Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/960 E. 2021/461 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/960
KARAR NO: 2021/461
DAVA: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından —- talepli olarak verilen dilekçe ile —– tarihinde meydana gelen—- olarak————-plakalı araç sürücüsü ——— aleyhine açılan dava ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak şimdilik belirsiz alacak niteliğinde maddi tazminat talebi karşılığı toplam —– davalı-sürücü yönünden olay tarihinden, davalı ——–yönünden —–limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; ayrıntısı dilekçede belirtilen şekilde ve miktarlarda olmak üzere bütün davacılar yönünden toplam —–manevi tazminatın ise davalı-sürücüden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiş olup davalı-sürücü ——- hakkında ise teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Tensiben yapılan irdelemeye bağlı olarak oluşturulan ara kararla —– kabul edilerek davacıların —- yararlandırılmalarına karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talebi yönünden oluşturulan—– tarihli ara kararın gerekli kısımları:
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1)İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNİN KABULÜ İLE,
2)Toplam dava değeri olan ——- alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere bu davalının;
a)Taşınır mallarının,
b)Taşınmaz mallarının,
c)Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, İHTİYATEN HACZİNE,
3)Davacı tarafın adli yardımdan yararlandırılması nedeniyle HMK’nun 335(1)/b fıkrası uyarınca TEMİNAT ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
şeklinde olup itiraz üzerine oluşturulan—– tarihli ara kararın gerekli kısımları ise:
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İtirazın KISMEN KABULÜ İLE;
Mahkememizin —sayılı dosyası üzerinden — tarihinde verilen ve—- üzerinden infaz edilen ihtiyati haciz kararının, ihtiyati hacze konu unsurlardan kira geliri yönünden — kadar daraltılmasına, başka bir ifadeyle ihtiyati haciz kararının kira geliri yönünden kira gelirinin —— yönünden uygulanmasına,
2-Yukarıdaki kararda belirtilen daraltma dışında kalan unsurlar yönünden ihtiyati haciz kararının AYNEN DEVAMINA,
—-
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davacılar vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı —– vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde olay hakkında açılan ve —– Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın bekletici mesele yapılması ve kusur durumunun aydınlatılması gerektiği savunularak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı —–vekili tarafından süresinden sonra ibraz edilen ve duruşmada da tekrar edilen cevap dilekçesinde maddi tazminat talebi yönünden davalı —-tarafından davacılara — ödendiği, davadan sonra——– tarihinde yapılan bu ödemenin poliçe limiti kadar olduğu ileri sürülerek vesair usuli itirazlarda da bulunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de ön inceleme duruşmasında söz konusu ödeme nedeni ile davalı —–yönünden davanın konusuz kaldığı ifade edilmiştir.
İbraz edilen arabuluculuk son tutanağına göre tarafların toplantıya iştirak ettiği ve anlaşma sağlanamaması üzerine—- tarihli son tutanağın düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Poliçe limitinin ödenmesi, bekletici mesele talebi ve ön incelemeye ilişkin hususların aydınlatıldığı, bu konularda alınan beyanların ve yapılan irdelemelerin yer aldığı ——tarihli duruşma tutanağı içeriği;
”…
Davacılar — ile Davalı —– davalı ———- duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Davalı ——- birleşmeye bağlı olarak yeni ünvanının ——-olduğu anlaşıldı.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Davalı sigortaya yazılan ve akibeti sorulan müzekkereye cevap verilmediği, bunun dışında bütün ara kararların yerine geldiği anlaşıldı.
Davalı —–vekili tarafından ek cevap süresi talep edildikten sonra süresinde cevap dilekçesi ibraz etmediği, ek cevap süresi talep dilekçesinde bu talepten başka bir ayrıntıya yer verilmediği, süresinden sonra ibraz edilen cevap dilekçesine davalı vekili tarafından itiraz edilerek bu nedenle cevaba cevap dilekçesi ibraz edilmediğinin gerektiği anlaşıldı.
Tensip tutanağında da belirtildiği gibi davada HMK’nun 118 ila 186. Maddelerinde düzenlenen yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
HMK-119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksikliğe rastlanmadı.
HMK-114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartlarının mevcut olduğu görüldü.
