Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/988 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/121 Esas
KARAR NO : 2021/988

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ———- Arasında, davalının sözleşmeyi göndermesi ve müvekkili şirketin sözleşmeyi imzalayarak geri göndermesi suretiyle yetkili satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, Sözleşme, imzalandıktan sonra 02.03.2019 tarihinde müvekkili şirket tarafından öncelikle—– gönderildiğini, sözleşmenin yürürlük tarihinin de taraflarca 05.03.2019 olarak belirlendiğini, Türk Borçlar Kanunu’na göre sözleşmenin kurulması için öneri ve kabul beyanları gerektiğini, Öneri; tek taraflı, karşı tarafa varması gerekli, kesin ve bağlayıcı bir nitelik taşıyan, muhatabın kabulü ile sözleşmenin kurulmasını sağlayan irade açıklaması olduğunu, muhataba, kendisine teklif edilen sözleşmenin kurulması hususunda bir yetki verdiğini, Kabulün ise öneriye uygun olarak sözleşmenin meydana gelmesine kesin şekilde imkan sağlayan, varması gerekli, tek taraflı irade açıklaması olduğunu, Öneriye uygun bir kabulün de sözleşmeyi doğrudan doğruya meydana getirdiğini, Hazır olmayanlar arasında sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu an bakımından Türk Borçlar Kanunu gönderme teorisini kabul etmekte olduğunu, TBK madde 11’e göre, kabul haberinin muhatap tarafından öneri sahibine gönderildiği anda sözleşme hükümlerini doğurmaya başlayacağını, Somut olayda, sözleşmenin müvekkili şirkete gönderilmesi ve ardından imzalanarak davalı şirkete posta yoluyla gönderilmesi anında taraflar arasında sözleşme kurulduğunu ve hüküm ve sonuçlarını doğurduğunu, müvekkili şirketin,—— —- başvurusunu yaptıklarını ——- onaylandığına dair mail geldiğini ve hemen aynı ——– edildiğini, ———–kapsamında müvekkili ile —- arasında sipariş alımı, satış işlemleri gerçekleştiğini, Müvekkilinin bu süre içerisinde sözleşme yükümlülüklerine uygun davrandığını, ticari ilişkiye zarar verecek herhangi bir eylemi bulunmadığını, ancak davalı şirketin aynı şekilde hareket etmediğini, —– yetkilisi olarak bulunan müvekkilinin, yetkili olduğu bölgede açılan ihalelere de katılma hakkına ve alımları gerçekleştirme yetkisine sahip olduğunu, buna rağmen——— tarihinde çıkılan alımda, ———müvekkili olmasına — alım için daha düşük fiyat teklif ettiğini, bununla hem sözleşme yükümlülüklerine ayrı davranmış hem de —- ile müvekkili şirket arasındaki ——– neden olarak ——— tarihinde çıkan ihaleye girilmesinin engellenmesi sonucunda yoksun kalınan ——-daha düşük fiyat teklif edilerek engel olunan, —– yapılan sözleşmeden———- iptali nedeniyle teklif verilemeyen malzemelerden dolayı yoksun kalınan———maliyet toplama işlemi tamamlanan ve çıkması beklenen ihale nedeniyle yoksun kalınan——- tarihinde sonuçlanan maliyet toplama işlemi sonucunda —————– ——– ilgili yapılan görüşmelerde müvekkilim şirketin ihalede yer almasının önemi —– tarafından bildirildiği için, bu ihale sonucunda oluşacak muhtemel yoksun kalınan kar olan ———– şeklinde olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle —- haksız —–nedeniyle yoksun kalınan kar biçiminde meydana gelen fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava açılırken arabulucuya başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında işbu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişki bulunmadığını, davanın tarafları arasında —- veya başka herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle somut davada müvekkili şirket tarafından örnek veya taslak şeklinde bir sözleşme metni gönderilmesi icap olarak kabul edilemeyeceğini, somut davada iddia edildiği şekilde bir tarafın diğer tarafa e-posta yoluyla göndermiş olduğu örnek veya taslak şeklindeki sözleşme metninin bu tarafça kabul edildiğinden bahisle taraflar arasında sözleşmenin kurulduğunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, böyle bir durumun hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan —————davalı müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili bir kişi olmadığını bu sözleşme incelendiğinde davacı tarafa sözleşme konusu yerlerde ve sözleşme konusu ürünler için münhasır (tek satıcı) satış yetkisi verilmediğinin anlaşılacağını, ayrıca söz konusu yerlerde müvekkili şirketin bahsedilen ürünleri satış yetkisinin olmadığı, müvekkili şirketin bu ürünler kapsamında ticari faaliyette bulunamayacağını, ihalelere