —- dönemleri yasal ticari defterleri kayıtlarında ise, davacıya olan cari hesap borçlarının — olduğu, davacının talep ettiği —- ile farkının —- olduğu,
söz konusu farkın Davalı —- davacı adına düzenlediği —-tutarlı faturanın, davacı —- kayıtlarında yer almamış olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Söz konusu faturanın davacı tarafından kabulü durumunda taraflar davacı lehine —– bakiyede mutabık kalacaklardır.
➢ Davacı ——- dönemleri yasal ticari defterleri kayıtlarında ve oluşan muavin defterinin —bazında bakiyesinin davalı ——- borç bakiyesi verdiği tespit edilmiştir.
Davalı —– dönemleri yasal ticari defterleri kayıtları ve oluşan muavin defterinin—–bazında bakiyesinin ise davacı —– borç bakiyesi verdiği tespit edilmiştir.
Davalı —-Kayıtlarında davacı aleyhine kayıtlı toplam ——— tutarlı hesap hareketlerinin; davacı —– kayıtlarında bulunmadığı, kabulü halinde , davalı lehine — bir bakiyede mutabık kalacaklardır.
Ancak, gerek ——– bazında, tespit edilen kayıt farklarının, taraflar arasında müzakere edilmesi gerekeceği kanaatimiz hasıl olmuştur.
➢ Taraflar arasında —- ise Davacı —-kayıtlarında davalı—–alacaklı olduğu, İcra takibini ise—- tutarda başlattığı ;
Davalı —- incelenen kayıtlarına göre davacıya —— farkın, davalının, davacı adına düzenlediği —— tutarlı faturasının davacı ticari defterlerinde kayıt görmemiş olmasından kaynaklandığı, kayıt görmüş olması durumunda tarafların davacı lehine olmak üzere ——– bakiyede mutabık kalacakları belirlenmiştir.
➢ İncelenen dava dosyası kapsamında, davacının 6102 sayılı TTK.madde 18 ‘e uygun olmak üzere herhangi bir ihtar şekline rastlanılmadığı, yine taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı doğrultusunda ; Davalı —— TBK.’nun 117. Maddesi kapsamında temerrüde düşmediği, davacı tarafından işlemiş faiz talep edilemeyeceği kanaatimiz hasıl olmuştur.
➢ Dava dosyasına sunulan belgeler incelendiğinde davalı ——— yetki belgesine sahip olduğu ve ulusal ve uluslararası taşımacılık alanında yetkili olduğu,
➢ Davalı tarafın yetki belgesi, özmal araç sayısı, taşıma kapasitesi konusundan değerlendirildiğinde; piyasada bilinirliği ve bu işi yapmaya yetkin olduğunun anlaşıldığı,
B) Karşı dava açısından
➢ Dosyadaki verilere göre taraflar arasında adi ortaklık kurulduğuna ilişkin altyapının görülemediği, ancak bu konuda takdirin mahkemenin olduğu doğrultusundaki
Tespit, görüş ve kanaatimizi takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere saygıyla arz ederiz.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçeleri sunulmuş olup, itirazlar, davalı vekilinin tanık dinlenmesine ilişkin talep gözetilerek 23/03/2022 tarihli duruşmada gerekli ara kararlar oluşturulmuş olup, söz konusu 23/03/2022 tarihli duruşma tutanağının gerekli ve yeterli kısımları:
”…
Dosyanın raporla birlikte bilirkişiden döndüğü, raporun taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itirazları içerir dilekçeler ibraz edildiği, önceki duruşmada alınan 4 nolu ara karar yönünden herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşıldı.
Davacı-karşı davalı vekilinden soruldu: zapta geçen itiraz dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dedi.
Davalı-karşı davacı vekilinden soruldu: zapta geçen itiraz dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, ek rapor alınmasını istiyoruz ayrıca tanık dinlenmesi talebimizi tekrar ediyoruz dedi.