HMK-116-117 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde karara bağlanması gereken bir ilk itiraz bulunulmadığı anlaşıldı.
HMK’nın 140/1.maddesi uyarınca tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlarının tespitine geçildi.
Dava dilekçesi ve ekleri okundu; Davacılar vekilinden soruldu:
Davacılar vekili beyanında: Dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, cevapları kabul etmiyoruz. Dava konusu olayla ilgili olarak davalı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı.
Davacılar Vekili
Cevap dilekçesi ve ekleri okundu. Davalı —–vekilinden soruldu:
Davalı —–vekili beyanında: her ne kadar süresinden sonra ibraz edildiği zapta geçilmiş ise de cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, dava konusu olayla ilgili olarak davacı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur ancak davadan sonra — tarihinde poliçe limiti olan —- davacı tarafa ödenmiştir, müvekkil yönünden sadece maddi tazminat talebinde bulunulmuş olduğundan ve poliçe limiti davacı tarafa ödenmiş olduğundan müvekkil yönünden dava konusuz kalmıştır dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Davalı — Vekili
Davacı vekili söz aldı: ——vekilinin ödemeye ilişkin beyanı doğrudur, dava açıldıktan sonra belirtildiği gibi poliçe limiti —– tarafımıza ödenmiştir, davalı —–yönünden sadece maddi tazminat talep etmiş olmamız ve davadan sonra yapılan ödeme nedeni ile maddi tazminata ilişkin davamız hem davalı —–ve hem de davalı —— yönünden olmak üzere dava konusuz kalmıştır zira yapılan söz konusu ödeme davacıların destekten yoksun kalmaya ilişkin taleplerini bütünüyle tatmin etmiştir, o nedenle eldeki davanın davalı —— yönünden talep edilen manevi tazminat bakımından görülüp sonuçlandırılmasını istiyoruz, ancak davaya sebebiyet verilmiş olması sebebi ile yargılama gideri ve avukatlık ücreti talep ediyoruz. Buna göre gerekli usuli karar verilebilir dedi. Beyanı okundu, imzası alındı.Davacı Vekili
Cevap dilekçesi ve ekleri okundu. Davalı —- vekilinden soruldu:
Davalı—— vekili beyanında: cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, dava konusu olayla ilgili olarak davacı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Davalı ——— Vekili
Dosya incelendi.
G.G.D:
1-Zapta geçen beyanlara ve dosya kapsamına nazaran davacılardan——- adlarına açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasının dava tarihinden sonra yapılan ödemeye bağlı olarak her iki davalı yönünden de konusuz kaldığının tespitine ve fakat şimdilik bu taraflar ve söz konusu talep yönünden davanın tefrikine gerek olmadığına, söz konusu dava şartına yönelik usul gereğinin daha sonra veya nihai kararla birlikte gözetilmesine,
2-Bu aşamadan sonra bütün davacılar adına ve davalı ——- aleyhine ileri sürülen manevi tazminat talebine ilişkin dava yönünden ön inceleme duruşmasına devam edilmesine,
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Tarafları yukarıda belirtilen şekilde özgülenen manevi tazminat talebi yönünden ön inceleme duruşmasına devamla:
Dava dilekçesi ve ekleri okundu; Davacılar vekilinden soruldu:
Davacılar vekili beyanında: Manevi tazminata ilişkin davamız yönünden Dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, cevapları kabul etmiyoruz. Dava konusu olayla ilgili olarak davalı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Davacılar Vekili
Cevap dilekçesi ve ekleri okundu. Davalı —— vekilinden soruldu:
Davalı —— vekili beyanında: Manevi tazminata ilişkin dava yönünden cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, dava konusu olayla ilgili olarak davacı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı.
Davalı —— Vekili
HMK’nın 140/1.maddesi kapsamında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda;—- plakalı araç arasında—- tarihinde meydana gelen ve davacıların murisi ——— sonuçlanan trafik kazasına bağlı olarak talep edilen manevi tazminat şartlarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı yönünden sorumluluğun olup olmadığı, varsa kusur paylaşımının ne şekilde olduğu, manevi tazminat şartlarının gerçekleşmesi durumunda her bir davacı yönünden miktarının ne olması gerektiği hususlarının aydınlatılmasının gerektiği tespit edildi.
