Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2022/694 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/119
KARAR NO:2022/694

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı “—-.” ünvanlı şirket arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, söz konusu sözleşme gereğince kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine muaccel hale gelen borcun ödenmesi için —28/03/2019 tarihli ve —yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek borçlulara tebliğ edildiği halde süresinde borcun ödenmemesi üzerine —-esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, itiraz üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu ve — arabuluculuk dosya numarası üzerinden — arabuluculuk numarası ile sürecin anlaşamama ile sonuçlandığı ve anlaşamama son tutanağı düzenlendiği; itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Söz konusu dava dilekçesinde “Bütün bunların dışında tarafımızca icra takibi başladıktan sonra 72.000,00 TL tahsilat yapıldığını da beyan ederiz” şeklinde ibareye de yer verilmiştir.
Teselsül talebinde bulunulmamıştır.
Dava dilekçesinde icra takibinde ödenen peşin harcın mahsup edilmesi talep edilmiş olup, icra dosyası ve dosya kapsamına göre icra takibi nedeni ile ödenen peşin harç miktarının 7.051,00 TL olduğu ve mahkeme veznesine dava nedeni ile ödenen peşin harcın söz konusu icra veznesine ödenen harç mahsup edildikten sonra kalan miktarı ödendiği belirlenmiş olup, sonuçta icra veznesine ödenen peşin harcın mahsubuna ilişkin yasal gereklilik gözetilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılar vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde asıl borçlunun “—–” ünvanlı şirket olduğu, davalıların söz konusu şirketin sahipleri olarak müteselsil kefiller olarak sözleşmeyi imzaladıkları, ancak söz konusu asıl borçlunun konkordato talebi üzerine —-Esas sayılı dosyası üzerinden 27/09/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verilerek şirket hakkında takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verildiği ve 26/12/2018 tarihli duruşmada ise kesin mühlet kararı verildiği ve söz konusu şirketin kesin mühlet süreci içinde olduğu, söz konusu sürece bağlı asıl borçlu hakkındaki takip yasağının kefiller yönünden de uygulanması gerektiği, borcun miktarının da belirli olmadığı, dava konusu alacağın miktarının konkordato sürecinde belirleneceği ileri sürülerek davanın reddine ve %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi istenmiştir.İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre —Bürosu, Büro dosya numarası— ve arabuluculuk numarası — numaralı yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığı için 02/01/2020 tarihli son tutanak düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.Celp edilip incelenen icra dosyasına göre taraflarla ilgili olduğu;
a)Borçlu cari hesaba ilişkin kalem yönünden: 583.838,63 TL asıl alacak, 106.578,96 TL işlemiş faiz, 5.328,95 TL — ve 568,73 TL masraf kalemleri üzerinden,
b)Ticari kredi kartı borcuna ilişkin kalem yönünden: 20.550,89 TL asıl alacak, 2.017,42 TL işlemiş faiz ve 100,87 TL —kalemleri üzerinden,
c)Gayri nakdi kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 338,68 TL asıl alacak, 61,33 TL işlemiş faiz ve 3,07 TL—- kalemleri üzerinden,
d)İskonto iştira senedi borcuna ilişkin kalem yönünden: 72.000,00 TL asıl alacak, 15.327,20 TL işlemiş faiz ve 766,36 TL —-kalemleri üzerinden,
e)Teminat mektubu borcuna ilişkin kalem yönünden: 289,02 TL asıl alacak, 51,89 TL işlemiş faiz ve 2,59 TL—- kalemleri üzerinden,
f)Ticari kredili mevduat borcuna ilişkin kalem yönünden: 16.951,50 TL asıl alacak, 1.663,02 TL işlemiş faiz ve 83,15 TL —- kalemleri üzerinden,
g)Taksitli ticari kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 490.011,74 TL asıl alacak, 89.205,85 TL işlemiş faiz ve 4.460,29 TL —-kalemleri üzerinden olmak üzere toplam 1.410.200,03 TL üzerinden 25/04/2019 tarihinde takibe konulduğu, asıl borçlu şirket yönünden yukarıda belirtilen tüm borçlarda, ipotekle teminat altına alınan 600.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 810.200,03 TL’ nin ve takip talebinde belirtilen şekilde ferilerinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebinde bulunulmuş olduğu, ayrıca 10 adet çek riski yönünden depo ve ayrıca 27.070,00 TL ve 20.000,00 EURO meri teminat riski yönünden depo taleplerine de yer verildiği, takibin genel kredi sözleşmesi, müteselsil kefalet, ihtarname ve hesap özetine dayalı olduğu, davalılar dışında söz konusu asıl borçlu “—–” ünvanlı şirketin de takip borçlusu olduğu, her iki davalı yönünden de süresinde yapılan itirazla takibin durmuş olduğu belirlenmiştir.Dava dilekçesine, celp edilip incelenen icra dosyasına, ön inceleme duruşmasında belirlenen ihtilaf noktalarına ve dosya kapsamına göre dava ticari kredi ilişkisine dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ve buna bağlı olarak talep edilen icra tazminatına yöneliktir.Deliller toplanarak taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi içeriği ve davanın niteliği gözetilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek bir bankacılık konusunda uzman bilirkişinin de yer aldığı heyetten rapor temini yoluna gidilmiştir.—28/03/2019 tarihli ve —yevmiye numaralı ihtarnamesi ile takibe ve davaya konu borcun ödenmesi için davalılara gönderilen ihtarın 01/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtar ile birlikte 7 gün süre tanınmış olduğu ve temerrüdün süre sonunda oluştuğu anlaşılmıştır.