Dosya incelendi:
GGD:
1-İtirazların aydınlatılması için ek rapor alınması gerektiğine,
2-Rapora belirtilen ——– bildirilmesi yönünden taraf vekillerine 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bu şahıs yönünden taraf vekillerinin zapta geçen dilekçelerindeki beyanları ile yetinileceğine, başka bir araştırma yapılmayacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
3-Yukarıdaki karara göre bilgi verildiğinde —— hizmet dökümünü de içerir şekilde sigorta kaydının örneğinin istenmesine,
4-Davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran hukuki yarar görülmediğinden tanık dinlenmesine yer olmadığına,
5-Yukarıdaki —-nolu ara karar gerekleri gözetilerek müzekkere yazılması halinde cevabı geldikten sonra ve bu konuda taraf vekillerinin hatırlatıcı başvurusuna bağlı olarak, aksi halde süre sonunda dosyanın ek rapor düzenlenmesi için aynı heyete verilmesine,
6-Müzekkere yazılması ihtimalinde cevap ve bu konuda taraf vekillerinin zapta geçen dilekçelerindeki uyuşan beyanları da gözetilerek —– yönünden raporda bir hata olması ihtimalinde bu hatayı düzeltip, meseleyi aydınlatır ve taraf vekillerinin zapta geçen dilekçelerine yansıyan itirazları aydınlatır şekilde, gerekirse ——– olduğu belirtilen defterleri bulunduğu yerde incelemek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenmesine,
7-Söz konusu defterler yönünden bilirkişi heyetine ve/veya ilgili bilirkişiye söz konusu defterleri bulunduğu yerde inceleme ve kayıt örneği alma yönünden yetki verilmiş olduğuna,
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.

Yukarıya aynen aktarılan ara kararlar doğrultusunda temin edilen ek raporun buraya aynen alınması uygun görülen gerekli ve yeterli kısımları:
”…
2 – DAVACI VE DAVALININ BİLİRKİŞİ KÖK RAPORUNA İTİRAZLARINA CEVAP :
A – DAVACI ——-Bilirkişi kök raporuna itirazlarına CEVAP :
– Davacının, bilirkişi kök raporunda davalının düzenlediği fatura içeriklerine değinilmediği, bunun eksiklik olduğu beyan edilmiş olması üzerine ; Bu defa davalı —– davacı ———–adına düzenlediği faturalar (fotokopi) incelenmiş olup ; İçerikleri okunabilen faturalarda——- şeklinde yazılı olduğu görülmüştür.
– Davalı ——– davacı — adına düzenlediği —– faturanın, davalının ticari defterlerinde kayıt gördüğü, davacının kayıtlarında bulunmadığı, ancak davalı tarafından söz konusu bu faturaya ilişkin mükellefi bulunduğu——- beyanında bulunulmadığı, kök raporumuzda belirtilmiş idi bu hususun takdiri Sayın Mahkemeye aittir.
– Tarafların birbiri adına düzenledikleri ve kayıtlarında bulunmayan faturaların aralarında müzakere edilerek kabul edilmeleri halinde ;
Davalı —- davacı ——– alacaklı olacağı,
Davacı kayıtlarına göre Davalının —— borçlu olduğu, davalının davacı
adına düzenlediği ve ticari defter kayıtlarında mevcut, ——beyanında bulunmadığı —-tutarlı faturanın davacı tarafından kabulü halinde;
Davacının davalıdan olan ve kayıtlarında görülen —- düşeceği,- Bilirkişi heyetimizin düzenlediği kök raporda ;—-çalışanı —–Davacı—— yöneticisi iken Davalı—– çalışan olarak çalışmaya başladığı “ şeklinde bir Not düşülmüş ise de , Bu notun sehven düşüldüğü, maddi bir hata olduğu ile ——kurumundan celp ettirdiği belgede de görüleceği üzere, —– hiçbir zaman Davacı ——firmasında çalışmadığı görülmüştür.
B – DAVALI ———- Bilirkişi kök raporuna itirazlarına CEVAP :
– Kök raporda belirtildiği üzere Davacı —- kayıtlarında, davalının—- borçlu olduğu belirtilmiş olup, yine davalı tarafın kayıtlarında ise davacının ——görülmüş idi. Kök raporda belirtildiği üzere tarafların Euro bazında birbirleri adına düzenledikleri faturaların taraflarca müzakere edilerek, kayıtlarına geçmemiş faturaların kabulü halinde Euro bazında cari hesabı davalı lehine 8.414,98 Euro alacak bakiyesi verecektir.
