Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/951 E. 2021/656 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/951 Esas
KARAR NO: 2021/656
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi ile müvekkili arasında müvekkiline ait —- plaka sayılı aracın sigortalanması için—- sözleşmesi imzaladığını, müvekkiline ait———– tarihinde tek taraflı trafik kazası ile hasarlandığını, İşbu kaza sonrası aynı gün davalı sigortacıya ihbar yapılarak kaza sonrası işlemler yapılarak araç hasarının tespiti için eksper talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından — hasar dosyası açılarak kendi eksperleri tarafından düzenlenen — tarihli tespitler sonrası nihai olarak hazırlanan —- sonrası aracın pert total olarak işlem göreceğinin müvekkiline bildirildiğini, davalının —- ay kadar uzun bir süre müvekkilini bekletip araçsız bıraktıklarını nihayetinde kendi eksperleri tarafından düzenlenen rapor tarihinde düzenledikleri ekte sunulu yazı ile hiçbir gerekçe göstermeksizin daha önce kabul ettikleri poliçe tazminat bedelini ödeme taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin—- ay kadar araçsız kaldığını ve bu sürenin sonunda aracının hasarlanmasından dolayı ödeneceğini beklediği poliçe tazminat bedelinin ödenmemesi üzerine taraflarına dava dilekçesi ekinde sunulu bağımsız eksper tarafından düzenlen – tarihli hasar ekspertiz raporu alınarak aracın piyasa bedeli , sovtaj bedeli ve sigortadan istenebilecek tazminat tutarlarının tespit ettirildiğini, bu eksper raporuna göre davalı sigorta şirketinin sovtaj bedeli düştükten sonra ödemesi gereken tutar — olduğunu, müvekkilinin daha fazla zarar görmemek için satış sözleşmesi ile aracını sovtaj bedeli üzerinden 3.şahsa sattığını, kalan bedelin — aracın kaza sonrası yetkili servise çekilmesi için ödenen çekici masrafının —-ödenmesi için yapılan arabulucu görüşmesi de sonuçsuz kaldığından işbu davayı açma gereği doğduğunu belirterek davanın kabulüne ve sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan — sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat alacağı ve — çekici masraf bedeli olmak üzere toplam: —- alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline delillerin tebliğ edilmediğini, cevap verebilmesi için öncelikle müvekkiline delillerinde tebliğ edilmesi gerektiğini, davaya konu olayda sürücü değişikliğinin söz konusu olduğunu, meydana gelen zararlar sürücü değişikliği hallerinde kara taşıtları —- uyarınca sigorta teminatı dışında olduğunu, bahsedilen kazada kaza yapan sürücünün — yeterli sürücü belgesi bulunmayan — tespit edildiğini, — yaşında olması ve ehliyetinin olmaması hususları sebebiyle davacının tazminat taleplerinin — teminat dışında kaldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen –tarihli kazaya karıştığı belirtilen, — aracın müvekkili olan şirkete— tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami — sınırlı olduğunu, Müvekkili—– yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, açılmış olan bir ceza dosyası var ise celp edilmesini gerektiğini ve meydana gelen kazada sürücünün kuşkuya mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesini, DEĞER KAYBINDAN SÖZ EDİLEBİLMESİ İÇİN ARACIN İLK VE TEK HASARI OLMASI gerektiğini, aRAÇTAKİ DEĞER KAYBININ TESPİT EDİLEBİLMESİ İÇİN ARACIN ÖNCEKİ HASARLARININ DA İNCELENMESİ VE BUNA GÖRE BİR DEĞERLENDİRME YAPILMASI GEREKtiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : —— ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Tek taraflı Trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen hasar nedeniyle oluşan maddi zararın —– kapsamında sigortacıdan tahsili istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde tazminat nedeni olarak; ——- dayanmaktadır. Bu anlamda taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürüsünün değişip değişmediği ve kaza nedeniyle meydana gelen rizikonun ve zararın kasko poliçesi teminatı kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Olay tarihi olan — hariç olmak üzere, bu maddenin —– ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir. Diğer taraftan, poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —- uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra, oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin —- sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
—- değişikliklerden sonraki yerleşik içtihatlarında ise ; genel şartların—– göre, kural olarak sigortacının zararın teminat dışında kaldığını ispat etmesi gerekmekte ise de, sigortalı yine aynı hükümler uyarınca, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde, sigorta teminatı dışında kalan bir hususu ,sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse, ispatın yer değiştireceği ve oluşan rizikonun teminat içinde kaldığının ispat yükünün sigortalıya geçeceği, sigortalı araç sürücüsünün kaza yerini —- zorunlu nedenlerle terk etmesi nedeniyle zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispatlaması gerektiği kabul edilmektedir.