Temin edilen raporda 72.000,00 TL’ lik ödeme yönünden bir irdeleme olmaması nedeniyle bu hususun ve ileri sürülmesi halinde itirazların aydınlatılması için rapora karşı beyan süresi dolduktan sonra dosyanın ek rapor düzenlenmesi için yeniden aynı heyete verilmesine ilişkin ara karar oluşturularak ek rapor temini yoluna gidilmiş ise de rapora karşı beyan süresi dolmadan ek rapor düzenlenmesine bağlı olarak ve sonuçta 02/03/2022 tarihli duruşmada zapta geçen irdelemeye, alınan beyanlara ve oluşturulan ara kararına bağlı olarak hem kök rapora ve hem de erken alınan ek rapora karşı ileri sürülen itirazların aydınlatılması ve tutanağa geçirilen irdeleme eksikliğinin giderilmesi için yeniden ek rapor temini yoluna gidilmiştir.Yukarıda belirtilen şekilde ve sonuçta temin edilen dosya kapsamına uygun olarak ve davanın esasının aydınlatılması yönünden Mahkememizce de yeterli görülen 22/03/2022 tarihli ikinci ek rapor ve kök rapora göre “—-” ünvanlı şirketin asıl borçlu ve kefilleri davalılar olacak şekilde taraflar arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri düzenlendiği, kredi sözleşmelerine dayalı olarak raporda tablolar halinde belirtilen şekilde kredi kullandırıldığı, asıl borçlu şirketin kredi borcunun geri ödenmesinde gecikmelere sebep olması ve sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi sebebiyle davacı bankanın davalılar aleyhine yasal takibe geçme hakkının doğduğu, —- 28/03/2019 tarihli ve—yevmiye numaralı kat ihtaratının keşide edildiği, tebliğ tarihine ve tanınan süreye nazaran temerrüdün 09/04/2019 tarihinde oluştuğu, takip tarihi itibari ile davacı bankanın davalılardan:
a)Borçlu cari hesaba ilişkin kalem yönünden: 583.553,63 TL asıl alacak, 67.108,66 TL işlemiş faiz, 3.355,42 TL —- ve 568,73 TL masraf kalemleri üzerinden,
b)Ticari kredi kartı borcuna ilişkin kalem yönünden: 20.550,89 TL asıl alacak, 1.704,00 TL işlemiş faiz ve 85,18 TL —- kalemleri üzerinden,
c)Gayri nakdi kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 338,55 TL asıl alacak, 38,92 TL işlemiş faiz ve 1,94 TL— kalemleri üzerinden,
d)İskonto iştira senedi borcuna ilişkin kalem yönünden: 72.000,00 TL asıl alacak, 5.865,00 TL işlemiş faiz ve 293,25 TL —-kalemleri üzerinden ve takipten sonra 22/05/2019 tarihinde ödenen 72.000,00 TL düşüldükten sonra kalan 6.158,25 TL üzerinden,
e)Teminat mektubu borcuna ilişkin kalem yönünden: 288,79 TL asıl alacak, 33,20 TL işlemiş faiz ve 1,65 TL —- kalemleri üzerinden,
f)Ticari kredili mevduat borcuna ilişkin kalem yönünden: 16.947,06 TL asıl alacak, 1.405,18 TL işlemiş faiz ve 70,25TL —- kalemleri üzerinden,
g)Taksitli ticari kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 489.850,00 TL asıl alacak, 29.293,02 TL işlemiş faiz ve 1.464,64 TL—- kalemleri üzerinden,belirtilen şekilde alacak olduğu hesaplanarak değerlendirilmek suretiyle, kredi limitinin 2.000.000,00 TL olduğu ve sonradan kredi limit artışı yapılarak 3.000.000,00 TL’ ye çıkarıldığı ve sonuçta davalı kefillerin limit dahilinde sorumluluğunun devam ettiği belirtilerek ulaşılan kanaat açıklanmıştır.İkinci ek raporun tebliğine rağmen davacı vekili tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamış olup duruşmada önceki beyanları tekrar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi istenmiştir.Davalılar vekili tarafından ikinci ek rapora karşı süresinde itiraz dilekçesi ibraz edilerek savunmalar doğrultusunda ve önceki itirazlar doğrultusunda itirazlarını dile getirmiş olup 05/10/2022 tarihli dilekçe ekinde emsal olduğu belirtilerek örneği sunulan—- Karar sayılı ilamına da dayalı olarak İİK. Madde 45 düzenlemesi doğrultusunda ipoteğin asıl kredi borçlusu şirketin borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olmasından başka ipotek veren —- kefalet borçlarını da teminat altına almış olması nedeniyle kefil olan borçlu—- hakkında genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı itirazında da bulunularak bu davalı yönünden öncelikle bu nedenle davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*—* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.(Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
REHİN VE İPOTEKLE TEMİN EDİLMİŞ ALACAKLAR:
Madde 45 – Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.