– Davacının kayıtlarında davalıdan 181.279,20 USD alacaklı olduğu tespit edilmişken, davalı tarafın, davacı adına düzenlediği ve kayıtlarına aldığı —– tutarlı faturanın, davacı tarafından kabulü halinde ; davacı alacağı 142.179,20 USD’ye düşecektir.
– Davalı———bilirkişi kök raporuna “ taraflar arasında ticari ilişki değil ticari işbirliği mevcuttur. TBK m. 620/1 uyarınca adi ortaklık ilişkisi olup,..” şeklinde itirazda bulunduğu görülmüştür.
Esas raporumuzun 10. Sayfasında adi ortaklık hakkında bilgi verilmiş ve davalının adi ortaklık iddiasının kanıtlanması gerektiği, bu konuda davalının ileri sürdüğü savı destekleyici belgelerin dosyaya sunulması gerektiği belirtilmiş, davalının belirttiği belgelerin dosyada bulunmadığı belirtilmiş olup, dosyaya bu doğrultuda yeni belge sunulmamış olup, bu konuda takdir mahkemenindir. Davalının rapora itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü belge ve bilgilerin adi ortaklık ilişkisini doğurup doğurmayacağının hukuki takdiri mahkemenindir.
D – DAVALI —– YASAL TİCARİ DEFTERLERİ :
Davalı —— yasal ticari defterleri ; —- incelemede iken 10.02.200 tarihinde teslim alındığına dair, davalı tarafın mail mesajı dayanak belgeler arasında sunulmuştur.
SONUÇ VE KANAAT :
Davacı —– davalı——-arasındaki uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak 17.01.2022 tarihli kök raporumuzdan sonra; Tarafların bilirkişi kök raporuna beyan ve itirazları ve Sayın Mahkemenin Ek Rapor düzenlenmesi talimatına istinaden, Tarafların itirazları ve dava dosyası tekrar incelenerek aşağıdaki kanaat ve sonuca ulaşılmıştır.
Nihai karar Sayın mahkemeye ait olmak üzere ;
 Davacı—-davalı ——– incelenen ticari defter kayıtlarına göre 181.279,20 USD, davalının kayıtlarına göre ise 142.179,20 USD alacağının bulunduğu,
 Davacı —— incelenen ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 3.529,20 Euro, alacağı, davalı ——ticari defterleri kayıtlarına göre ise davacı aleyhine 11.944,48 Euro borç bakiyesi bulunduğu,
Kök raporda ve yukarıda açıklandığı üzere farklı bakiyelerinin nedeninin ; birbirlerine düzenledikleri faturalardan bir bölümünün, ticari defterlerinde kayıt görmemiş olmasından kaynaklandığı, tarafların söz konusu faturaları aralarında müzakere ederek kabul etmeleri durumunda ;
Davacının : 142,179,20 USD alacağına ,
Davalının : 8.414,98 Euro alacağına ulaşılacağı,
 Adi ortaklık savını destekleyici belgelerin bulunmadığı, davalının iddiasını kanıtlanması gerektiği,
Nihai Karar Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere, kanaatimiz hasıl olmuştur.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Ek raporda itirazlar aydınlatılarak kök rapor teyit edilmiştir.
Taraf vekilleri ek rapora karşı dilekçeler ibraz etmişler ve davalı-karşı davacı vekili itirazlarını tekrar ederek tanıkların dinlenmesini ve başka bir heyetten rapor alınmasını istemiştir.
