Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/120 E. 2020/139 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/120 Esas
KARAR NO: 2020/139
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/03/2018
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
—— Tüketici Mahkemesinin ——— Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararına bağlı olarak Mahkememizin iş bu esasına kaydedilen davanın yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ——- merkeszinde bulunan ———— numaralı dairede ikamet ettiğini, —- tarihinde —— üretim kaynaklı acenteden —————- poliçe numaralı yeni tüm ev sigorta poliçesi ile ev eşyalarını davalı … şirketine sigorta ettiğini müvekklilinin sigorta primlerinin tamamını davalı şirkete ödediğini, ——- kadar normal ev eşyalarının teminat altına alındığını, ayrı olarak da kıymetli eşyalarını ——- kira kaybını —— olarak, geçici ikametgah masraflarını —– gıda bozulmasını —————- toplam ——– ‘ye kadar davalı … şirketi tarafından teminat altına alındığını, müvekkilinin ev eşyalarının yeni ve yıpranmamış olduğunu, ——- tarafından terör olayları nedeniyle ——– çıkma yasağı ve enkaz ve kullanılamaz hale gelen binaların yıkılması kararının getirildiğini, müvekkilinin sokağa çıkma yasağından sonra şehir merkezine evini görmeye gittiğini ve evinin yok olduğunu şahit olduğunu, müvekkilinin teminat altına alınan ev eşyalarının sigorta ile teminat altına alınan ———— meblağın üzerinde olduğunu ancak teminat sadece teminat miktarını talep ettiğini, davalı … şirketini olaydan haberdar etmek için aradığını müşteri hizmetleri aracılığıyla zarar tespiti ve tazmin talebinde bulunduğunu fakat davalı … şirketinden cevap alamadığını, davalı … şirketine bu talebinin ——— tarihinde yazılı olarak iletildiğini ve taleplerinin cevapsız kaldığını, taleplerinin karşılıksız kalması nedeniyle iş bu davanın açıldığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla terör saldırıları nedeniyle oluşan zararın hesaplandığında arttırılmak kaydıyla —- kısmının ———–yeni tüm ev ——– uyarınca davalı … şirketinden ———— tarihinden itibaren banka reeskont faizi oranında faizi ile birlikte tahsilini istediğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Esas bakımından haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
——-Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
SAFAHAT
——-Tüketici Mahkemesinin ——– Karar sayılı dosyasından “1- Göreve ilişkin HMK 114-115 dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, 2-HMK.20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli ————-Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde HMK.20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin bu karar taraflara ihtarına (ihtarat yapıldı),” kararı verildiği ve kesinleşen karar üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava geniş kapsamlı ev sigorta poliçesi sebebiyle sigortalının açtığı tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
——- tarihli ve ——— tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.
———Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış incelenmesinde, tarafları ve dava konusu aynı olan, davacıya ait başka dairelerdeki ev eşyalarında oluştuğu iddia edilen hasara yönelik ———-Tüketici Mahkemesinde açılan davada verilen görevsizlik kararı üzerine ————-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucu karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı ve davalı arasında sigorta ilişkisi bulunduğu, iş bu davamız ile ———-Asliye Ticaret Mahkemesinde, ———–Tüketici Mahkemesinde görülen davaların konusunun, davacıya ait dairelerin terör olayları nedeniyle uğramış olduğu hasar tazminatı değil, sigorta poliçesi kapsamında hasar gören ev eşyalarının bedelinin tazminine ilişkin davalar olduğu, davacının dairelerinin bedelini talep etmediği, davacının birden fazla daireye sahip olması ve her bir dairede bulunan eşya hasarları nedeniyle sigorta şirketine dava açmasının davacının tüketici olmadığı anlamına gelmemekle birlikte, dava dilekçesindeki anlatıma göre de dairelerin ve eşyaların davacıya ait olduğu gerçekliği karşısında davacının ticari amaçla hareket etmediği, bu hali ile davacının tüketici olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacı tacir olmayıp, davalı … şirketi ile aralarındaki sigorta sözleşmesi az yukarıdaki kanun maddeleri gereği tüketici işlemi sayıldığından ve davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ———.Tüketici Mahkemesi olduğuna, dava hakkında daha önceden————Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve ———-.Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın ——— Adliye Mahkemesi ————Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz duruşma günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin ————.Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden ———–Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve ———-.Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini ———–açısından re’sen dosyanın————Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden———Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve———-.Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli ————-.Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
7-HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde———– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2020