Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/994 E. 2021/787 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/994 Esas
KARAR NO: 2021/787
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/12/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlu —- tarafından—plaka sayılı, sigortalısı—– tarihinde vefat ettiğini, kazanın davalı sigortalı araç sürücüsünün ağır kusuru sonucunda meydana geldiğini, müvekkilinin kaza öncesinde sürekli olarak oğlu ile birlikte yaşadığını ve tamamen oğlunun desteği ve bakımına muhtaç bir şekilde hayatını sürdürdüğünü, mirasçı olan müvekkiline oğlu——tarihinde ölüm aylığı bağlandığını, müvekkiline oğlunun ölümü üzerine sürücü ve ruhsat sahibi tarafından ceza davasından vazgeçilmesi ve yapılan ceza şikayetinin geri alınması karşılığında — ödendiğini beyan ederek müvekkili —-destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden veya sigortaya bildirim tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olabileceğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın —– gönderilmesi gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde etttiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu beyan ederek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Davalı sigortalı araç sürücüsünün ağır kusuru sonucu meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle, vefat eden — annesi davacı müvekkil—ilk önce talep edilen —– artırılarak, toplamda —- tanzim tarihli —-tarihinden veya — kaza tarihinden yada sigortaya yazılı bildirim tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek ——- davalıdan alınarak davacı müvekkilline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller Davalı tarafın—–dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafın —- dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Araç kaydı için ——yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafın sosyal ekonomik durum araştırması için—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyet kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava ölüm ve cismani zarar sebebi ile tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında dosya trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, kusur yönünden yapılan irdeleme sonucuna göre, bu kazanın meydana gelmesinde, sürücü —, sevk ve idaresindeki —– kavşağa yaklaştığı sırada hızını azaltmadığı, kendisine yeşil ışık yanmadığı halde durmadığı, —— aykırı davranışları ile gerçekleşen önlenebilir ve öngörülebilir kazada—– ihlal etmesi sebebiyle %75 oranında asli kusurlu olduğu, müteveffa —- yolun karşına geçeceği esnada yolu kontol ederek güvenli bir şekilde karşıya geçmediği, geçişini dikkat özen ve yükümlülüklerine göre yapması gerekirken bu husulara riayet etmediği, gerçekleşen kazada —- ihlal etmesi sebebiyle önlenebilir ve öngörülebilir kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu rapor edilmiş, davacı tarafın itirazı üzerine alınan ek raporda da bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu görülmüş, her ne kadar davacı tarafça sürücü —- %100 oranında kusurlu olduğu olduğu iddia edilmiş ise de, ceza dosyasında alınan raporda sürücü — ile müteveffa —- eş değer oranda kusurlu olduklarına dair tespit yapıldığı nazara alınarak sürücü —- %100 oranında kusurlu olmadığı, yine dosya içerisinde mevcut —- tarihli bilirkişi raporunda —kusurlu, — kusurlu olduğunun belirlenmesi karşısında, —– kusur dağılımına dair mahkememizce aldırılan kök ve ek raporlara itibar etmek gerekmiştir.
Müteveffa —- vefatı sebebiyle anne olan davacı —-, oğlunun desteğinden yoksun kaldığının kabulü gerekmiş olup, davalı ————devamı maddelerine göre sorumlu kabul edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacı —- vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat miktarının — ile dönemsellik ilkesine göre —- hesaplandığı, davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişiden aldırılan ek rapora göre, alternatifli olarak yapılan hesaplamada —- tazminat miktarının belirlendiği, sunulan raporlar gerekçeli ve kapsamlı olduğundan yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar yerleşik içtihatlar uyarınca —- dönemsellik ilkesine göre davacının — tazminat alacağı hesap edilmiş ise de, davacı tarafça ——tazminat miktarı üzerinden davanın ıslah edildiği, hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı, yapılan ıslaha ve taleple bağlılık ilkesine göre — davacı alacağı olduğu tespit edilmiştir.
—-Davacı vekili; davalı sigorta şirketi nezdinde —– sigortalı bulunan müvekkilinin desteği ve murisi olan eşi —-sevk ve idaresindeki —–, dava dışı—-sevk ve idaresindeki araçla çarpışması nedeniyle — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin desteğinin kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkilinin zarar gören 3.kişi konumunda olduğunu beyanla, eşinin desteğinden mahrum kalan müvekkili için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak —- destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde —-olduğunu, davacının taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne,—- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince tazminat için temerrüt faizi olarak ticari faiz(avans faizi) istenilmiş, mahkemece tazminatta davalı sigorta şirketi yönünden avans faizine hükmedilmiştir. Oysa, zarara neden olan araç motosiklet olup ticari araç değildir. Bu halde temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan KTK’nın 97. maddesine göre sigorta şirketinin temerrüdü kendisine müracaat tarihinden sekiz iş günü sonra başlayacağından ve dosya kapsamına göre sigorta şirketine eksiksiz evrakla başvuru yapılmadığı anlaşıldığından dava öncesinde davalı temerrüde düşürülmemiş olup, sigorta şirketi açısından faiz, dava tarihinden itibaren başlatılmıştır. Ayrıca yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça ticari faiz talebinde bulunulmuş ise de kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan ve araç sürücüsü ile müteveffa tacir olmadığından yasal faize hükmetmek gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile —- destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken —- harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.731,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021