Temin edilen rapor ve ek rapor ile itirazların mahiyeti ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına ve hukuki yarar görülmediğinden tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi——— yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. — Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 ——–
——-Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
—– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—-
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- ——–
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre ——– bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. ———- bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —–bütçesinden karşılanır.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yargılama sürerken yazışmalara bağlı olarak ———— dosya üzerinden işlem gören dava hakkında verilen görevsizliğe ilişkin karara karşı İstinaf yoluna başvurulması üzerine—– sayılı kararı ile görevsizlik kararı kaldırılmış olup, kararın gerekçesinde adi ortaklığın varid görülmediği anlaşılmış olup, söz konusu kaldırma kararı sonrası ——Esası aldığı ve söz konusu davanın ——— üzerinden yargılamasına devam edildiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak celp edilip incelenen icra dosyaları, faturalar, taraflar arasındaki ilişkiyi gösterir ve raporda irdelenen ticari defterlere ilişkin kayıtlar; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen rapor-ek rapor; ek rapora itirazların yerinde görülmemesi; yukarıda bahsedilen ——- gerekçesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olmadığına yönelik bilirkişi heyetinin kanaatinin isabetli görülmesi; adi ortaklık ilişkisinin sübuta ermemiş olması, —- ilgili fatura ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ispat külfetinin davalıda olması ve davalı tarafın yemin deliline dayanmamış olması, —- ilgili asıl alacak yönünden davanın sübuta erdiği ancak —— alacağın ve karşı davanın sübuta ermediği kanaatine varılmıştır.
Tarafların icra inkar-kötü niyet tazminatı adı altında talep ettikleri icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, davanın niteliği, davalı tarafın adi ortaklığa ilişkin savunmada bulunmasını gerektirecek nitelikte farklı yoruma müsait ilişkiler birlikte değerlendirildiğinde iki taraf yönünden de icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından iki taraf yönünden de icra tazminat talebi reddedilmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki harç yönünden dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerektiğinden kabule konu asıl alacak ——- dava tarihi itibari ile efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı olan 1.019.711,06 TL üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiş olup; davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve kabul edilen dava yönünden ilgili —– sayılı icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 5.317,34 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
Reddedilen ve —— sayılı icra takibine konu asıl alacak yönünden ise asıl alacak miktarı olan 3.529,50 EURO’nun dava tarihi itibari ile efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı olan 23.258,34‬ TL üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı buna göre hesaplanmıştır.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A) Dava yönünden davanın kısmen kabulü ile:
1—– Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takip yönünden:
a) Davanın kabulü ile ——- üzerinden ve takip tarihinden itibaren ve yıllık %5 faiz oranını geçmemek üzere, işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre —– olarak açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak fiili ödeme günündeki ———karşılığı eklenmek suretiyle,
yürütülmesine; davalının itirazının belirtilen bu çerçevede iptaline ve takibin belirtilen bu çerçevede takip talebindeki diğer ferileriyle birlikte devamına,
b)İcra tazminat şartları gerçekleşmediğinden iki taraf yönünden de icra tazminatına ilişkin taleplerin reddine,
2—-Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takip yönünden:
) Davanın reddine,
b) Davacı aleyhine talep edilen kötü niyet tazminat şartları gerçekleşmediğinden davacı aleyhine talep edilen icra tazminatına ilişkin talebin reddine,
3-Gerekçede açıklanan 1.019.711,06 TL matrah üzerinden hesaplanan 69.656,47 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 12.292,26 TL peşin harç ile ilgili icra dosyası olan—— sayılı icra dosyası yönünden İcra veznesine yatan söz konusu 5.317,34 TL’nin toplamını oluşturan 17.609,60 TL’nin mahsubu ile EKSİK 52.046,87TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Kabul edilen takip yönünden: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak ——- tarafından yapılan ve —– Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Reddedilen takip yönünden: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —— tarafından yapılan ve —- Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından İcra veznesine—— ve Mahkeme veznesine yatırılan peşin harçların toplamı olan 17.671,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça harç dışında yapılan toplam 6.077 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 5.950 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
9-Gerekçede açıklanan ve harca esas alınan matrah üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 129.577 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı vekili için gerekçede açıklanan redde konu miktar üzerinden tarife gereğince hesap ve taktir edilen nispi avukatlık ücreti düşük olduğundan tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B)Karşı dava yönünden:
1-Davanın reddine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile EKSİK 9,90 TL harcın karşı davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Karşı davacı tarafça yapılan giderin üzerinde bırakılmasına,
4-Karşı davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karşı davalı vekili için redde konu miktar yönünden karşı davalı vekili için tarifenin ”…ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez…” şeklindeki 13/2 düzenlemesine bağlı olarak belirlenen 1.000 TL nispi avukatlık ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
C)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/202