Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2021/690 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/15 Esas
KARAR NO : 2021/690

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından düzenlenerek borçlu şirkete gönderilmiş —- bedelli alacağın tahsili maksadıyla—- ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin, —– dilekçesiyle haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, başlatılan icra takibinin durmasma sebebiyet verdiğini, halbuki takibe konu faturanın davalı şirketin aldığı hizmetlerin bedeli olarak düzenlendiğini ve faturadan da anlaşılacağı üzere bu bedel tahsil edilemediğinden faturanın —- olarak düzenlendiğini, bu sebeple yapılan itiraz haklı bir sebebe dayanmadığını, müvekkilinin , taraflar arasındaki anlaşma gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini anlaşma konusu işlerin davalı tarafça kabulü ile yapılmış olduğunu bunun akabinde müvekkilince faturalar düzenlenerek ödeme talepleriyle birlikte davalı tarafa teslim edildiğini, nitekim İlgili faturalara da itiraz edilmediğini ve tarafımıza hiçbir ödeme gerçekleşmediğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket yetkilisi duruşmalara katılmamış, davalı —– kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —— Esas sayılı dosyası ,——- Sözleşme, Faturalar, İhtarname, —— Kayıtları, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve ——- karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——- —- esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez—– tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında —–,—- sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi kapsamında kesilen faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve davalı, davaya cevap vermediğinden usulen iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, tarafların bağlı bulunduğu —– uyuşmazlığa ilişkin dönemlere——formları getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiye verilmiştir—— tarafından davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden yalnızca davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne —- tutulduğu ve lehine delil —– taşıdığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, kesilen —— davalıya tebliğ edildiği ve iade edilmediği, faturaların karşılıklı olarak —– aynen beyan edildiği, herhangi bir ödemenin bulunmadığı, davacı şirketin davalıdan —– alacaklı olduğu yönünde tespit, hesap ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce işbu rapor davacı vekiline ve davalıya TK.35 madde gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve sunulan beyanlarda değerlendirilmiştir. Somut olayımızda davalı tarafa ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine ibraz etmesi için ihtarlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen ticari defterleri ibraz edilmemiştir. Ayrıca dosyada yer alan her iki tarafın —— formlarına göre taraflar karşılıklı olarak davaya konu faturaları Vergi dairelerine beyan etmiş durumdadır. —– davalının faturaları ticari defterlerini işlediği ve vergi dairesine bildirdiği anlaşılmakla takibe konu borcu ödeme hususunu ispat etmesi gerekliliği ortadadır. Çünkü Ticari defterlere kaydedilmiş ve vergi dairesine bildirilmiş faturanın akdi ilişkinin varlığını da kanıtladığı kabul edilmektedir. Zira Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Somut olayda ise davalı taraf davaya cevap vermemiş ve ödemeye ilişkin bir delil ve belge getirmemiştir. Binaenaleyh; davacı şirketin davasını, TMK’nın 6 ile HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacının ticari defterlerindeki kayıtların kendi lehine delil olmasından hareketle mevcut bilirkişi raporu ve sair tüm deliller de gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, taleple bağlılık esası ve temerrütün icra takibiyle oluştuğu nazarında davalı-borçlunun —- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa (52.136,78 TL) takip tarihinden itibaren yıllık % 9 yasal faiz işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden icra takip dosyası, faturalar ve ticari defter ve belgelerine göre mevcut alacak/borç likit/muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın (52.136,78 TL ) % 20’si olan 10.427,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden — ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (52.136,78 TL) takip tarihinden itibaren yıllık % 9 yasal faiz işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın (52.136,78 TL ) % 20’si olan 10.427,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.561,46 TL karar ve ilam harcının 54,40 TL peşin harç ile —– tarihinde yatırılan 891,00 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 2.616,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 945,40 TL peşin harç , 7,80 TL vekalet harcı, 216,25 TL posta masrafı ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.823,85 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 7.577,78 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.