Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2021/129 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO: 2021/129
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisinin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki mutabakat sonucu müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının yapılan iş karşılığı ödemesi gereken tutarı eksik olarak ödediğini, müvekkili tarafından, davalıyla olan ticari ilişkiye yönelik tutulan cari hesaplarda yapılan ödemelerin kayıt altına alındığını, ekstrede davalı tarafından yapılan ödeme ve bakiye borç miktarının net olarak gözüktüğünü, davalı tarafından yapılması gereken Ödeme gerçekleşmediğinden davalı aleyhine ——— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından bu takibe borç konusu malları teslim almadığı iddiasıyla itiraz edildiğini, ayrıca davalının dava konusu borcu olduğunun tartışmasız açık olan ——— ödeyememesi ve bu meblağın ödemesi için süre kazanmak istemesinin ciddi ödeme aczi içerisinde olduğunun göstergesi olduğunu ve varsa menkul ve gayrimenkullerinin borca yeteri kadarına hükmün kesinleşmesine kadar ihtiyaten tedbir konulmasını, davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına,%20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı vekili tarafından sunulan —– tarihli beyan dilekçesinde ise özetle ; davacının bilirkişi raporuna göre —— talebinin yerinde olmadığını, talep edebileceği alacak miktarının —- olduğunu, icra takibinde yer alan – işlemiş faizin yerinde olmadığını, davacının dava dilekçesinde ——– alacak talebinin hangi kalemlerden oluştuğuna dair hiçbir açıklamasının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ve şartıyla dosyada mübrez bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği takip çıkışı miktarının——- olduğunu, işlemiş faiz isteyemeyeceğini ancak takip tarihinden sonrası için temerrüt faizi talep edebileceğini, bu durumda istenen —-işlemiş faiz kaleminin reddinin gerektiğini, vekalet ücreti ve ferilerinin de buna göre hesaplanması gerektiğini, davacının talep edebileceği alacak miktarının — olmasına rağmen —- fazladan asıl alacak talebi ile işlemiş faiz talebinin —- yersiz olduğunun ispatlandığını, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ————–dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satından Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, tarafların sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş deliller değerlendirilmiş ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı vekiline 6100 Sayılı HMK’nın 31.maddesi gereğince davacı vekiline dava değeri ile itiraza uğrayan icra takip dosyası arasındaki farkı açıklaması istenmiştir. Yapılan açıklamadan farkın icra dosyasının tahsil harcı dahil dava tarihindeki toplam borcuna ilişkin olduğu anlaşılmış ve işleyen faiz, vekalet ücreti ve tahsil harcının itiraza uğrayan asıl alacağa bağlı fer’i hususlar olması ve bu alacak kalemlerinin infazda değerlendirilmesi ———– gerektiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince harçlandırılmış bu miktar üzerinden değerlendirme yapılarak yersiz olarak dava ve talep konusu yapılan anılan hesaplamanın dinlenmediği hemen kaydedilmelidir.
Davaya konu ———— dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır.2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi;——— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ———-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——-yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ———Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ———- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ————- sayılı dosyasından davalı hakkında cari hesap ilişkisine bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Mahkememizce deliller toplanmış ve dosya her iki tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ———- tarafından hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacının icra takip tarihi itibariyle ——— alacaklı olduğuna yönelik görüş bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ve mübrez delillerle uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Davacı lehine delil teşkil eden ticari defter ve belgeler ile işletme defteri olması nedeniyle lehine delil vasfı olmayan davalı defterleri nezdinde toplam alacağın ———olduğu anlaşılmıştır. Binaenaleyh davacı tarafın davasını, TMK’nın 6. HMK’nın 190 ve 222 . maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ve kendi lehine delil delil olarak kabul edilen ticari defter ve kayıtları ile kısmen ispat ettiği anlaşılmıştır. Öte yandan faturalarda açıkça vade koşulu bulunmadığından ve davalı icra takibi ile temerrüte düştüğünden icra takibi öncesi işleyen faize ilişkin talep dinlenmemiştir. Bu kapsamda dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ——– takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile icra takibinin asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan — değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ———-ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; ——–kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalı yönünden borcun miktarı belli ve belirlenebilir, bir başka anlatımla likit ve muayyen olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk 326/2. Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu (kabul-red) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul -red oranına göre taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalının———takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan —— değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya——— ilişkin talebin REDDİNE,
3-)İİK’nin 67/II maddesi gereğince davacının icra inkar tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 420,92 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 138,77 TL harcın mahsubuyla bakiye 282,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%59) üzerinden hesaplanan 778,80 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen red edilen miktar (%41) üzerinden hesaplanan 541,20 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı 138,77 TL peşin harç olmak üzere toplam 193,17 harçtan oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı tarafından yapılan 110,75 TL posta ücreti ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 710,75 TL yargılama giderinin davanın kabul (%59) ve red (%41) oranına göre 419,34 TL kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı; davalının ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021