Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/976 E. 2021/197 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/976 Esas
KARAR NO : 2021/197

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin———– bulunan ve mülkiyeti — sahiplerine ( dava dışı ——. Şahıslara ait) ait arsada yüklenici sıfatı ile bina yaptıklarını, müvekkil şirketi——–bulunan iş bu binanın asansörlerinin yapımı için anlaştıklarını, müvekkil şirket tarafından .—yapması karşılığında tanesi 23.000 TL olmak üzere 2 adet çek ve 1 adet 24.000 TL’lik çek olmak üzere toplamda 70.000 TL’lik çek verdiğini, ancak ..—– tarafından asansör işlerinin projesine uygun olarak yapılmadığını, eksik ve hatalı olduğunu, sadece asansör kapıları kasaları ile bunları hareket ettiren daireler takıldığını, asansör —- —- aykırı olarak yanlış ——– edildiğini, davalı tarafından yapılan işlemler eksik ve hatalı olduğundan yapılan işlerin de sökülerek ortadan kaldırılması ve yeniden yapılması gerektiğini beyan ederek 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/3. maddesi uyarınca dava sonuna kadar müvekkilinince icra veznesine yatırılması muhtemel olan senetleri bedelinin davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde İİK. 72/3 Maddesi uyarınca icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine, karar verilmesini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi uyarınca, davalının takiplere konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —-. Sayılı dosyası ve yine İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —- Sayılı icra dosyaları ile başlatılan takipler açısından müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığının tespitine, bu takiplere konu çeklerden dolayı davalının bankadan tahsil ettiği çek yaprak bedellerinin toplamı olan 5.230-TL. ve bu paranın dava tarihine kadar işlemiş faizi olan 894,52-TL. Olmak üzere toplam 6.124,52-TL.nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, ana para olan 5.230-TL.ye dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, —- Ticaret Mahkemesi — dosyası için harcanan 1.208,50-TLnin dava tarihinden itibaren avans faizi ile beraber davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çeklerin davacının bahsetmiş olduğu asansör işi sebebi ile verilmediğini, davacı ile müvekkili davalı arasında bahsedilen taşınmazda asansör yapım işi için sözlü olarak anlaşıldığını, bu sözlü anlaşma gereği müvekkilinin davacıya—– —— asansörü yapım işini üstlendiğini, ——– işine karşılık verilmemiş olmasına rağmen, davacının bahsetmiş olduğu—- Ticaret Mahkemesi’nin —-sayılı dosyasından yapılan tespite itiraz ettiklerini, davacı ——sorunlar yaşamaya başlayınca müvekkiline vermiş olduğu 20.12.2018 tarihli 23.000 TL bedelli çek karşılıksız çıkınca müvekkilinin tüm çabalarına rağmen davacının telefonlarına bakmayıp müvekkili ile iletişimi koparınca, kalan çeklerin de ödenmeyeceğini ve işi yapsa bile yaptığı işin parasını alamayacağını anlayan müvekkilinin —- olarak ara verdiğini, şirkete ait tapu kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacının tapularında çok sayıda haciz bulunduğunu ve dolayısıyla ödeme güçlüğü içinde olduğunu, davacının davasının açıkça kötüniyetli olduğunu, beyan ederek davanın reddine, davacı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmadaki beyanında; Davalı taraf ile anlaştıklarını, davalarından feragat ettiklerini, karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 23/03/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; Karşı taraf ile anlaştıklarını, karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Deliller
Tarafların —dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Anadolu –. İcra Dairesinin — Esas sayılı dosyası uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- sayılı dosyası uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesi, feragat beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasından feragat ettiği, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereği feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve feragatin kayıtsız ve şartsız yapılmış olduğu anlaşıldığından davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı feragati ön inceleme aşamasından sonra yapmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 2/3’ü alınmış, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. Maddeleri de gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti de yargılama gideri olarak hesaplanmış, davalının davacı taraftan vekalet ücreti talebi olmadığı nazara alınarak davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 757,30 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.325,62 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —— uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafın beyanı doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.