giremeyeceğine ilişkin herhangi bir düzenleme ve müvekkili şirketin bu yönde bir taahhüdünün de bulunmadığını, davacı şirketin ——– olarak kaydedilmiş olmasının, taraflar arasında bayilik sözleşmesi olduğunu göstermediğini, diğer bir deyişle—— kaydının yapılmış olması,—— arasında ——- sözleşmesi yapılmış olduğunu göstermediğini, somut davada taraflar arasında geçerli olarak kurulmuş bir borç ilişkisi veya sözleşme bulunmadığından müvekkili şirketin borca veya sözleşmeye aykırı bir eylemi de davacının borca veya sözleşmeye aykırılık nedeniyle herhangi bir zararı da bulunmadığını belirterek davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sipariş mailleri, Bayilik sözleşme——— sözleşmesine dair mail, Sözleşmenin gönderim faturası, —— ile yapılan alım sözleşmesi, —- yapılmış olup iptal edilen satış işlemi,—– ilindeki —- satış kayıtları, —- Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, —- Sözleşmesinin feshi nedeniyle tazminat/alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(2)-maddesine göre ‘diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. Aynı yasanın 115. maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükümleri mevcuttur. Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu yasal çerçevede mahkemelerce dava şartaları her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda dosyanın usul ekonomisi ilkesi de ———- dava şartları yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir. Zira 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” zorunludur.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında —- Kanununun 18/A maddesinde aynen; “(1) İlgili —başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı,—- sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.—- dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nin 5/A maddesine göre de konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6102 Sayılı TTK”nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi de arabuluculuğa tabi ticari davaların bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları olarak tanımlanmıştır. Buna göre dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A ve HMK’nin 114/2. Maddeleri uyarınca dava şartıdır.
6100 sayılı HMK’nın 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak —— düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
6100 sayılı HMK.nın 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK.nın 138. madde ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi —- sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak/ tazminat istemine ilişkindir. Dosyada davalı ——- ———–. Dosyaya sunulan ——tutanağına göre ise dava açılmadan arabuluculuk——— tamamlanmıştır. Yine dosyada mevcut —— göre anılan ——– iki ayrı tüzel kişilik oldukları bedihidir. Kaldıki davacı vekili tarafından verilen—- tarihli dilekçe ile de dosya davalısı şirket yönünden—- başvurusu yapılmadığı teyit edilmiştir. Öte yandan davaya dayanak sözleşmenin tarafı da işbu dosya davalısı—– Dolayısıyla davalı ——- dava dilekçesine ——— ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği eklenmediği ve/veya dosyaya ibraz edilmediği aşikardır. Her ne kadar davacı vekili tarafından davalı yönünden dava açıldıktan sonra yapılan başvuruya göre anlaşmazlık tutanağı beyan ve ibraz ——dava şartı tamamlanabilir nitelikte olmadığından işbu husus değerlendirilememiştir. Böylece yasaya göre davalı yönünden —- başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle başka bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh yukarıdan beri yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler uyarınca 6102 sayılı TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi ve 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1)-Davanın, 6102 Sayılı TTK’nin 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca DAVALI ŞİRKETE KARŞI —–başvurulmadan dava açılması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. maddelerine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta peşin olarak alınan 54.40 TL harçtan mahsubuyla bakiye 4.90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte—– 13/1,13/2 ,7/2, maddeleri gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından vekille temsil dışında yapılmış yargılama gideri bulunmadığından işbu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ———- ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.