Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/963 Esas
KARAR NO: 2021/598
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/12/2019
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasındaki
——– kapsamında bir kısım faturalar ve cari hesaptan kaynaklanan alacak kapsamında
—– sayılı dosyası ile icra takibi
başlatıldığını, belirtilen icra takibine, davalı borçlu tarafından —- tarihinde haksız
olarak itiraz edildiğinden ve arabuluculuk görüşmelerinde de herhangi bir netice
alınamadığından işbu davayı ikame ettiklerini, borçlunun —- tarihli cari hesap
ekstresinde var olan borcunu ödemediğini, kaldı ki arabuluculuk görüşmelerinde borcunu
ikrar ettiğini, belirtilen alacaklara ilişkin müvekkili tarafından kesilen faturaların davalı
tarafından ödenmediğini, belirtilen faturalardan kaynaklanan tutarlar ödenmediği gibi
faturalara itiraz da edilmediğini, yine davalının müvekkili tarafından yerine getirilen
hizmete ilişkin herhangi bir ayıp veya eksikliğe ilişkin bildiriminde de bulunmadığını,
hizmete ilişkin olumsuz dönüş yaşanmadığını belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra
takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak
üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin
karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi ” talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış, kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —- sayılı dosyası ,—- dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satından Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —— dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —– tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde —— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —–Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olaya baktığımızda;—— sayılı dosyasından davalı hakkında Satış sözleşmesi kapasımında düzenlenen faturalara ve cari hesap ilişkisine göre icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf davaya cevap vermediğinden münkir kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine ve davalının tacir sıfatının bulunduğuna ilişkin kabule de müteakiben davacı vekilince gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bu kapsamda resen davalı tarafa da ticari defter ve belgelerini incelemeye sunması konusunda ihtarlı davetiye gönderilmiştir. Bilirkişi—– tarafından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda özetle; taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek cari hesap ilişkisi kapsamında davacının takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu ve ticari defterlerin birbirini teyit ettiği yönünde tespit ,hesap ve görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiş ve taraflara beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin sunulan beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla genel olarak uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirmede tarafların, dosyaya mübrez —– göre cari hesap ilişkisi kapsamında faturaları—— bildirdikleri ve yapılan bildirimlerin birbirleriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. —- davalının faturaları ticari defterlerini işlediği ve—– bildirdiği anlaşılmakla artık faturalara konu mal veya hizmeti almadığını ya da bedeli ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Zira Ticari defterlere kaydedilmiş ve vergi dairesine bildirilmiş faturanın akdi ilişkinin varlığını da kanıtladığı kabul edilmektedir. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Davalı bu yönde bir savunma öne sürmediği gibi herhangi bir ispat vasıtasına dayanmamış, bilgi ve belge sunmamıştır. Böylece davacının asıl alacağa ilişkin davasını TMK’nın 6. HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ile açıkça ispat ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda temerrütün icra takibiyle oluştuğu anlaşılmakla işlemiş faize yönelik talep ise dinlenmemiştir. Binaenaleyh dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kısmen kabul; kısmen reddi ile, davalı-borçlunun—- Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın —- yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile taraflar ticari şirket olması hesabiyle tacir olduklarından icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan —- değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda asıl alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak sözleşme ve cari hesap ilişkisi, ticari defter ve belgeleri ve cari hesaba yaptığı ödemelere göre açıkça belirleyip tespit edebilir durumdadır. —— davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden takibe konu alacak/borç muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın %20’si olan —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa —– takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan yıllık %–değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin —- talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın % 20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.824,88 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 898,63 TL ve ilamsız icra takip dosyasında yatırılan 372,03 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 3.554,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.253,10 TL sinin davalıdan, 66,95 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 898,63 TL peşin harç , 6,40 TL vekalet harcı, 97,25 TL posta ücreti ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.746,68 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 1.658,09 TL yargılama gideri kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Davacı davada kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.982,15 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından —-Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021