Bu durumun tespiti ile açık ön inceleme duruşmasına devam olundu.
HMK’nın 140/2.maddesi kapsamında taraflar sulh ve arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatılarak sulhe veya arabuluculuğa teşvik edildi.Soruldu;
Davacılar vekili beyanında: Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sulh olma ve/veya arabuluculuğa gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur dedi.
Davalı ——– vekili beyanında: Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sulh olma ve/veya arabuluculuğa gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur dedi.
Beyanlara nazaran sulh ve arabuluculuğa teşvik imkanı olmadığı anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GGD:
Tarafların arasındaki uyuşmazlığın — plakalı araç ile — plakalı araç arasında —- tarihinde meydana gelen ve davacıların murisi ——vefatı ile sonuçlanan trafik kazasına bağlı olarak talep edilen manevi tazminat şartlarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı yönünden sorumluluğun olup olmadığı, varsa kusur paylaşımının ne şekilde olduğu, manevi tazminat şartlarının gerçekleşmesi durumunda her bir davacı yönünden miktarının ne olması gerektiği hususlarının hususlarının aydınlatılmasının yönelik olduğuna,—–
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Dosya kapsamına nazaran incelenmesi gereken herhangi bir hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazının bulunmadığı ve bu yönlerden bir engel olmadığı anlaşıldı.
Dosya incelendi:
GGD:
Ön inceleme aşamasında yapılacak başka işlem kalmadığından tahkikat aşamasına geçilmesine ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesine,—–
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Davacılar vekiline soruldu: Bize göre tahkikat tamamlanmıştır, önceki beyanlarımızı tekrarla karar verilmesini istiyoruz, dedi.
Davalı —– vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, kusura yönelik itirazlarımızın aydınlatılmasını istiyoruz, dedi.
Bekletici mesele talebi yönünden soruldu:
Davalı — vekili : Ceza davasının sonucunun beklenmesini istiyoruz dedi.
Davacılar vekili : Bekletici mesele talebini kabul etmiyoruz, Ceza dosyasında kusur durumu aydınlatılmış ve karar da verilmiştir, İstinaf aşamasındadır, dedi.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasının zapta geçen şekilde konusuz kaldığı hususunun gözetilmesine;
B) Manevi tazminat davası yönünden :
1-Davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran hukuki yarar görülmediğinden keşif yapılmasına ve tanık dinlenmesine yer olmadığına,
2-HMK. Madde 147 düzenlemesi gereğince; duruşmada hazır olan taraf vekillerine tahkikat duruşmasına gelmeleri aksi halde belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan Mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri, tahkikatın sona erdiği duruşmada sözlü yargılamaya geçileceği, sözlü yargılama için duruşmanın ertelenmesi halinde taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği ve 150 nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, yokluklarında hüküm verileceğinin huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
3-Davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran ceza davasının bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına,
4-Davanın niteliğine ve dosya kapsamına nazaran adli yardım kararının korunmasına ve gereğinin kalemce gözetilmesine,
5-Zapta geçen beyana göre —– sayılı dosyasına müzekkere yazılarak gerekçeli karar ve dayanak kusur raporu örneğinin istenmesine,
6-Maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeni ile davalı sigortaya yazılan müzekkere cevabının beklenmesine gerek olmadığına,
7-Tahkikatın tümü hakkında istiyorlarsa yazılı beyanda bulunmaları için taraf vekillerine 2 hafta süre verilmesine,
—–
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Gerekli kısımları yukarıya aynen aktarılan tutanak içeriğinden de anlaşılacağı üzere davalı ——şirketi tarafından dava açıldıktan sonra poliçe limiti —- davacı tarafa ödenmiş olması nedeni ile davacılardan ——- adlarına açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davası her iki davalı yönünden de konusuz hale geldiğinden tarafları ve konusu bu şekilde olan maddi tazminata ilişkin dava hakkında bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş olup, dosya kapsamına ve ödeme tarihine nazaran davalı taraf davaya sebep olduğundan yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Davacılar vekili —- tarihli dilekçesinde söz konusu ödeme nedeni ile usul ekonomisi gereği davanın devam ettirilmemiş olduğu belirtilerek ödeme yapılan ——–üzerinden nispi avukatlık ücreti talep etmiş ise de, belirsiz alacak davasının niteliği, harçlandırılmış talep arttırım dilekçesinin söz konusu olmaması, ödemeye bağlı konusuz kalmaya ilişkin düzenlemeler, avukatlık ücretine harca tabi matrahın esas alınması gereği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bu talep yerinde görülmeyerek maddi tazminat davası yönünden harç ve avukatlık ücretinde dava dilekçesindeki değer olan —- esas alınmıştır.
