Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/936 E. 2023/844 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/936
KARAR NO : 2023/844

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
Birleşen —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas Sayılı Dosya
Tarafları

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davası ile birleşen istirdat davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının, dava dışı —–açık adresinde yer alan taşınmazlarda, davalının yürüttüğü mimarlık faaliyetinin parçası olan ahşap işlerin davacı şirkete yaptırılmasına ilişkin olarak, davalının yüklenici, davacının alt yüklenici olduğu, eser sözleşmesi niteliğinde ve KDV hariç olmak üzere 743.970 TL bedeli içerir şekilde 20.02.2019 tarihinde ahşap işleri hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket tarafından sözleşmenin 6.2 ve 8 numaralı maddeleri uyarınca davalı yana 21.02.2019 düzenlenme tarihli 200.000 TL tutarında teminat senedi ve —– tarafından davalı lehine düzenlenen 30.04.2020 tarihine kadar geçerli 56.600 TL tutarında bir kesin teminat mektubu teslim edildiğini, 20.02.2019 tarihli sözleşme ve ekleri uyarınca davacının, davalının hazırlandığı projelere/çizimlere uygun imalat sürecinde davalının çalıştığı,—– Yetkililerinin bilgisi ve onayı doğrultusunda yapıldığını, teklif hazırlanırken tek yüz hesaplanarak fiyat teklifinde bulunulan ahşap lamellerin dört tarafının da görülmesi gerekliği üzerine 41,5 m2 olan metraj 82 m2 olarak değiştirilerek iş yapıldığından 22.869 TL fark alacağı doğduğunu, yine teklif hazırlanırken lake kaplama olarak belirtilen duvar ve kapakların parlak lake kaplama olarak yapılmasının talep edilmesi üzerine 65.000 TL fark alacağı doğduğunu, bunla birlikte Sözleşme kapsamındaki işlerin yapılma sürecinin ( Şubat- Nisan 2019 dönemi) esnasında, davalı ve çalışanlarının talebi ve hazırlattıkları proje ve çizimler dikkate alınarak, davacı şirket tarafından sözleşmenin “12-5(ii), 12.6 ve 12.7” maddeleri uyarınca bedeli Sözleşmede belirlenen bedel dışında ödenmek üzere, CEO veHissedar 48 m2 boyutunda kavisli kumaş duvar kaplamaları, CEO odası kavisli kumaş kaplama yanı 4,2 m2 meşe ashap duvar kaplaması, CEO odası 22 m2 boyutunda tavan ahşabı, CEO odası lavabosunda yer alan lavabo tezgahının meşe ahşap kaplaması, CEO odası lavabosunda yer alan klozetin 3,19 m2 boyutunda sert meşe kaplaması, 6m2 boyutunda hissedar odası dolabı, hissedar odasında yer alan 45 m2 meşe ahşap kaplaması, 3 toplantı odası için 20 m2 boyutunda kumaş kaplaması, dolap arası ve desk altına yapılan sarı laminat ve desk altı —-kaplamalar olmak üzere 110.765,00 TL tutarında ek işler yapıldığını, davacı şirket tarafından düzenlenen ve davalı çalışanları tarafından imzalanan sevk irsaliyelerinden görüleceği üzere sözleşme kapsamında ve sonradan talep edilen ek işler için malzemelerin davacı tarafından sağlandığını ve yapılan tüm işler için fatura düzenlendiğini, davacının toplam 997.381,90 TL tutarındaki alacağından 773.000 TL’sin ödendiğini, 224.381,90 TL bakiye borcun ödenmediğini, sözlü ve e-posta yoluyla ilettikleri taleplerine olumlu dönüş alınmaması üzerine davacı şirket tarafından ödenmeyen bakiye alacak bedelinin ödenmesi talebinin iletilmesi ve düzenlenen son faturanın kayıtlarına geçirilmesi amacıyla davalıya —- Noterliğinin 03.10.2019 keşide tarihli —–yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafından—–.Noterliği’nin 14.10.2019 keşide tarihli ve —– yevmiye numaralı ihtarname ile haksız bir şekilde faturaya itiraz edildiğini beyan ederek, delil tespiti talepleri olduğunu, sevk irsaliyelerinde belirtilen malzemelerle faturalarda içerikleri belirlenen ahşap işlerin proje ve teknik gerekliliklere uygun yapıldığının, ayıpsız olarak mevcut olduğunun ve ek işlerin serbest piyasa fiyatlarının faturalarda belirtilen miktarlara uygun olduğunun tespitine, davanın kabulüne, kısmi dava olarak şimdilik 10.000 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmistir.
