Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2020/278 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/141
KARAR NO : 2020/278

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle —- hizmet tespitine ilişkin davanın İstanbul Anadolu—. İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, söz konusu davalı şirketin —terkin edildiğinin anlaşılması üzerine ihyası için kendisine yetki ve süre verildiği ileri sürülerek söz konusu şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı—- vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava TTK. Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edilmiş olan —- Esas sayılı davası yönünden ihyasının gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
——- cevabına göre söz konusu şirketin — tarihinde resen terkin edildiği,—-şirketin ortaklarının — oldukları, başka bir dava nedeniyle İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— Esas sayılı dosyası üzerinden ve İstanbul Anadolu —. İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı davası yönünden ihyasına karar verildiği ve fakat herhangi bir tasfiye memuru atanmamış olduğu, dosya kapsamına göre —– tasfiye memuru atanmasının uygun olacağı belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen İstanbul Anadolu — İş Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan hizmet tespitine ilişkin dava olduğu ve davalının ihyası talep edilen söz konusu şirket olduğu, yargılamasının devam ettiği ve 31/10/2019 tarihli duruşmada alınan ara karar ile söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği — sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; başka bir dava yönünden ihya kararı verilmiş ise de söz konusu ihyanın başka bir davaya münhasır olarak verilmiş olması nedeniyle eldeki davaya dayanak olan söz konusu— Esas sayılı dava yönünden de şartların oluşması halinde yeniden ihya kararı verilmesi gerektiği, başka bir deyişle diğer dava ile ilgili ihya kararının eldeki davaya engel teşkil etmediği ve buna bağlı olarak yargılaması devam eden söz konusu —- Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden– siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen ortak-temsilci tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu ortak-temsilci — atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı— —, yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)———- sicil numarasında kayıtlı —şirketin İstanbul Anadolu –. İş Mahkemesinin — sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere — yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için — memuru olarak atamasına; ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru —- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın——— tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı —– — yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
3-Adli yardım kapsamında başlangıçta harç alınmamış olması ve yukarıdaki 2 nolu hüküm fıkrası gözetilerek sonuçta 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL maktu karar harcının toplamı olan 108,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Yukarıdaki 2 nolu hüküm fıkrası gözetilerek adli yardım kapsamında yapılan 125,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Adli yardımdan istifade eden davacı tarafça yatırılan avans bulunmadığından bu konuda başka bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
İlişkin olmak üzere davacının yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.