Öte yandan taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekmektedir.
Yapılan yargılama, anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve —– ışığında somut olaya bakıldığında davacının maliki olduğu—-tarihinde dosyaya mübrez kaza tespit tutanağına göre park halinde bulunan—- plaka sayılı araca çarptığı ve araçlarda maddi hasar meydana geldiği açıktır. Ayrıca kaza sırasında aracın davalı sigorta şirketine —– olduğu da uyuşmazlık dışıdır. Kaza tespit tutanağına göre kazanın — sularında meydana geldiği , sürücüsünün ise —-olduğu ve sürücü belgesine sahip ve alkolsüz olduğu görülmektedir. Dosyaya alınan — sahibinin davacı — değiştiği savunulan sürücünün ise oğlu/yeğen —-olduğu ve bu kişinin kaza tarihi itibariyle—– olmadığı ve sürücü ehliyetnamesine sahip olmadığı da tartışmasızdır. Dosyaya mübrez — ihbar otomasyon arşiv tutanağına göre —–kaza sonrasındaki telefon görüşmeleri,—- araçta bulunduğu hem kendisi hem de amcası tarafından açıkça beyan edilmesine rağmen —- alınan kişilerce tek bir kişiden bahsedilmesi ve bu kişinin de çelişkili olmakla birlikte —- ifade edilmesi, özellikle mahkememizce de talimat mahkemesi yanında bizzat huzurda da beyanı alınan tanık — çelişkili ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyen ve mahkememizce tamamen davacı aleyhine değerlendirilen beyanları, ( Çarpma sesini duyduğu anda sokağa girdiğini ve araçta sadece sürücüyü gördüğünü ve onu araçtan çıkardığın beyan etmiş oysa —– araçta sağ koltukta uyuduğunu beyan etmiştir.- Araştırma dosyası beyanında motosiklet kullandığını beyan etmesine rağmen mahkemelerdeki beyanında bisiklet olay yerinden geçtiğini beyan etmiştir.- O gün kazanın olduğu mahallede arkadaşında kaldığını ve erken saatlerde tesadüfen oradan geçtiğini beyan etmiştir. – İlk ifadesinde sürücünün —- ikinci ifadesinde ise —- olduğunu beyan etmiştir. vb) araç ters dönmesine ve araçtan tanıklarca çıkarıldığı beyan edilmesine rağmen sürücü olduğu iddia edilen —-hiçbir yaralanma ve sağlık sorunu belirtisi göstermemesi, hiçbir sağlık kuruluşuna gitmemesi, tanıkların her nasılsa birbirlerinden hiç bahsetmediği halde her iki tanığın da aynı kişiyi araçtan çıkardığını beyan etmesi, davacının yazılı beyanında —- kaza yaptığını söylemiş, ben kaza yerine gittiğimde kazayı —- şeklindeki beyanı karşısında davacı ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerce sigortacıya doğru ihbar yükümlüğüne uyulmadığı, olayın akışının ve gerçekleşme biçimi yanında özellikle kaza sonrasındaki davranış ve geliştirilen savunma strateji ve kalıplarının hakimlik yaşam bilgi ve tecrübelerine göre son derece sarih ve maruf eylemler olduğu ve olayın özelliklerine göre sürücü değişikliği yapılmadığı ve hasarın teminat kapsamında kaldığına ilişkin ispat yükünün davacı sigortalıya geçtiği sonuç ve vicdani kanaati hasıl olmuş ve dolayısıyla zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığı — kapsamında usulüne uygun olarak ispat edilemediğinden davanın esastan reddine karar verilmiştir. —-
— yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddelesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 1.030,70 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 971,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine.
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi uyarınca AÜT uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca 8.646,02, TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ———- İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021