(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./1.mad) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile —-rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir.
Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur. İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir.
(Ek fıkra: 27/05/1933 – 2228/1 md.; Mülga fıkra: 29/06/1956 – 6763/42 md.)
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./103. md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre — bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. —-bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —- bütçesinden karşılanır.”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak celp edilip incelenen icra dosyası, gerekli kısımları temin edilen— konkordatoya ilişkin —Esas sayılı dosya kapsamı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla asıl borçlu şirket ile—hakkında yapılan takibe ilişkin —-Esas sayılı icra dosyasının UYAP içeriği, ipoteğe ilişkin taşınmazın tapu kaydı ve ipotek senedi, kredi sözleşmeleri, kefalet sözleşmeleri ve limitleri, kat ihtarı, buna ilişkin ihtarnamenin içeriği ve tebliğ tarihi; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen ikinci ek rapor ile kök rapor, takibe itirazın konkordato sürecine ilişkin olması, itirazların mahiyeti, konkordato sürecinin kefiller yönünden takip yapılmasına engel bir etkisinin söz konusu olmaması, yukarıya aktarılan ilgili yasal düzenlemeler, mahkememizce de isabetli görülen söz konusu emsal—- kararında somut tespite bağlı İİK. Madde 45 düzenlemesine yönelik görüş, İİK. Madde 45 düzenlemesi, davalı —-yönünden asıl borçlu ile birlikte olmak üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın davalı —-yönünden söz konusu ikinci ek rapor doğrultusunda ve takipten sonra davadan önce ödenen 72.000,00 TL gözetildiğinde 72.000,00 TL dışında kalan miktar yönünden kısmen sübuta erdiği; 72.000,00 TL yönünden ise dava dilekçesinde takipten sonra ödendiği belirtilmiş ise de bu miktar mahsup edilmeden ve bu miktarın da dahil olduğu harca esas toplam 1.410.200,00 TL harca esas dava değeri belirtilerek söz konusu miktarın da dava konusu edilmiş olması nedeniyle 72.000,00 TL yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği; davalı—- hakkındaki davanın ise İİK. Madde 45 düzenlemesi karşısında eldeki davaya dayanak genel haciz yoluyla takip geçersiz olduğundan ve dava şartı niteliğinde geçerli icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup her bir davalı yönünden belirtilen şekilde olmak üzere aşağıda olduğu gibi karar oluşturulmuştur.Hesaba esas alınan 2. ek rapordaki veriler ve takip talebindeki taleple bağlılık gözetildiğinde:
davalı —- hakkında dava şartına bağlı 72.000,00 TL düşüldükten sonra kalan ve aşağıda B/2 nolu hüküm fıkrasında işlenen dava değeri yönünden:talebe konu toplam miktar 1.338.200,03 TL olup bu değer içinden kısmen kabulü konu toplam değer 1.222.249,23 TL ve redde konu toplam değer 115.950,80 TL olduğundan aşağıdaki hesaplamalarda bu değerler gözetilmiştir.Tarafların icra inkar-kötü niyet tazminatı adı altında talep ettikleri icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, davanın niteliği, çok sayıda sözleşmeye dayalı ileri sürülen çok sayıda talep yönünden hesaplama ve denetleme zorluğu birlikte değerlendirildiğinde iki taraf yönünden de icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından iki taraf yönünden de icra tazminat talebi reddedilmiştir.