Asıl davada davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ahşap işleri ve montajın sözleşme ve eklerine aykırı olarak yapıldığını, davacının edimlerini ifa etmediğini, sözleşmenin 2.1 maddesinde “işyerinde yapılacak olan tüm ahşap işler alt yüklenici tarafından iş özleşmede belirlenen tarihte yapılacak”yine 3.1 maddesinde ”alt yüklenici taahhüdi tümünü, en geç 22.04.2019 tarihinde tamamlayarak geçici kabule hale getireceğini, taraflar arasında 29.04.2019 tarihinin kesin kabul olarak belirtildiğini, buna rağmen ahşap işlerin sözleşmeye uygun olarak kabule hazır hale getirilmediğini, teslim tarihi olan 29.04.2019 tarihinde duvar panoların takıldığı, henüz kapıların dahi gelmediğini, bu şekilde sözleşmenin 4.2 maddesi gereği, iş programına uyulmadığının sabit olduğunu, akdedilen sözleşme ve eki proje, teknik şartname, mimari şartname, malzeme listesine aykırı imalatlar nedeniyle davalının maddi zararı olduğunu, davalı maddi zararının, temizlik için ödenmek zorunda kalınan 32.000 TL, eksik işlerin ödenmesi için harcanan 60.000 TL, iş sahibi tarafından kesilen gecikme bedeli 40.000 TL, işin zamanında bitmemesi için mimara ödenen 35.000 TL ve işin yapılması sırasında verilen zararların 5.000 TL civarında olduğunu ve kapıların düşmesi nedeniyle 16.12.2019 tarihinde 8.000 TL daha ödendiğini beyan ederek, haksız davanın reddi ile, sözleşmeye uygunluk için gerekecek malzeme ve işçilik bedellerin tespiti ile belirsiz alacak olarak şimdilik 5.000 TL’nin temerrüt tarihi olan 18.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile tahsiline, sözleşmenin gecikme cezası başlıklı 131 maddesi gereğince teslim şartı gerçekleşmediğinden gecikilen her takvim günü için 1.290 TL olmak üzere hesaplanacak en az 74.397 TL gecikme cezasının ödenmesi gerektiğinin tespiti ile şimdilik 10.000 TL gecikme cezasının temerrüt tarihi olan 18.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile tahsiline, davalının uğradığı maddi zarar (temizlik için ödenen 60.000 TL, işin zamanında bitmemesi için mimara ödenen 35.000 TL, işin yapılması sırasında verilen zarar (cam kırılması vs.) 13.000 TL, iş sahibi tarafından davalıya gecikme bedeli 40.000 TL) 180.000 TL’nin üzerinde olmakla birlikte maddi zararın tespiti ile maddi zarara ilişkin kısmi dava niteliğinde şimdilik 5.000 TL’nin temerrüt tarihi olan 18.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davacı karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın hem cevap dilekçesinde hem de karşı dava dilekçesinde iddia ettiği hususların, dava dilekçeleri ekinde sunulan ve davalı yan tarafından keşide edilen —-Noterliği’nin 14.10.2019 keşide tarihli ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesinde dile getirilen, müvekkilinin haklı taleplerini ötelemek ve alacağını tahsil sürecini geciktirmeye yönelik hususlardan farklı olmadığından, ilgili ihtarnamede ifade edilen hususların dava dilekçelerinde çürütüldüğünü, dava dilekçelerinde yer alan hususları tekrarladıklarını, karşı dava dilekçesinin ekinde yer almakla karşı davanın temelini oluşturan delillerin hukuki dayanak ve somut gerçeklikten yoksun olduğunu, ayıplı olduğu iddiasıyla ortaya atılan işlerin yapıldığının sabit olduğu, Teklif ve Keşif Özeti kapsamında hangi işin yapılmadığının soyut bir biçimde dahi net olarak ortaya konulamadığı, taraflarına sunulan, işin sözleşmeye uygun ve davalı yanın onayı