Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/117 E. 2022/12 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1143 Esas
KARAR NO : 2022/8

DAVA : Alacak ( Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ( Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —–tarafından —– numaralı davalı ——- ödeme gönderildiği, sehven yapılan —— sonra , davalı —— söz konusu —– iadesi talep edildiği, fakat bu taleplerine karşı yanıt alamadığı ve söz konusu tutarın taraflarına iadesinin yapılmadığını, davalı ——- müvekkiline diğer davalı———görüştüğünü, ve davalı banka nezdindeki borçlarının varlığı ve/veya haciz icra işlemlerinin varlığı nedeniyle hesaplarının —– olduğu ve hesabına —– tutarı —–ancak taraflarına noter kanalıyla gönderilecek ihtarname ile geri ödemesinin yapılabileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine 23.09.2019 tarihinde , müvekkili şirket tarafından her iki davalıya da ihtarnameler gönderildiğini, davalılardan —– tarafından bu ihtarnameye olumsuz bir dönüş yapılmış olduğunu, ayrıca diğer davalı firmanın da davacı müvekkili şirkete kendilerine söz konusu ödemenin taraflarınca yapılamayacağını belirten—— ihtarnamesi ile yanıt verildiğini, müvekkili şirketin, davalı bankanın olumsuz yanıtı—— işlemleri başlattığını ve toplantı sonucu konunun taraflar arasında çözümlenememiş olduğunu, davalı ——- firması ile geçmiş yıllarda ticari iş ilişkileri olduğunu,—– beri aralarında herhangi bir ticari iş ilişkisi bulunmadığını, Müvekili şirket çalışanının —— göndermesi gerekirken sehven davalı firmaya gönderdiğini, sehven yapılan bu ödeme hatasının ispatı olarak, dilekçeleri ekinde ödemenin yapılması gereken ——- tarihinde düzenlenmiş olan faturayı sunduklarını, davalı ——-sebepsiz —— olduğunu, müvekkilinin de bu oranda zararı doğduğunu, sehven yapılan bir hata sonucu davalı —— firmasının da söz konusu meblağı müvekkiline iade etmesi gerektiğinden davalı—– zenginleşmiş olduğunu, davalı —– —– hesapları nedeniyle, diğer davalı banka tarafından hesaplarına el konulması sebebi ile müvekkili şirketin mağduriyetinin oluştuğunu ileri sürerek davanın kabulü ile 698 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 77, 78, 79, 80, 81, 82. Maddeleri ve ilgili sair mevzuat hükümleri uyarınca ,sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında, davacı Müvekkil şirket tarafından davalı —– diğer davalı———- haksız olarak ödenmiş olan ve ancak davalı müvekkil şirket tarafından emin olmamakla birlikte bilindiği kadarıyla halen ——–, ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ilgili davalılardan alınarak müvekkili davacı şirkete ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile dava dışı ——- arasındaki ticari münasebet kapsamında ——— satımından kaynaklanan —– ödemenin dava dışı ——- hesabı yerine davacı şirket—– eskiden ticari münasebetinin olduğu müvekkili şirkete ait ——- bankasındaki hesaba sehven yatırılan dava konusu bedelin, müvekkili şirketin kredi borçları sebebiyle söz konusu hesabın diğer davalı banka tarafından blokeli edilmiş olması sebebiyle davalı banka tarafından iade edilmemiş olduğunu, bu konuda davalı bankaya hem şifahen hem de—- nolu ihtarnamesi ile yazılı olarak müvekkili şirketin banka hesabına davacı tarafından gönderilen bedelin sehven gönderildiği, müvekkili şirketin davacıdan böyle bir alacağı olmadığı bu sebeple paranın iade edilmesi gerektiği aksi halde sorumluluğun bankaya ait olacağının bildirdiğini, banka tarafından cevaben gönderilen —— tarihli yazı ile söz konusu bedelin iade edilmeyeceğinin bildirilmiş olduğunu, dava konusu tutarı müvekkilinin hesabına yanlışlıkla gönderen davacı şirket çalışanı olduğunu ve müvekkili şirketin davacıdan bir alacağının söz konusu olmadığını, müvekkilinin hesabına gelen parayı bloke ederek iade etmeyen ise davalı banka olduğunu, davalı müvekkilinin, paranın davacıya iade edilmemesinde herhangi bir kusuru ve husumeti bulunmamakta olduğunu, buna rağmen müvekkili şirketin, müvekkil şirketin —-durum ile ilgili müvekkil şirketin işbu dava bakımından husumeti bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket yönünden öncelikle davanın husumet yönüyle reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını, müvekkile ait olmayan, davacı tarafından sehven gönderilen ve tüm girişimlere rağmen diğer davalı banka tarafından haksız olarak iade edilmeyerek —- paranın