Manevi tazminata ilişkin dava yönünden sözlü yargılamanın yapıldığı —– tarihli duruşmada alınan beyanlar;
”…
Davacılar Vekili — ve —davalı ——— duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Tahkikatın tümü hakkında davacılar vekili tarafından yazılı beyanda bulunulduğu anlaşıldı.
Davalı—- vekili tarafından —- tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının talep edildiği ve bu talep üzerine icra dosyasına müzekkere yazılarak talebin değerlendirilmesinin duruşmaya bırakıldığı, ——Esas sayılı cevabı yazısında — tarihi itibari ile dosyaya borçlu tarafından —– yatırılmış olduğu bilgisinin verildiği anlaşıldı.
Davacılar vekillerinden soruldu: zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, — tarihli dilekçemizin ve kinde sunduğumuz raporların da değerlendirilmesini istiyoruz, haczin kaldırılması talebini kabul etmiyoruz dediler.
Davalı— vekilinden soruldu: zapta geçen — tarihli dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, —- tarihli dilekçemizde belirttiğimiz sebeplerle Mahkeme nihai karar verecekse nihai kararla birlikte, aksi halde ara kararla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istiyoruz dedi.
Davalı —-şirketi vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, bizim açımızdan talep edilen maddi tazminat davası konusuz kalmıştır, dedi.
Tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılama duruşmasına geçildi.
Taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendi,
Davacılar vekilleri talebimiz gibi karar verilsin dediler.
Davalı —–vekili : maddi tazminat davası konusuz kalmıştır, buna göre karar verilmesini istiyoruz, manevi tazminat davası yönünden ise taktiri Mahkemeye bırakıyoruz ancak ölçülü bir takdiri temenni ediyoruz ayrıca ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebini tekrarlıyoruz dedi.
Davalı —–şirketi vekili : bizim açımızdan konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında gerekli usuli karar verilmesini istiyoruz dedi.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
—-
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davalı —- vekili tarafından ibraz edilen—- tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edildiğinden, bu talebe bağlı olarak yukarıya aynen aktarılan tutanağa yansıyan yazışmalara bağlı olarak ve duruşma tarihi gözetilerek bu itiraz da nihai kararla birlikte aşağıdaki şekilde karara bağlanmıştır.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen —– dosyası üzerinden işlem gören davanın eldeki davaya konu olay nedeni ile davalı-sanık — aleyhine açılan kamu davasına ilişkin olduğu, bu dosya üzerinden temin edilen rapora göre —- asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffa — kusurunun bulunmadığı,— tarihinde —- Karar sayılı karara bu raporun esas alınarak sanığın taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
——— göre davacılardan—- tarihinde vefat ettiği; — olduğu, ——- —– doğumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davacıların müteveffa ile yakınlık derecesine, mahkumiyete ilişkin karara, davalı tarafın savunmalarına ve dosya kapsamına nazaran hukuki yarar görülmediğinden keşif yapılmasına ve tanık dinlenmesine yer olmadığına karar verildiği gibi, söz konusu ceza davasının bekletici mesele yapılmasına da gerek görülmemiştir.