doğrultusunda yapıldığını gösterir e-posta yazışmaları ve müvekkili şirket tarafından bakiye sözleşme bedelinin ödenmesi talebini içerir ihtarname keşide edilene kadar hiçbir ayıp bildiriminde bulunulmaması hususu başta olmak üzere diğer delillerle ortada olduğunu, yapılan banka havalelerinden 22.05.2019 ve 14.06.2019 tarihli olan ödemelerde dava dışı şirketin somut uyuşmazlığa konu işlere dair yaptığı herhangi bir işten dolayı ödeme yapıldığına dair hiçbir açıklama bulunmazken, müvekkili şirketçe davalı yana gönderilen ihtarnamenin tebliğinin ardından 30.10.2019 tarihinde yapılan havalenin açıklama kısmına ilk defa —– grubu eksik tamamlama” ibaresi eklenerek olası hukuki uyuşmazlıkta gerçeğe uygun olmayan delil oluşturma çabasına girildiğini, yalnızca davacı müvekkiline değil, alçıpan, elektrik, cam işleri için dava dışı birçok üçüncü şahıslarla sözleşme düzenleyerek onları Alt Yüklenici olarak çalıştıran ve kendi mimarlık işinin tamamını 2019 yılı Haziran ayı başlarında dava dışı İş Sahibi —- teslim eden davalı yan, iş sahasının işin niteliği gereği kirlenmesini ve birçok alt yüklenicinin yaptığı kirlilik yalnızca ve tamamen müvekkil şirketçe yapılmışçasına gerçek dışı bir anlatımla, yaptığını iddia ettiği temizlik giderlerini hukuka aykırı şekilde müvekkil şirketten talep etmesinin kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek haklı davalarının kabulüne, haksız karşı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, tacir olan taraflar arasındaki eser sözleşmesi niteliğindeki 20.02.2019 tarihli Ahşap İşleri Hizmet Sözleşmesi uyarınca teminat amacıyla davalı yana teslim ettiğini, teslim edilen —–Şubesi tarafından davalı yan lehine düzenlenen 22.02.2019 tarihli, —- sayılı ve 59.600,00 TL teminat tutarlı kesin teminat mektubunun, davalı tarafından müvekkil şirkete iadesi gerekmekte iken, veriliş amacına ve halihazırda müvekkil şirkete borçlu olunmasına dair somut duruma aykırı şekilde 08.04.2020 tarihinde nakde çevrilmiş olması nedeniyle ilgili 59.600,00 TL tutarının, Arabuluculuk Son Tutanağının düzenlendiği 11.09.2020 tarihinden itibaren tacirler arası işlemlerde uygulanan avans faiziyle birlikte davalı yandan alınarak davacı müvekkil şirkete iadesine, huzurdaki davanın HMK’nın 166. maddesi uyarınca bağlantılı olan —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı davasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, bunun üzerine —-. Noterliğinin ihtarnamesi keşide edilerek, sözleşmeye uygunluğun teminat kullanılarak sağlanacağının bildirildiğini, ihtara rağmen eksikliğin giderilmediğini, eksik kalan işlerin müvekkili tarafından tamamlandığını beyan ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı ile birleşen dosya davacısı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Asıl dava kapsamında davacı müvekkili şirketin davalıdan toplam 201.819,72 TL ve temerrüt tarihlerinden itibaren işleyen avans faizi yönünden alacaklı olduğunu, bununla birlikte karşı dava yönünden davalı/karşı davacı yanın da müvekkil şirketten toplam 52.090,00 TL alacaklı olduğu, yanı sıra davalı/karşı davacının karşı dava ile talep ettiği tutarların asıl davadaki müvekkil şirket alacağından mahsubunu talep ettiği, bu mahsup işleminin alacakların doğma tarihleri ve karşılıklılık ilişkisi sebebiyle ancak asıl dava alacağıyla takas/mahsup işlemine konu edilebileceği ve mükerrer olarak talep edilememesi adına