ödeme sorumluluğunun müvekkil şirkette olmadığından öncelikle davanın müvekkil şirket yönünden husumet nedeniyle reddini, davanın esasına girilecek ise bu durumda da parayı————- —– banka olduğundan davanın müvekkil şirket yönünden esastan reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı ——–tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı vekili duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER : —— ihtarnamesi, ——Yevmiye numaralı ihtarnamesi,——- ihtarnamesi,——– Raporu ve dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Alacak ( Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve ——- rağmen tarafların sulh olmak istememeleri nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve duruşmaya katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan öncelikle dosyaya —– göre de zorunlu—– yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı da anlaşılmıştır
Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme davası, haksız olarak başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş —– olur. Sebepsiz zenginleşme 6098 sayılı TBK 77-82. maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK’nın 77/I maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olacağı” ifade edilmiştir—– malvarlığının, herhangi bir mal edinmeden de artış göstermesi ve malvarlığının azalması gerekirken haklı bir sebebe dayanmadan azalmayıp mevcut durumunu muhafaza ettirmesi de madde hükmünde ifade edildiği üzere sebepsiz zenginleşme sayılmaktadır. Davanın sebebi sebepsiz zenginleşme olmakla kural olarak, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. (BK.m.101/1, TBK.m.117/1). İşleyecek temerrüt faizi yasal faizdir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlememektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve açık yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; davaya konu uyuşmazlık davacı şirket tarafından sehven gönderildiği iddia edillen paranın iade edilip edilmeyeceği ve davalıların —– ilişkindir. Öncelikle davalı ——– kabulünde olduğu ve taraflar arasında borç-alacak ilişkisi bulunmadığı üzere bir seferde davalı şirkete sehven —— yapıldığı açıktır. Davalı banka yönünden ise diğer davalının borçları için gelen —- edildiğinden diğer davalıdan alacağını işbu paraya tahsil etmesi; davalı şirket yönünden ise gönderilen para oranında bankaya karşı borçtan kurtulması nedeniyle her iki davalının davacıya karşı sebepsiz zenginleştiği kabul edilmelidir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalıların davacı aleyhinde sebepsiz zenginleştikleri anlaşılmakla taleple—— sorumluluk ilkesi gereğince sehven gönderilen/ödenen paranın yasal faiz uygulanmak suretiyle parayı iade etmeleri gerektiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Böylece davacı tarafın davasını, TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. nazarında toplanan deliller, özellikle banka dekontu, dava dışı —- düzenlenen ve ödenen fatura ve benimsenen bilirkişi raporuna göre ispat ettiği anlaşılmıştır. Binaenaleyh, dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, 32.030,86 TL’nin, dosyada davalılara gönderilen ihtarnamenin tebliğ şerhine rastlanmadığından ve davalıların tek taraflı yapılan işleme karşı kötü niyeti bulunmadığından temerrütün her iki davalı yönünden dava tarihinde oluştuğu anlaşılmakla kısa kararda sehven yazılan faiz başlangıç tarihi bu şekilde tashih edilerek 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1,3 maddesi gereğince tamamen davalılar sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— ödenen —- — davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)6098 Sayılı TBK’nın 77 ilâ 82. maddeleri gereğince;32.030,86 TL’nin 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.188,04 TL karar ve ilam harcınına 547,01 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.641,03 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 547,01 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı ve 138,00 TL posta masrafı, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.435,81 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddeleri uyarınca —- bütçesinden ödenen —arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı kendisini davada bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte —-13/1 maddesi uyarınca 5.100,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.