Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2020/336 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO: 2020/336
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/01/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin inşaat altyapı sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinden makina ve yedek parça satın aldığını, davalının müvekkil şirkete ——- borcu bulunduğunu, bu nedenle ————- sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, arabuluculuğa müracaatın da anlaşmazlıkla sonuçlandığını, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olduğunu, sözleşmenin ifa yerinin müvekkil şirketin adresinin —— olması nedeniyle ————Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, basiretsiz bir tacir olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinde kayıtlı olan BA-BS formlarından da anlaşılacağını, bu sebeplerle davaya konu icra dosyasına yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu icra takibinde hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğini, davacı ile aralarında cari hesaptan kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, akdi ilişki müvekkili tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle alacaklı borçlu ikametgahında takip yapabileceğini, bu nedenle yetki itirazından davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkisinden kaynaklı borcun çok önceden bittiğini, müvekkilin kendisine ait olan —— marka ——— plakalı aracı ——- bedelle davacıya sattığını, müvekkili sayesinde bir çok kişi ile ticari ilişkiye girdiğini, en son elden ——– elden ödeyerek geçmişe daire bir borcu kalmadığını, buna ilişkin tanıklarının da bulunduğunu, borcu olmayan müvekkilinin icra takibine yaptığı itirazın haklı olduğunu, işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Deliller
———– sorguları dosya arasına alınmıştır.
————- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
————- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır. —————
Somut olayda davacı, aralarındaki ticari ilişki sebebiyle takip başlatmış olup bu husus sözkonusu alacağı hem “aranacak” borç niteliğine sokup hem de ticari ilişki iki tarafa borç yüklediğinden, uyuşmazlığın çözümünde “genel yetki” kuralının işletilmesi gerekecektir. HMK.6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu yetki itirazında belirtmiş olduğu adres ——— adresi olduğundan bu doğrultuda takibe yetkili icra müdürlüğü ——– İcra Müdürlükleridir. Huzurdaki davaya konu icra takibi ise ————İcra Müdürlüklerinde başlatılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; genel yetki kuralları gereği takibin, —- İcra dairelerinde yapılması gerekirken ——— İcra Müdürlüklerinde başlatıldığı, bu durumda icra takibinin yetkili yer icra dairesinde yapılmayarak itirazın iptaline dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu kanaatine varılarak 6100 sayılı yasanın 114/2 maddesinde düzenlenen yasal düzenleme de göz önünde bulundurularak aynı yasanın 115. Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 219,07 TL harcın mahsubuyla arta kalan 164,67 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde————-Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/09/2020