birleşen dava dosyasındaki müvekkil şirket alacağından ikinci kez mahsubunun mümkün olmadığını, asıl dava ve karşı davaya konu alacakların aynı dönemde karşılıklı şekilde doğduğunu, asıl davanın açılma tarihi itibariyle raporlardaki hesaplama doğrultusunda davalı/karşı davacının müvekkil şirkete faiz dışında ana para yönünden mahsup/takas sonrası 149.729,72 TL borçlu olduğunu, halihazırda bu borcunu ifa etmekten imtina ettiği gibi karşılıklı alacakların mahsubu sonrası herhangi bir alacak hakkı bulunmadığı halde birleşen davaya konu teminat mektubunu iade etmek yerine sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak haksız şekilde nakde çevirerek müvekkili şirkete olan mahsup/takas sonrası faiz dışı borç tutarının toplam 209.329,72 TL seviyesine çıkmasına neden olacak şekilde hareket ettiğini, tüm bu açıklamalar kapsamında davalı/karşı davacının mahsup talebi ve alacaklar arasındaki karşılıklılık ilişkisi dikkate alınarak, karşı dava yönünden hesaplanan 52.090,00 TL tutarındaki davalı yan alacağının doğrudan asıl davada müvekkili şirket alacağı olarak hesaplanan 201.819,72 TL tutarıyla takasa/mahsuba konu edilmesi gerektiği, bu bakımdan asıl ve karşı davalara konu alacakların mahsubu sonrası asıl davada müvekkili şirketin 149.729,72 TL alacağı bulunduğu, işbu ıslah dilekçesi ile dava tarihinde kısmi dava kapsamında 10.000,00 TL olarak belirtilen talep miktarının 139.729,72 TL artırılarak toplam 149.729,72 TL tutarına yükseltildiği ve temerrüt tarihleri itibariyle ticari avans faizlerinin talep edildiğini, belirtilen sebepler ve karşı davaya konu alacağın asıl dava alacağından mahsubu yapılması sebebiyle birleşen davaya konu talep miktarı olan 59.600,00 TL tutarına ilişkin karşı dava alacağının mükerrer olacak şekilde yeniden mahsubunun yapılmasının mümkün olamayacağı ve ilgili tutarın temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle ödenmesi karar verilmesi gerektiğini, tüm bunların sonucunda, ıslah işleminin ardından mahsup sonucu ortaya çıkan 149.729,72 TL asıl dava alacağı ile 59.600,00 TL tutarındaki birleşen dava alacağı taleplerinin tamamı yönünden asıl ve birleşen davaların kabulüne, davalı/karşı davacı yan alacağının halihazırda asıl dava alacağına mahsup edilmiş olması ve müvekkil şirketten başkaca hiçbir alacağı bulunmadığı dikkate alınarak karşı davanın reddine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.
Davalı- karşı davacı ile birleşen dosya davalı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, davacı karşı davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı dahil tüm itirazlarının kabulü ile haksız davanın reddine, 14.11.2021 ve 22.04.2022 tarihli kök ve ek rapor ile 152.487,00 TL olarak belirlenen alacaklarının nakde çevrilen teminat bedeli 59.600,00 TL’yi düşerek, alacaklarının 72.887,00 TL arttırılarak 92.887,00 TL olarak ıslahına, karşı davalarının kabulü ile 92.887,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 14.10.2019 tarihinden itibaren tacirler arasında mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, dava dosyası kapsamında 59.600,00 TL’lik teminatın paraya çevrilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı açıklığa kavuştuğundan ve tahsilde tekerrür olmaması için bu bedel düşülerek bedel arttırıldığından —–Asliye Ticaret Mahkemesi —–Sayılı haksız davanın reddine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.