Harç yönünden nispi harca tabi ve aşağıda B/2 nolu hüküm fıkrasında işlenen davanın kısmen kabulü yönünden olmak üzere kısmen kabule konu toplam dava değeri olan 1.222,249,23 TL matrah üzerinden işlem yapılmış ve avukatlık ücreti hesabı yönünden de harca esas alınan bu bedel gözetilmiş olup; davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;

İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır. Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, icra veznesine yatan peşin harç miktarı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 7.051,00 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu peşin harcın mahsubu talebine bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Davalı— hakkındaki dava yönünden:
1-Dava şartı niteliğinde geçerli icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine,
2-Kararın mahiyetine nazaran davacı aleyhine ileri sürülen kötü niyet tazminatına ilişkin talebin reddine,
3-Maktu karar harcı 80,70 TL’ nin peşin harçtan mahsuben tahsiline,
4-Davacı tarafça bu davalı yönünden yapılan harç ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Bu davalı vekili için tarife gereğince belirlenen—- davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B)Davalı —- hakkındaki dava yönünden:
1-Takibe konu olup takipten sonra ve davadan önce ödendiği belirtilen 72.000,00 TL yönünden:
a)Hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı eksikliğine bağlı olarak davanın usulden reddine,
b)Kararın mahiyetine nazaran davacı aleyhine ileri sürülen kötü niyet tazminatına ilişkin talebin reddine,
c)Maktu karar harcı 80,70 TL’ nin peşin harçtan mahsuben tahsiline,
d)Davacı tarafça bu talep yönünden yapılan harç ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
f)Bu davalı vekili için tarife gereğince belirlenen — maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
2-Yukarıdaki B/1 nolu karar kapsamı dışında kalan dava yönünden:
Davanın kısmen kabulü ile,—-Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin BU DAVALI YÖNÜNDEN:
a)Borçlu cari hesaba ilişkin kalem yönünden: 583.553,63 TL asıl alacak, 67.108,66 TL işlemiş faiz, 3.355,42 TL—- ve 568,73 TL masraf kalemleri üzerinden,
b)Ticari kredi kartı borcuna ilişkin kalem yönünden: 20.550,89 TL asıl alacak, 1.704,00 TL işlemiş faiz ve 85,18 TL —- kalemleri üzerinden,
c)Gayri nakdi kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 338,55 TL asıl alacak, 38,92 TL işlemiş faiz ve 1,94 TL — kalemleri üzerinden,
d)İskonto iştira senedi borcuna ilişkin kalem yönünden: yukarıda B/1 nolu hüküm fıkrasında belirtilen bedel düştükten sonra kalan ve asıl alacak niteliğinde olan 6.158,25 TL asıl alacak kalemi üzerinden,
e)Teminat mektubu borcuna ilişkin kalem yönünden: 288,79 TL asıl alacak, 33,20 TL işlemiş faiz ve 1,65 TL — kalemleri üzerinden,
f)Ticari kredili mevduat borcuna ilişkin kalem yönünden: 16.947,06 TL asıl alacak, 1.405,18 TL işlemiş faiz ve 70,25TL—- kalemleri üzerinden,
g)Taksitli ticari kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 489.850,00 TL asıl alacak, 29.293,02 TL işlemiş faiz ve 1.464,64 TL —- kalemleri üzerinden, yürütülmesine; itirazların belirtilen çerçevede iptaline ve takibin belirtilen şekilde devamına,
h)Şartları gerçekleşmediğinden iki taraf yönünden de icra tazminatına ilişkin taleplerin reddine,
ı)Gerekçede açıklanan matrah üzerinden hesaplanan 83.491,85 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 17.031,70 TL peşin harçtan yukarıdaki ilgili hüküm fıkralarına göre mahsuben tahsile konu toplam 161,40 TL düşüldükten sonra kalan 16.870,30 TL ile İcra veznesine yatan söz konusu 7.051,00 TL’nin toplamını oluşturan 23.921,30 TL’nin mahsubu ile EKSİK 59.570,55 TL’nin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
i)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak Arabulucuk Bürosu tarafından yapılan ve —–Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
j)Davacı tarafından İcra veznesine yatırılan söz konusu peşin harç da dahil olmak üzere Mahkeme veznesine yatırılan harçlarla birlikte toplam 24.144,90 TL harcın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
k)Davacı tarafından bu davalı yönünden harç dışında yapılan toplam 2.490,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 2.270,00 TL’nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine; geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
l)Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
m)Davacı vekili için kabule konu toplam değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 145.780,00 TL nispi avukatlık ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
n)Bu davalı vekili için redde konu toplam değer üzerinden tarife gereğince hesap ve takdir edilen 18.393,00 TL TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
C)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin—sistemi üzerinden yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.