Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/961 E. 2021/963 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/961 Esas
KARAR NO : 2021/963

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile Davalı—– arasında arasında—- imzalanmış —- sözleşmesi olduğu daha öncesinde—-ismi altında olan sigorta şirketi ile müvekkili arasında imzalanmış acentelik sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin kapsamının, davalı — müvekkilini —, nakliyat, kaza ve diğer kaza sigortaları branşında, makine——- branşında ve– kendi nam ve hesabına sigorta poliçelerini akdetmek amacıyla yetkilendirdiğini, ancak davalının —yevmiye numarası ile müvekkilinin —- fesih ettiğini, bu fesih işleminin 01/06/2017 tarihinde imzalanan — maddelerine göre haksız bir fesih olduğunu, müvekkilinin sigorta şirketine kazandırmış olduğu yeni müşterilerin sözleşmenin feshinden sonra şirkete önemli menfaat kazandırdığını, davalı şirketin elde ettiği menfaatin kardan öte şirketin tanınırlığı yönünde de katkısı olduğunu ve şirketin marka değerinin arttığını, şirketin daha kolay acentelik alması ve yine daha çok müşteri elde etmesi gibi pek çok pozitif olay zincirinin ortaya çıkardığının iddia edildiğini belirterek —- sözleşmesinin haksız surette fesih edildiğinin tespitine, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla — hesaplanacak meblağdan 10.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında — sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından davacıya, — tarihli ihtarnamesi ile TTK madde 121.maddesi gereğince 3 aylık süresi içerisinde sözleşmeyi feshedeceğini ihtar ettiğini,– 30.04.2019 tarihli ihtarname ile ” …mukaveledeki yetkilere dayanarak 12.03.2019 tarihi itibariyle feshedilmiştir.” şeklinde belirtilerek– tarihi itibariyle acentelik sözleşmesinin sona erdiğini, Taraflar arasında akdedilen Acentelik Sözleşmesi mad.49; ”Taraflar sözleşmeyi herhangi bir sebep göstermeksizin 3 (üç) ay önceden diğer tarafa noterden ihtarname göndermek suretiyle her zaman feshedebilir.” şeklinde olduğunu, müvekkili tarafından usulüne uygun olarak 12.03.2019 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, Davacının soyut iddialar ile talepte bulunduğunu, davacı, davasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacının faaliyetleri sonucunda aldığı yıllık komisyon ve bedeller ortalaması belirlenmesi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ——- Sözleşmeleri, İhtarnemeler, Faturalar, —— Kaydı. Arabuluculuk Tutanağı, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, TTK’nın 122/2 maddesi uyarınca acentelik sözleşmesinden kaynaklanan portföy(Denkleştirme) tazminatı istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller toplanmış, incelenip değerlendirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
———- sözleşmesi sona erdikten sonra bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayreti ile yarattığı müşteri çevresinden akidinin halen yararlanması, —– ise yararlanması nedeni ile uğradığı kaybın karşılığıdır. 6102 Sayılı TTK’nın 122. maddesi ile 5684 Sayılı Sigorta Kanunun 23/16. maddesi uyarınca sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta —– sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa ———–, sigorta şirketinden tazminat talep edebilecektir.
6102 Sayılı TTK’nın 121(1) maddede belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesinin, taraflardan her birinin üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebileceği, ancak sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile, haklı sebeplerden dolayı her zaman fesholunabileceği hükmü düzenlenmiştir. —— denkleştirme bedeline hak kazanabilmesi için “sözleşmenin denkleştirme talebine İmkân verecek biçimde sona ermesi”, “acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da davalının önemli menfaatler elde etmesi”, —- ücret kaybına uğraması” ve “denkleştirme bedeli ödenmesinin hakkaniyete uygun olması” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Yukarıda anlan yasal düzenlemeler ,yapılan yargılama ve toplanan deliler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı şirket —- tarihlerinde sözleşme yapma ve —– tahsil etme yetkisine haiz —- sözleşmesi yapıldığı ve işbu sözleşme ilişkisinin davalı sigorta şirketi tarafından —-ihtarname ile sözleşme ilişkisinin üç ay sonra feshedileceği bildirilmiş ve böylece sözleşme 12.03.2019 tarihinde son bulmuştur. Öncelikle fesih nedeni olarak gösterilen ‘acentelik ve—– yapılan yeni ve köklü değişiklikler’ gerekçesi taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve genel kuralları ışığında haksız fesih olarak kabul edilmiştir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve dosya tazminat hesabı yönünden oluşturulan bilirkişi heyetine verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle; fesih öncesinde davalı tarafa fesih gerekçesiyle ilgili bilgilendirme ve uyarı yapılmadığı, dosyaya sunulan yıllık — belgelerine ortalama komisyon tutarının 30.645 TL olduğu yönünde tespit ve görüşte bulunulmuştur. Markemizce anılan bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilerek vaki beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Öte yandan davacı vekili tarafından dava kısmen ıslah edilmiş ve buna ilişkin dilekçe davalıya tebliğ edilmiş, harç eksikliğinin tamamlandığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan değerlendirmede ve incelemede, feshin haksız olduğu, tazminat koşullarının gerçekleştiği düşüncesiyle dosyaya mübrez tüm deliller ve özellikle benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davasını, TMK,6 ve HMK,190.maddeleri nazarında ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle taleple bağlılık ilkesi, ıslah, tarafların tacir sıfatına ve temerrüt olgusuna göre faiz tür, oran ve başlangıç tarihleri de gözetilerek davanın kabulü ile; —tarihininden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte; toplam 30.645,09 TL denkleştirme — tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile — ıslah/harç tarihi olan 23.09.2021 tarihininden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte; toplam 30.645,09 TL denkleştirme — tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.093,37 TL karar ve ilam harcınına 170,78 TL peşin harç ve 352,57 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 1.570,02 TL karar ve ilam harcının davalı —– şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile — —– davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 170,78 TL peşin harç , 352,57 TL ıslah harcı 6,40 TL vekalet harcı, 37,75 TL posta masrafı ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.911,90 TL yargılama giderinın davalı sigorta şirketinden alınarak davacı şirkete verilmesine,
5-)Davacı şirket kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan– — nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.