SAFAHAT
—- Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2020 tarih—- Esas —– Karar sayılı ilamıyla; “1-Davacının açmış olduğu davasının daha önce—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas Sayılı dosyası ile açılan dava ile aralarında şahsi ve fiili irtibat bulunduğundan mahkememiz dosyasının—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—– Esas Sayılı dosyasının birleştirilmesine, 2-Esasın iş bu kararla kapatılmasına, 3-Yargılamanın —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—–Esas Sayılı dosyası üzerinden sürdürülmesine,” karar verilmiş olup birleşen dosya mahkememiz asıl dosyası arasına alınmıştır.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—-. Noterliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– Noterliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mobilyacı bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi, inşaat mühendisi bilirkişi, mimar bilirkişi, iç mimar bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Mobilya imal ve tamirciliği alanında alt uzmanlığı bulunan mobilya uzmanı bilirkişi, mimari proje alanında alt uzmanlığı bulunan mimar bilirkişi, borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar alanında alt uzmanlığı bulunan hukukçu bilirkişi ve ticari işletme ve şirketler muhasebesi alanında alt uzmanlığı bulanan mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafça sözleşmenin gereğinin ve ek işlerin yapılıp yapılmadığı, bunun sonucunda davalı taraftan 10.000 TL lik alacağı olup olmadığına dair kısmi alacak davası;
Karşı dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca eksik, hatalı ve ayıplı imalat bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan, sözleşmeye aykırılık hususunun giderilmesi için 5.000,00 TL, maddi zarar için 5.000,00 TL, cezai şart olarak 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL alacağı olup olmadığına dair alacak davası;
Birleşen—-.ATM —– esas sayısılı davası, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya teslim edilen —– Şubesine ait 22.02.2019 tarihli 59.600,00 TL bedelli teminat mektubunun sözleşme hükümlerine aykırı olarak nakde çevrilip çevrilmediği, netice olarak davacı tarafın davalı taraftan 59.600,00 TL alacağı olup olmadığına dair maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçeleri, karşı dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosyada, dava açıldıktan sonra, davacı vekilinin delil tespiti talebinin HMK 400 vd.maddeleri uyarınca kabulüne karar verilmiş, delil tespiti yönünden yazılan talimatın bila ikmal dönmesi üzerine, davacı vekilinin bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine dair talebi değerlendirilerek, usul ekonomisi ilkesi, mahkemenin yoğunluğu, inceleme yapılacak yerin konumu ve davacı vekilinin talebi doğrultusunda bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek, dosya mobilya alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, 27.05.2020 tarihli rapora göre, ürünlerin mahallinde tek tek incelendiğinde faturadaki yazan ürünlerin tamamının yapıldığı, toplam faturanın 895.602,22 TL olarak hesaplandığı, ek işler için yapılmış olan ürünlerin toplam fiyatının 101.779,68 TL olduğu, yapılan bu işler sonucunda ürünlerde eksik yapılan, yanlış yapılmış montaj kaynaklı hataların giderilmesi için toplam fiyatın 38.650,00 TL olduğu, kalan bakiye borcun 224.381,90 TL olduğu, bu tutardan ayıplı olan ürünlerin fiyatı 38.650,00 TL çıkarıldığında 185.731,90 TL borç kaldığı rapor edilmiştir.
