Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/973 E. 2020/460 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/973 Esas
KARAR NO: 2020/460
DAVA : İtirazın İptali (Şirket Ortaklıklığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Şirket Ortaklıklığından Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılama sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP :
Davacı dava dilekçesinde: taraflar arasında arabuluculuk görüşmelerinin ——- tarihinde son bulduğunu, ———- tarihinde şirket hisselerinin tamamının müvekkiline devredildiğini, şirket ünvanının ———— değiştiğini, faaliyete devam eden müvekkilin sahibi bulunduğu şirket ile ————- kurulduğunu, her iki şirket yetkilileri tarafından alınan bu karar sonucunda kurulan bi şirketin ticari ünvanının ———— Olduğunu, zaman içerisinde ———– tasfiye içerisine girdiğini, şirkete vergi dairesi tarafından vergi,———– tarafından prim ve idari ceza tutarları taahhuk ettirildiğini, müvekkilin bu durumu ortaklık sorumlu müdür ünvanına haiz————durumu bildirmesine rağmen üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin bu sırada ——– sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun gereğince ilgili yerlere başvuruda bulunduğunu ve borçları yapılandırdığını, bu yapılandırılan borçların toplam ——– olduğunu, müvekkilinin kendisinin sorumlu olduğu borcu ödemekle kalmadığını, borcun yarısı olan kalan tutarı da ödediğini, müvekkilinin karşı tarafa yaptığı uyarılara rağmen borcu ödemediklerini, bütün borcun müvekkilinin sırtına yüklendiğini, bunun üzerine————- İcra Dairesinde icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın haksız itirazı sonucu icra takibinin durdurulduğunu belirterek davalı borçluların haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına ayrıca davalı borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra dairesinin yetkisiz olduğunu ve süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, işbu huzurdaki itirazın iptali davasının başkaca işlem yapılmaksızın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu davanın açılması ile yetkili mahkemenin öncelikle icra dosyasının yetkisini kontrol etmesi gerektiğini, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin olması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı takdirde geçerli bir takibin söz konusu olmadığını, bu hususun mahkeme tarafından resen dikkate alması gereken bir konu olduğunu, böyle bir durumda mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisiz olduğuna kanaat getirmesi halinde başkaca bir inceleme yapmadan dava yartı yokluğu nedeni ile usulden reddetmesi gerektiğini belirterek usulüne uygun yapılmış bir icra takibi yapılmadığından dolayı davanın usulden reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ———–sayılı dosyası, — kapsamındaki bilgi ve belgeler,
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava limited şirketin kamu borcundan ötürü hissedar tarafından ödenen kamu borçlarının b diğer hissedarlardan hisseleri oranında tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve öncelikle yetki itirazı incelenerek aşağıdaki sonuca gidilmiştir.
Davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiştir.
Mahkememizce davanın dayanağı ————– sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca icra dosyasına yapılan itirazda yetki itirazında da bulunulduğu yetkili icra dairesinin İstanbul İcra daireleri olduğu beyan edilmiştir.
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25’inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır. ———–
———— kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır——————
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ve yetki itirazı incelendiğinde icra takip tarihinde icra takibi, vekaletnameler ,mernis kayıtları ve ticaret sicil kayıtlarından alacaklı- davacı ve davalı- borçluların adreslerinin ———— bulunduğu görülmüştür. Bu kapsamda 6100 sayılı HMK.6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalıların yerleşim yeri mahkemesi olup, davalıların icra müdürlüğüne yapmış olduğu yetki itirazında belirtmiş olduğu adreslerinin ve yetkili icra dairesinin ———– Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda her iki taraf açısından icra takibinde yetkili icra dairesi ———– İcra Dairesidir. Böylece icra takibinin yetkili yer icra dairesinde yapılmayarak itirazın iptaline davasında yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmasına dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle davanın, 2004 sayılı İİK’nın 50 ve 58 vd maddeleri gereğince ‘yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, kararilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-)Davanın, 2004 sayılı İİK’nın 50 ve 58 vd maddeleri gereğince ‘yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından’; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderinın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 594,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 539,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-)Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 71/1 ,3/2 maddeleri uyarınca 3.400,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2020