Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/11 E. 2021/61 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/13 Esas
KARAR NO: 2021/79
DAVA : Alacak (Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2019
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin Sayın Mahkemenize hitaben düzenlediği —— harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle: —- Davalının, müvekkili firmanın müşterilerine alt malları bîldîriJen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri İçerisinde taşıma, dağıtım, yükleme/ istifleme, boşaltma, alıcıya teslim hizmetlerini verdiğini, davalının müvekkili firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, aralarında bir ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı sunulan cari hesap ekstresi ve faturalarla da sabit olduğunu, davalı sorumluluğunda gerçekleştirilen müvekkili firma müşterisine ait malların nakliyesinde ortaya çıkan hasarlı ve eksik teslim edilen ürünler için müvekkili firma müşterisi, müvekkili firma adrna faturalar düzenlediğini ve söz konusu fatura bedellerinin müvekkili firma tarafından müvekkili müşteri firmaya cari hesaba mahsuben ödendiğini, davalının sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliyelere ilişkin olarak, müvekkili firma müşterisi tarafından müvekkili firma adına düzenlenen faturalar İçin, davalı borçluya aynen rücu edildiğini ve yansıtma faturaları düzenlendiğini, neticede davalıya ait cari hesap dökümüne göre borçlu olduğu——- davalıya yapılan tüm uyarı ve taleplere rağmen ödenmemesi neticesinde, davalı aleyhine — asıl alacağın tahsili maksadıyla————–sayılı dosyası ile icra takip İşlemlerine başlandığını, davalının haksız yere İcra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sİnden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri İle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap verilmemiştir. Ayrıca davalı duruşmaya katılmamış kendisini Avukat ile temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER: —- dosyası —— Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava İtirazın iptali ve tazlinat (Cari Hesap İlişkisinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek tahkikat tamamlanmış ve duruşmaya katılan taraf vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Burada davalı tarafın icra dosyasına vaki yetki itirazının olaya uyan HMK’nın 10. ve TBK’nın 89/1 Maddesi kapsamında para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edilmesi gerektiğinden ve davacı şirketin merkezinin mahkememiz yargı çevresinde —-bulunduğu anlaşıldığından dinlenmediği de ifade edilmelidir.
Davaya konu ——— sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; —– sayılı dosyasından davalı hakkında cari hesap ilişkisine bağlı olarak kesilen faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı davaya cevap vermediğinden ve delil bildirmediğinden dava dilekçesinde öne sürülen vakıaların tamamı inkar edilmiş sayılarak sadece davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —–tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için karşı tarafın ticari defterlerinin bunlara aykırı olmaması gerektiğini, davacı ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının —– alacaklı olduğu yönünde oy ve görüş bildirilmiştir. Bunun üzerine mahkememizce davalının adresi mahkemesine talimat yazılarak davalı ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılması istenmiştir. Ancak davalı taraf istinabe mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen ticari defterlerini istinabe mahkemesinde incelemeye sunmamıştır. Binaenaleyh davacı tarafın davasını, TMK’nın 6. HMK’nın 190, 194 ve 222/3 maddeleri nazarında davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtları ve bilirkişi raporuna göre ispat ettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve taraflar yönünden alacak/borç likit ve muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmakla asıl alacağın —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —-bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) İİK’nin 67/1 Maddesi gereğince davalıların,—–sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazların İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA,
3-) İİK’nın 67/II maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 416,88 TL karar ve ilam harcınına 104,23 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 312,65 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 104,23 TL peşin harç ve 141,95 TL posta masrafı, 6,40 TL vekalet pulu, 10,10 TL vekalet harcı ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 907,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021