Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/983 E. 2021/228 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/991 Esas
KARAR NO: 2021/229
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının satım sözleşmesi gereği faturalar düzenlediğini ve davalı/borçluya ürünleri ve faturaları teslim ettiğini, faturalardan da anlaşılacağı üzere ödemeler için vade tarihleri belirlendiğini, ticari teamül gereği ödemeler alınmadığı için faturaların altı imzalanıp kaşelendiğini, fatura mukabili ödemeler uzun süre yapılmadığını, icra takibi başlatıldığın, söz konusu icra takibi borçlu vekili tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazı ile durdurulduğunu, icra takibinde de davalı borçlu tarafından faturalara dair bir itiraz sözkonusu olmadığını, borçlunun faturaların içerğine karşı çıkmadığını, bu durumda taraflar arasındaki faturadan kaynaklanan akdi ilişkinin davalı borçlu tarafça kabul edildiğini, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemesine ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış; kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER: —– Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu———sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır;2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde —- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir—– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ——- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belrlenimiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller toplanmış, incelenip tartışılmış ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre—— sayılı dosyasından davalı hakkında satış sözleşmesine bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı davaya cevap vermediğinden inkar hükümleri gereği sadece davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için nitelikli hesaplamalar uzmanı bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi—– tarafından davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek göre davacının davalıdan —alacaklı olduğu ancak talebin —- olduğunun rapor edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve taraflara beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve bu yöndeki beyanlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın davasını TMK’nın 6. HMK’nın 190 ve 222 . maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ve karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle kendi lehine delil delil olarak kabul edilen ticari defter ve kayıtları yanında özellikle birbirini doğrulayan—— kapsamında asıl alacağa ilişkin tamamen ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Mevcut deliller karşısında davalı taraf ödeme savunmasında bulunmadığı gibi ödemeye ilişkin belge de getirmemiş durumdadı. Bu kapsamda dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile anapara ve faiz türü açısından taleple bağlılık esasında davalı-borçlunun —Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın —asıl alacak kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa —takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, olayda iddianın aksine davalı-borçlu icra takibiyle temerrüte düştüğünden icra takibinde gösterilen ve itiraza uğrayan fazlaya/işlemiş faize — ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —–kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda , asıl alacağın varlığı ve miktarı davalı-borçlu tarafından açık ve net olarak belirli, bilinir ve tespit edilebilir durumdadır. Mamafih alacak likit ve muayyen olduğundan davalının itirazının haksızlığına da karar verildiğinden İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —— icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, arabuluculuk son oturum tutanağı içeriğine göre davalının mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11-13 maddeleri gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalı-borçlunun ——sayılı takip dosyasına konu alacağın —-asıl alacak kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa —takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya/işlemiş faize —— ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın ——%20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.605,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 918,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.687,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı ve 918,15 TL peşin harç, 87 TL posta gideri ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.705,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …Ü.T. 13/1, maddesi uyarınca kabul edilen—– miktar üzerinden hesaplanan 5.722,13 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda —– Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı; davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ——-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2021