Tarafların mali ve içtimai durumları araştırılarak manevi tazminata ilişkin davanın aydınlatılmasını sağlayacak deliller toplanmış olup, mahkumiyete ilişkin karar, söz konusu karara esas alınan ve olayın oluş şekli ile dosya kapsamına uyumlu olup Mahkememizce de yeterli görülen kusura ilişkin rapor, müteveffanın kusursuz olması, yaşı, davacılar ile yakınlık derecesi, davacılardan —— tedavisine ilişkin dosya kapsamına yansıyan veriler, davalının ödeme gücü ve bunu etkileyen tedavisine ilişkin dosyaya yansıyan veriler, olay tarihi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bütün davacılar yönünden manevi tazminat için aranan maddi ve yasal şartların olayda gerçekleştiği; bütün davacıların manen zarar gördüklerinin—— olduğu, davalının tam kusurluluğa bağlı sorumlu olduğu; aslı olanın insan yaşamı olması ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabın hiç bir maddi değerle telafi edilemeyecek olmasına rağmen davacılarda manen tatmin duygusu uyandıracak, davalı bakımından ödeme gücü ile sınırlı olarak caydırıcılık etkisini gösterecek tazmin niteliği ile davacıların yakınlık dereceleri, doğum tarihleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde anne-baba olan davacılardan her biri lehine ——– olan davacılardan her biri lehine ——- manevi tazminat takdir edilmesinin olayın ağırlığı ile orantılı ve davalının ödeme gücü dahilinde olduğu kanaatine varıldığından bu doğrultuda manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup, ihtiyati haciz kararına esas şartlar korunduğundan ve nihai kararla birlikte daha güçlü yargısal bir durum ortaya çıktığından ihtiyati haczin kaldırılması talebi yerinde görülmeyerek bu talebin reddine de karar verilmiştir.
Ayrıca maddi tazminat davası yönünden 6325 sayılı Kanunun 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine konu arabuluculuk zorunlu gideri yönünden de karar verilmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki her ne kadar olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de — tarihli olaya bağlı olarak vefatın — tarihinde gerçekleşmiş olması ve davanın ölüme bağlı niteliği ile hükme esas alınan olgunun vefat olması karşısında — tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Davacılar ——tarafından bütün davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davası yönünden:
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Adli yardım kurumundan istifade edilmesi nedeni ile başlangıçta harç alınmamış olması da gözetilerek sonuçta dava tarihine göre 44,40 TL başvurma harcı ve karar tarihine göre 59,30 TL maktu karar harcı olmak üzere toplam 103,70 TL harcın davalılardan müştereken ve mütelsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davalı —şirketinin —-bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak — tarafından yapılan ve—- zaruri giderin davalılardan müştereken ve mütelsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davalı —–şirketinin —–bedelinin—- hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; davalı —-şirketinin —-bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
5-Davacılar vekili için gerekçede açıklanan değer üzerinden ve tarifenin ”…ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez…” şeklindeki 13/2 düzenlemesine bağlı olarak 1.000 TL nispi avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; davalı —–şirketinin ——bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
6-Davalılar tarafından yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturmaya yer olmadığına,
B)Bütün davacılar tarafından davalı—- aleyhine açılan manevi tazminat davası yönünden:
1-Davanın kısmen kabulü ile;
a)— manevi tazminatın — ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
b)—- yönünden — manevi tazminatın —- ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
c)— yönünden— manevi tazminatın —- ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
d)— yönünden— manevi tazminatın — ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
2-Adli yardım kurumundan istifade edilmesi nedeni ile başlangıçta harç alınmamış olması da gözetilerek sonuçta dava tarihine göre 44,40 TL başvurma harcı ve kabule konu toplam değer üzerinden hesaplanan 32.788,80 TL nispi karar harcı olmak üzere toplam 32.834 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Kabule konu toplam değer üzerinden davacılar vekili için tarife gereğince hesap ve takdir edilen 41.050 TL nispi avukatlık ücretinin bu davalıdan alınarak davacılara müştereken ödenmesine,
5-Redde konu toplam değer üzerinden bu davalı vekili için tarife gereğince hesap ve takdir edilen 15.350 TL nispi avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak bu davalıya ödenmesine,
C)İhtiyati Haczin kaldırılması talebi yönünden:
1-Talebin reddine,
2-Görülmekte olan bir dava içinde karar verilmiş olması nedeni ile:
a) Harç alınmasına yer olmadığına,
b) Avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
c) İtiraz yönünden taraflarca yapılmış özel bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
D)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlİlişkin olmak üzere Davacılar—— davalı ——— yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2021