Tahkikata geçildikten sonra, dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek, sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi, inşaat mühendisi bilirkişi, mimar bilirkişi, iç mimar bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 15.11.2021 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defter kayıtlarında, davalı yandan 224.381,91 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defter kayıtlarında, davacı yana 2.628,78 TL borçlu göründüğü, tarafların ticari defterlerinde —- Kesin Teminat Mektubuna dair herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, tarafların 31.05.2019 tarihine kadar hesap mutabakatlarının olduğu, sonrasında davacı tarafça, davalı taraf adına dekonte edilen toplam 125.231,00 TL ve davacı tarafından 25.09.2019 tarihinde davalı adına keşide edilen —– fatura numaralı KDV Dahil 101.779,68 TL faturanın davalı tarafça ticari defterlerine da dahil edilmemesi ile mutabakatsızlığın oluştuğu, sözleşmenin 3.maddesi ve teslimin kanıtı olarak gösterilen e-posta mesajı birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmede öngörülen prosedüre uygun teslim, muayene ve kabulün gerçekleşmiş olmadığı, teslim ve kabulün sözleşmede belirtilen prosedüre göre gerçekleştirilmesi gerektiği, dosya kapsamından, ilave işlerin yapılması konusunda bir talep ve onay olduğu konusunda net bir kanaate ulaşılamadığı, mobilyacı bilirkişi tarafından yapılan tespitlere iştirak edilemediği, zira, ilave işlerin yapıldığı iddiasıyla düzenlenen, 101.779,68 TL’lik faturanın, heyetçe yerinde yapılan teknik incelemelerde, eksik ve hatalı imalatların sonradan düzeltilmesinden ve bir defa daha fatura kesilmesinden (mükerrer faturadan) kaynaklandığı görüşünün benimsendiği, davalı tarafın, davacının 895.602,22 TL’lik sözleşme karşılığı faturalarını kendi kayıtlarına işlediği ve borç kaydı yaptığı, yapmış olduğu ödemeler toplamı 773.000,00 TL’nin mahsubuyla, kendi kayıtlarına göre davacı tarafa 122.602,22 TL sözleşme karşılığı borç bakiyesi olduğunu kabul etmiş olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ön görülen ceza koşulunun, davacının, sözleşmede belirtilen işleri zamanında ve iş programı kapsamında bitirmemesi haline özgülendiğinden işin bitirilme zamanının öncelikli olarak belirlenmesi ve cezai koşul uygulanacak ise bu tarihten itibaren işletilmesi gerektiği, ayrıca, ceza koşulunun sözleşme bedelinin %10’unu geçemeyeceği belirlendiğinden sözleşme bedelinin 743.970,00 TL (KDV hariç) olarak belirlendiği dikkate alındığında, davalının talep edebileceği azami cezai şart bedelinin 74.397,00 TL olduğu, yapılan teknik inceleme sonucunda, eksik ve hatalı işlerin 60 (altmış) gün içinde tamamlanması öngörüldüğünden, cezai şartın uygulanması gerektiğinin kabulü halinde, 60 gün x 1.900,00 TL=114.000,00 TL; ancak; sözleşmede %10 şartı düzenlendiğinden, 74.397,00 TL cezai şart bedelinin ödenmesine hükmedilebileceği, davalı tarafın, davacıdan eksik işlere yönelik 78.090,00 TL talep edebileceği, bununla birlikte, davalı tarafından dosyaya bu alacak kalemleri için 62.520,00 TL talep edildiği (860.000,00 TL İki – firması için. 2.520,00 TL koltuk döşeme faturası için) sunulduğu, öte yandan, dosyada mübrez ödeme dekontlarına göre de, —- firmasına toplamda 18.300,00 TL ödeme yaptığı, davalı karşı davacının, karşı tarafın 98.500,00 TL eksik iş bedelini ikrar ettiğini belirterek bu konuda—–ekran görüntüsü sunmuş ise de, mesajın kim tarafından gönderildiği belirlenemediğinden, şirketi bağlayıcı nitelikte delil vasfına sahip olup olmadığının takdirinin Mahkemede olduğu, birleşen davadaki teminat mektubu yönünden ise, taraflar arasındaki dava konusu sözleşme kapsamında davacının ediminin teminatı olarak 1 adet 59.600,00 TL bedelli kesin teminat mektubu alındığı ve teminat mektubunun 08.04.2020 tarihinde nakde çevrildiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, söz konusu tahsilatın, taraf kayıtlarına işlendiğine dair bir tespit de yapılamadığı, bu nedenle, her iki tarafın karşılıklı borç alacak durumu belirlenirken 59.600,00 TL teminat mektubu bedelinin nakde çevrildiği tarih itibariyle davacının borcuna mahsup edilmesi gerektiği rapor edilmiş olup, taraflarca sunulan rapora itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiştir.
