Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/955 E. 2022/157 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/955 Esas
KARAR NO: 2022/157
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/12/2019
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için —– icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise — tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibi açısından barca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkil şirket yetkililerince —-kaçak elektrik kullanımının belirlendiğini ve — numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, görevli Mahkemenin —- olduğunu, zira kaçak elektrik tüketiminin haksız fiil niteliğinde olup, genel mahkemelerin görev alanında olduğunu, kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden müvekkil şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığını ve ——-uyarınca icra takibine konu borcun tahakkuk ettirildiğini, yapılan itirazın hiçbir hukuki dayanağı olmamakla birlikte müvekkil şirketçe yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının kaçak olarak tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek,—- dosyası sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak —-değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek — takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: Davalı tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; şirket kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —-, — Kaçak/Usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanağı,Kaçak Elektrik Tahakkuk Hesap Detayı,Tüketim Ekstresi, Faturalar,Tesisata İlişkin Sayaç Okuma Sonuçları, Ticaret Sicil Kayıtları, Bilirkişi Raporları, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın İptali ve tazminat (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——-getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde;——Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —-yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —–Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin,——- dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi yapılmadan kaçak elektrik kullanılması nedeniyle tutulan tespit tutanağı ve tahakkuka dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğinden bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve davalı, davaya cevap vermediğinden usulen iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketten tüm kayıtları celbedilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir —-bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —— tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda özetle ve mealen ; davacı tarafından ticarethane olarak kullanılan tesisatta abonesiz sayaçtan elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, sayacın imal yılının —– olduğunu, kaçak kullanımın ne zaman başladığı ve kaçak tüketim miktarına ait doğru bilgi ve bulgu olmadığı, bu nedenle kaçak kullanım miktarının —-hesaplandığını ,buna göre çıplak tarifeden bedelin—olduğunu, —-dahil hesaplanan bedelin ise —-olduğuna ilişkin tespit, hesap ve görüşlere yer verilmiştir. Mahkememizce işbu rapor davacı vekiline ve davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı verilen beyanlarda değerlendirilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekilinin itirazı üzerine bilirkişiden itiraza konu hususlar hakkında ek rapor istenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ‘kesme ve mühürleme tutanağı ışığında yapılan yeniden değerlendirmeye göre vergi ve cezalar dahil —–alacak hesabı yapılmıştır. Anılan ek raporda davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiştir. Buna ilişkin davacı vekili tarafından sunulan beyan ve itirazlarda değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirmede bilirkişi raporlarına karşı davalının herhangi bir itiraz bildirmediği, dosyaya sunulu kaçak elektrik tespit tutanağına göre davalının sözleşme olmadan tüketim yaptığının sabit olduğu, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile faiz, vergi ve ceza hesabı birlikte değerlendirildiğinde icra takibine konu edilen alacağın varlığı ve miktarının doğru olduğu anlaşılmıştır. Binaenaleyh; davacı şirketin davasını, TMK’nın 6 ve HMK’nın 190 maddeleri gereğince mevcut bilirkişi kök ve ek raporları, tespit tutanağı ve sair tüm deliller de gözetildiğinde açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi kök ve ek raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda kaçak elektrik tüketim tutanağına göre yapılan tüketim miktarının, —–hesaplanmasının ve dolayısıyla borç miktarının davalı tarafından bilinmesinin beklenmemesi , hüküm sonucuna yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve mahkememizin hukuki takdir ve değerlendirmesi sonucunda ulaşılması karşısında davalı-borçlu yönünden mevcut alacak/borç likit/muayyen olmadığından İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi ise dinlenmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun—- dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.037,37 TL karar ve ilam harcının 537,16 TL peşin harç ile icra dosyasında yatırılan 222,19 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 2.278,02 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 537,16 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 110,25 TL posta masrafı ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.198,21 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 6.580,39 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirket temsilcisinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022