28.06.2022 tarihli celsede, dosya kapsamına, mahiyeyine, sunulan beyan ve itirazlara, kök ve ek raporların içeriğine göre yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek önceki bilirkişi heyetinden farklı, mobilya imal ve tamirciliği alanında alt uzmanlığı bulunan bir mobilya uzmanı bilirkişi, mimari proje alanında alt uzmanlığı bulunan bir mimar bilirkişi, borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar alanında alt uzmanlığı bulunan hukukçu bilirkişi ve ticari işletme ve şirketler muhasebesi alanında alt uzmanlığı bulanan bir mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; 16.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, yerinde yapılan incelemeler ve tetkikler neticesinde, asıl dava yönünden; tarafların ticari defterlerinde sözleşme ve ilave işler bakımından 895.602,72 TL fatura ile 773.000,00 TL ödemenin karşılıklı olarak kayıtlı olduğu, ihtilaf olmayan kayıtlara göre davacı karşı davalının 122.602,72 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında ihtilaf olan 25.09.2019 tarih ve —–numaralı faturaya konu ilave işlerin, davacı karşı davalı tarafından bir kısmının yerine getirildiği, bu ilave işlerin işin yapıldığı yer ve zamana göre 79.217,00 TL’ye yapılabileceği, bu durumda davacı karşı davalının alacağının 201.819,72 TL olacağı, davalı karşı davacının bu davada, karşı dava ile talep ettiği tutarların mahsubunu talep ettiği, karşı dava yönünden; ayıp bakımından, yapılan işlerin bir kısmının ayıplı olduğu, bu ayıpların giderilmesi için 25.000 TL gerekeceği, temizlik işleri bakımından, dosya içerisinde, davacı karşı davalı alt yüklenicinin inşaat alanını temiz bırakmadığı ile ilgili bir belge bulunmadığı, yine yapılan temizlik işinin sadece davacı karşı davalı alt yüklenicinin inşaat alanını temiz bırakmamasından kaynaklanan bir gider olduğunu gösteren bir belge ya da bilgiye de rastlanılmadığı, bu bakımdan davacı karşı davalının temizlik işlerinden kaynaklanan zarar kalemi bakımından, dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilerle kusurlu olduğunun tespit edilemediği, işin yapılması sırasında verilen zararlar bakımından, dosya içerisinde, davacı karşı davalı alt yüklenicinin inşaat alanında verdiği zararlar ile ilgili bir belge bulunmadığı, bu bakımdan davacı karşı davalının işin yapılması sırasında verilen zarar kalemi bakımından, dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilerle kusurlu olduğunun tespit edilemediği, 3. kişi konumundaki mimara ödenen bedel bakımından, dosya içerisinde mimara ödenen tutarın davacı karşı davalı alt yüklenicinin edimleri veya gecikmesinden kaynaklandığına dair bir belgeye rastlanılmadığı, bu bakımdan davacı karşı davalının mimara ödenen bedel bakımından, dosya kapsamındaki mevcut belge ve bilgilerle kusurlu olduğunun tespit edilemediği, iş sahibine ödenen gecikme cezası bakımından, iş sahibine karşı meydana gelen gecikme sebebiyle ödenen 40.000 TL’lik cezai şartın, sadece davacı karşı davalı alt yüklenicinin edimlerini süresi içinde ifa etmemesinden kaynaklanması durumunda, ilgili bedelin tamamından davacı karşı davalı alt yüklenicinin sorumlu olacağı, gecikmeye davacı karşı davalı alt yüklenici hariç kişilerin de sebep olması durumunda, davacı alt davalının gecikme bedelinden kusuru oranında sorumlu olacağı, ilgili hususta dava dışı iş sahibine ödenen cezai şartın sebebi, iş sahibi ile davalı karşı davacı yüklenici arasında düzenlenmiş teslim, geçici veya kesin kabule dayalı evraklarının bulunmaması sebebiyle nihai bir değerlendirme yapılamadığı, cezai şart bakımından, eserin dava dışı iş sahibine 20.05.2019 tarihinde teslim edilmesi durumunda, cezai şart olarak 27.090,00 TL tahakkuk edeceği, asıl iş sahibine teslim tarihinin farklı olması durumunda ise yeniden hesaplama yapılması gerekeceği, ilgili hususta dava dışı iş sahibi ile davalı karşı davacı yüklenici arasında düzenlenmiş teslim, geçici veya kesin kabule dayalı evraklarının bulunmaması sebebiyle nihai bir değerlendirme yapılamadığı, mevcut verilerle ayıp ve cezai şart bakımından, dosyadaki bilgi ve belgelerle davalı karşı davacının davalıdan 52.090,00 TL alacaklı olduğu, birleşen dava yönünden; davalı karşı davacının karşı dava ile talep ettiği zararların tespit edilen toplam 52.090,00 TL’lik kısmının teminat mektubu bedeli olan 59.600,00 TL’yi aşmadığı, bu sebeple teminat mektubunun 52.090,00 TL’lik kısmının nakde çevrilebileceği, bakiye 7.510,00 TL’lik kısmının nakde çevrilemeyeceği rapor edilmiş olup, taraflarca sunulan rapora itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiştir.Mahkememizce aldırılan16.11.2022 tarihli kök rapor ile bu kök rapora bağlı alınan ek raporun hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, asıl ve karşı dava bakımından taraf vekillerince ıslah dilekçeleri sunulduğu ve ıslah harcının yatırıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz asıl davası yönünden; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafın, davalı taraftan 201.819,72 TL alacağı olduğu, davacı tarafça 52.090,00 TL düşülerek 149.729,72 TL üzerinden davanın ıslah edildiği, her ne kadar raporda, davalının mahsup talebi olduğu belirtilmiş ise de, asıl davada davalı tarafın mahsup talebi bulunmadığı, bu haliyle ıslah edilen 149.729,72 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaati mahkememizde hasıl olmuş, 3095 sayılı kanun uyarınca taraflar arasındaki işin ticari iş olmasına bağlı olarak avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davalı tarafa gönderilen ihtarnamede, ihtarname içeriğinin yerine getirilmesi için 5 gün süre verilmesine bağlı olarak, davalının 15.10.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek, davanın kabulüne, toplam 149.729,72 TL’nin 15.10.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.Karşı dava yönünden; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafın, davalı taraftan 52.090,00 TL alacağı olduğu, her ne kadar davacı tarafça, ilk heyet raporu doğrultusunda, nakde çevrilen teminat bedeli 59.600,00 TL düşülerek 92.887,00 TL üzerinden dava ıslah edilmiş ise de, mahkememizce itibar edilen bilirkişi heyet raporuna göre karşı davacının tespit edilen alacağının 52.090,00 TL olduğu, 3095 sayılı kanun uyarınca taraflar arasındaki işin ticari iş olmasına bağlı olarak avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davalı tarafa gönderilen ihtarnamede, ihtarname içeriğinin yerine getirilmesi için 2 gün süre verilmesine bağlı olarak, karşı davalının 21.10.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, toplam 52.090,00 TL’nin 21.10.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —-esas sayılı davası bakımından; davalı karşı davacının karşı dava ile talep ettiği zararların tespit edilen toplam 52.090,00 TL’lik kısmının teminat mektubu bedeli olan 59.600,00 TL’yi aşmadığı, bu sebeple teminat mektubunun 52.090,00 TL’lik kısmının nakde çevrilebileceği, bakiye 7.510,00 TL’lik kısmının nakde çevrilemeyeceği, her ne kadar davacı tarafça, teminat bedeli olan 59.600,00 TL üzerinden dava açılmış ise de, karşı dava bakımından hüküm altına alınan 52.090,00 TL zarar yönünden teminat mektubunun nakde çevrilebileceği, 7.510,00 TL’lik kısmının nakde çevrilemeyeceği sebebiyle, birleşen davada, davacı tarafın, davalı taraftan 7.510,00 TL alacağı olduğu, 3095 sayılı kanun uyarınca taraflar arasındaki işin ticari iş olmasına bağlı olarak avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davacı tarafça arabuluculuk tutanağının düzenlendiği 11.09.2020 tarihi itibariyle faiz istendiği, davadan önce tarafların bir araya gelip anlaşmadıkları bu tarih itibariyle sabit olduğundan, arabuluculuk tutanağının düzenlendiği 11.09.2020 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, toplam 7.510,00 TL’nin 11.09.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Asıl dava bakımından;
1-Davanın KABULÜNE, toplam 149.729,72 TL’nin 15.10.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.228,04 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ile 2.387,00 TL ıslah harcının toplamı olan 2.557,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.670,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 170,78 TL ile 2.387,00 TL ıslah harcının toplamı olan 2.557,78 TL harç gideri, 10.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 417,05 TL posta masrafı olmak üzere toplam 13.474,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 23.956,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B)Karşı dava bakımından;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, toplam 52.090,00 TL’nin 21.10.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.558,27 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL ile 1.244,73 TL ıslah harcının toplamı olan 1.586,28 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.971,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan peşin alınan 341,55 TL ile 1.244,73 TL ıslah harcının toplamı olan 1.586,28 TL harç gideri ve 10.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.586,28 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 6.488,32 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
C)Birleşen —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı davası bakımından;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, toplam 7.510,00 TL’nin 11.09.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 513,00 TL harçtan peşin alınan 1.017,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 504,82 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.017,82 TL harç giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 132,32 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 171,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 1.148,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.510,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
D-Her üç dava yönünden karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi.